Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Ülkesini sevmek

Sabahın 9 unda televizyon ekranında Sayın General İlker Başbuğ konuşuyor bir haber kanalının canlı yayında. Düşünüyor insan ister istemez; nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Demokratik, hukukun üstünlüğü hakim, dünya ile entegre olabilmiş bir ülkede mi, demokratik olmayı şartlara bağlamış, hukukun üstünlüğünü sözde kabul etmiş, göstermelik tutmuş, dünya ile entegre olmanın özel durumlarını kendi istediği olursa kabul etmeye çalışan bir ülkede mi? General konuşuyor canlı yayında, Milli Savunma Bakanı gibi. Milli Savunma Bakanlığı ne yapar? Neden televizyonlar Generalimizin konuşmasını canlı yayından verir? Bunları sorgulamamız gerekiyor. Ülkemize gelmiş bir misafir yerine koyun kendinizi ve düşünün…

TSK kuvvetleri eleştiriliyor diyor. Eleştirilmeyen kurum çürür diyorum ben de. Eleştiriler olmazsa, kurumlar kendilerinin eksiklerini algılayamaz ve gideremezler. Her kurum eleştirilmelidir. Demokratik toplum olmanın bir göstergesidir bu. Ordu görevlileri her fırsatta siyasal söylemler yapmaktadır ki, bu yanlıştır. Bulunduğumuz bölge itibari ile sorunlarımız elbette vardır ve olacaktır. Yapacakları söylemler savunma stratejileri üzerine olsa ve konuşma bu canlı yayında verilse bir sözüm olmazdı.

Ordu yıpratılıyor diyor Generalimiz. Peki ya Yüce Meclis? Yüce Meclis yıpratılmıyor mu acaba. Siyasilere akıl verir gibi, akademisyenleri bilmez yerine koyarak ve medya mensuplarına neyi haber yapıp yapmayacaklarını söylemek ister gibiydi Sayın Başbuğ. Ve her askeri konuşma ülke gündemine bomba gibi düşüyor.

Ordumuz 1984 den beridir terörle mücadele ediyor ve bu terör Cumhuriyetimize 350 milyar dolara mal olmuştur. Ülkemiz 1984 den 2009 fakirleşmiş ve fakirleştirilmiştir. 1 milyar dolar için krizin çıktığı, ekonomimizin çöktüğü, kredi bulamadığımız dönemleri hatırladığımızda 350 milyar doların ne demek olduğunu hepimiz anlayabiliyoruz.

Ülkemiz üzerinde sistematik bir politika güdüldüğü aşinadır. Sistematik yıpratma sadece Ordumuz üzerinde değildir. Hepimiz ülkemizi seviyoruz. En az ordudaki görevliler kadar. Ama bir o kadar da demokratik ve hukuksal bir toplumda yaşamak istiyoruz. Bunun dünya üzerinde örnekleri vardır. Bakın İskandinav ülkelerine. Oradakiler de ülkelerini seviyorlar ama bizden kat be kat daha özgür ve hukuksal bir çerçevede yaşıyorlar. Ordumuz ve yöneticilerimizin yeni bir şey keşfetmelerine gerek yok. Bunun dünya ölçeği var ve uygulanabilir. Ülkesini sevmek böyle bir şeydir. Dünya ölçeğinde olmak. Her fırsatta ülkesini sevdiğini söylemek değildir önemli olan. Ülkesini sevmek, haklını sevmektir.

 
Toplam blog
: 3
: 498
Kayıt tarihi
: 08.02.07
 
 

Hakkımda yazılacak çok bir şey yok aslında.... Bir yolcuyum işte herkes gibi. Gidecek bir köy arayıp..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara