Üniversite cepte ya şimdi

Hükümet daha önce vermiş olduğu karar gereği üniversite olmayan tüm illere yani son 9 ile üniversite kurma kararının faaliyet takvimine girdiğini açıkladı. Özellikle bölge illerimiz Gümüşhane ve Bayburt için çok elzem bir konu olan üniversite konusu da artık çözülmüş oldu. Öncelikle iki ilimize de üniversite hayırlı olsun. Peki şimdi ne olacak? Bu güne kadar vermiş olduğumuz mücadeleye artık gerek var mı?

Evet, bugüne kadar göstermiş olduğumuz çabanın artık iki katını gösterme vaktidir. Şimdi yerel yönetimlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin ve müteşebbislerimizin adımlarını hızlı ve planlı bir şekilde atma vaktidir. Yerel yönetimlerimizin ve üniversite yönetiminin birinci hedefi üniversitenin eğitim kalitesi ve şehrin yaşam koşullarının geliştirilmesi olmalı. Bu noktada iki noktanın el ele verip çok ciddi bir işbirliği ile şartların geliştirilmesi çok önemli. Üniversite için şehirdeki şartların geliştirilmesi yeterli değil elbette. Üniversitenin farklı bölgelere yayılabilmesi bölgemizin gelişmesi için bence en önemli konu. Üniversitenin kurulması ile birlikte ilçelere, büyük yerleşim yerlerine yüksekokulların kurulması için acilen gerekli şartların oluşturulması gerekmektedir. Bu sürecin oluşması için gerekli şartlarsa sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanmalıdır. Gümüşhane’mizin 5, Bayburt’umuzun ise 2 ilçesi ve birçok beldesi bulunmaktadır. Bu bölgelere de fakültelerin, yüksekokulların gitmesi bölgemizin gelişmesi açıdan hayati öneme sahiptir.

Bu güne kadar hep bölgemizin gelişmesinin yolunun devlet eliyle yapılacak yatırımlar ve teşvikler olabileceğini savunmuştuk. Hükümetin bölgemize kurmayı kararlaştırdığı üniversitelerle ciddi bir ekonomik kaynak oluştuğunu düşünüyoruz. Bu kaynak bölgeye gelecek öğrencilerin bırakacağı paradır. Bu kaynaktan daha fazla faydalanabilmemiz elbette bölgemizde yapılacak yatırımlarla mümkün olacaktır. Müteşebbislerimiz oluşturacakları eğlence alanları, yurtlar, kurslar ve özel kültürel alanlarla ekonominin oluşmasına ve bölgemizin daha hızlı bir gelişim sürecine girmesine vesile olacaktır. Bu amaçla oluşacak yatırım şartlarının çok iyi bir şekilde analiz edilmesi, yerel yönetimlerimizin ve hükümetimizin vermiş olduğu teşvikler göz önüne alınarak iş adamlarımızın bu avantajları en iyi şekilde kullanması sağlanmalıdır.

2008’in bölgemiz için gelişim yılı olacağını umut eder, gelişimin daha hızlı bir şekilde gelişmesi için yerel yönetimlerimizi ve sivil toplum örgütlerimizi daha fazla gayret göstermesi dileğiyle..