Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

04 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Ulusal bilinçle terörü yenmek

Ulusal bilinçle terörü yenmek
 

Terör


Her toplumsal olayın bir anlamı ve açıklaması vardır. Çağımızda bilim bu alana yetkinlikle el atıyor. Bilimin girmediği hiçbir alan yok. İnsan aklı günden güne geçmişini, bugününü geleceğini kapsamakta gelişiyor. Teröründe elbet anlamı ve açıklaması var. Terör günümüzde özellikle uluslarası siyaset aracı olarak kullanılıyor. Kimi zaman amacına ulaşabiliyor; kimi zaman ulaşamıyor, ya da amacının dışındaki politikalara hizmet işlevini görüyor.

Rasyonel akla ve mantığa sığamayacak terör işi, kimi zaman bir toplumun yaşamında Ülkemizde olduğu gibi uygulama olanaklarını buluyor, belli bir süre sonra da yardan aşağı yuvarlanan kanlı bir kartopu gibi büyüyor ve bugüne geliyor. Sonuç olarak kanlı bir kartopu gibi büyüyen terör Ülkemizde; kin, nefret, intikam duygularını büyüterek önüne durulamayacak dev bir çığa dönüştürdü.

Ülkemizde terörün ve teröristlerin kuşatılmasına karşı terörle mücadelede, terörizme karşı yapılacak savaşta başarı kazanılabilinir mi?

Görünen o ki Türkiye büyük bir tuzağa doğru itiliyor. Terör bugün, bir avuç çapulcu nitelemesinden, bir kaç bilinmeyenli denklem niteliğinden, çok kompleks bir yapıya dönüşmüş durumda. Bu kez terörün çok daha farklı bir boyutta ve renkte olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Ama toplumumuzun terör konusunda çok deneyimli ve çok daha bilinçli olduğu gerçeği de ortadadır. Bu iğrenç terörist saldırılarını, Türk düşmanı işbirlikçi maşaların şiddetini, ölümcül niyetlerini, ortak ulusal bilinç potasında sönümleyip, eritebilir miyiz?

Toplumda terör olaylarına karşı tepki göstermek, bunu kınamak, şehit edilen insanların yakınlarının, ailesinin, çocuklarının, düştüğü durumu sergilemek, terörist şiddeti uygulayanlara top yekün ortak bir tavır konulması, bu tavrın ülkedeki tüm katmanlarca benimsenmesi, teröre karşı kamusal ve sivil, askeri irade gösterilmesi, terörizmi vazgeçirici, caydırıcı etkiler yaratabilir belki de.

20.Yüzyılın başlarında Dünyadaki neredeyse tüm emperlasitlere karşı gerçekleştirdiğimiz Kurtuluş savaşımızın şehit sayısına bakalım;

Kurtuluş Savaşının en kanlı savaşlarından biri olan Sakarya Savaşındaki şehit sayısı 277 subay ve 5.436 er ve erbaş olmak üzere 5713’tür. Aynı savaşta 208 yunana subayı ile 3.958 yunan askeri öldürülmüştür. Büyük Taarruzda 146 subay ve 2.397 er ve erbaş şehit düşüşlerdi. Kurtuluş Savaşımızda toplam şehit sayısı 12.455’tir. Yunan ordusunun ölü sayısı ise 180.000’i aşmıştır.

Bugün Ülkemizde terörden dolayı meydana gelen şehit sayılarını karşılaştırmak bize önemli sonuçlar verir. 1984'den yılından 8 Haziran 2012 tarihine kadar Terörizme verdiğimiz şehit sayısı 6.169 ve 28 yıl içinde 4.008 kişi de gazi oldu.

Güney doğuda bir savaş yaşanıyor. Devletin güvenlik güçleri bu savaşta yurt topraklarını sınırda değil, sınır içerisinde mevzii şeklinde savunmaya çalışıyor. PKK; başta ABD, AB Devletleri olmak üzere stratejik olarak örgütü Ülkemize karşı kullanan irili ufaklı tüm ülkeler tarafından destek görüyor. Örgüt bölgede tüm kirli işlerin imparatorluğunu yönetiyor. Mali kaynaklarına denetim getirilemiyor, eylemlerini yurt içinde batıya ve büyük kentlere yayma eğiliminde.

PKK içerdeki ve dışarıdaki karanlık güçleri de arkasına alarak, bugünlerde Türkü Kürde, Kürdü Türke, Aleviyi Sunniye, Sunniyi Aleviye, İslamcıyı Atatürkçüye, Atatürkçüyü İslamcıya, Ulusalcıyı Milliyetçiye, Milliyetçiyi Ulusalcıya düşman edecek eylemlere de başvurabilir.

2000li yılların başında kendini tasviye sürecine giren Örgüt yanlış yönlendirmeler ve yönetimler süreci sonucu bugün ki gücüne ulaşmış bulunuyor.

Unutmayalım, Emperyalistlerin bölgedeki iş birlikçilerinin temsilcisi Bölücü Terör Örgütünün, yaptığı terörizme karşı Ulusal bilinçle topyekün savaşmak hem insanlık hem de yurt severlik görevidir.

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara