- Kategori
- Tarih
Uluağaç ve Kiçağaç Tarihine bir bakış

Uluağaç Göleti (Niğde)
Niğde’nin Uluağaç ve Kiçağaç köylerinin tarihi ile ilgili olarak 19. yüzyılın sonlarında yazılmış karamanlıca kaynaklarından bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Niğde’in yerel tarihine ilgi duyanlara yardımcı olacağını ümit ediyorum.
Tarih araştırmalarında başlangıçlara vesile olması dileğiyle..
Fehmi Dinçer
Ankara 2014
Uluağaç Tarihi üzerine
Sementra’nın (Ovacık - Semendre - Niğde - f.d.) yanında ve cenup tarafında Uluağaç karyesi vardır. Bu karye 220 haneden ibaret olup, 50 hanesi islam ve diğerleri ortodokstur. Ahalisi alelumum fakir ve rençberlik ile meşgul olarak, İstanbul’a gelenler dahi ekseriyetler sebzecilik ve bakkallık ederler.
Uluağaç’da evelleri ekklisiya olmayıp, yeraltında ve Agios Vasileios ismine mevkuf (vakfedilmiş - f.d.) ufak bir parekklison var iken, 1841 senesinde ahalinin ianesi ile ve 50 bin kuruş mesarifle Mihail Arhangelos namına bir ekklisiya inşa edilmiştir. Mektepleri dahi bir çok zahmet ve say-ü gayretle 1893 senesinde bina edilerek, ande dimotikon sholeion usulünde bir didaskalos (erkek öğretmen - f.d.) tarafından 150 kadar çocuk talim-ü terbiye edilmektedir. Lisanlarıda Sementra’nın lisanı gibi karışık rumcadır.
Karyeden bir çaryek kadar uzakta ve notos (lodos - f.d.) tarafta Agia Trias ismine mevkuf küçük bir monastır olup, senevi yevmi mahsusunda liturjiya icrası ile etraftan gelen ziyaretçiler tarafından panayır icra olunur. İşbu manastırın yeri Endivit tabir olunup, etrafında dahi gayet eski ve kayadan kesme ekklisiyalar ile meskenlerin yıkıntı ve harabesi görülmektedir.
Kiçağaç Tarihi üzerine
Uluağaç’ın yan tarafında dahi hemen karye-i mezkureye (adı geçen köye - f.d.) müşabih Kiçağaç namında bir hristiyan karyesi vardır.
Bunun şimalinde düz bir ova olup, Üçkapılı namı ile tesmiye olunur ki, sırf çayırlık ve otlak mahali olduğundan hayvan sürülerine mahsustur. İşbu ovanın yukarı tarafında dahi gayet beyaz mermer çıkar bir o yeri, bayır ve ocak var ise de, yeri bayır ve mermerlerin naklide güç olduğundan, hemen battal bir haldedir.
Fehmi Dinçer
Ankara 2014