- Kategori
- İlişkiler
Üniversitenin ilk şoku

Üniversite hayatı gerçekten lisedeki arkadaş ortamına benzemiyor. Herkes havalı, bütün dünyaları ben yarattım edaları. Öyle bayanlar gördüm ki dersin kız podyumda mankenlik yapıyor öyle bir yürüyüş tarzları var. Saçları savurarak yürümek falan. Dedim nereye geldim ben.
Günden güne alışmaya çalışıyorum tabi. İlk zamanlar hiç İstanbul'a gelmedim çünkü gelirsem bir daha dönmezdim, biliyorum. Yurtta yemekhane de karşılaştığım kızlardan biriyle meğerse aynı sınıftaymışım. Biraz onlarla oturup konuşurdum o kadar. Çünkü bana göre benim o üniversite de olmam çok yanlıştı gidip dersanede ders dinleyebilirdim ama burada oturmuş hocanın bize "what's your name" ne demek onu öğretiyorlar. Ben sınav da bile gördüm bu soruyu.
Bu arada gamzeliden önceki 2 ay konuştuğum çocuk benim üniversiteye gitmemi kaldıramamış olacak ki beni aramaya, koruyup kollamaya, yakın davranmaya başladı.Biz bu çocuğa uzun diyelim. Bu benimle boş yere konuşmaz ama dur dedim vardır altında bir şey. Nasıl mesajlar atıyor anlatamam işte ben hep yanındayım başın sıkışırsa hemen beni ara 2 saatte yanındayım sen benim için değerlisin falan.. İyi de arkadaşım sen niye şimdi kuyruk acısı çekiyorsun. Abi bitmiş gitmiş senin üstünden 3,5 yıllık bir ilişki geçmiş sen neyin derdindesin diye sorup duruyorum.
Neyse bilet aldım. Gittiğimden beri ilk defa İstanbul'a geleceğim. Biletim sabah 5 te. Hangi akıla mantığa uyarak sabahın 5 ine bilet aldım inanın ki bende bilmiyorum ama aldım. Okuldan geldim duşa falan girdim çıktım. Öyle oturuyorum odada tek başıma. Oda arkadaşım da evine gitmişti ben yalnız kalmıştım. Bir mesaj geldi okulun oradayım sen nerdesin. Mesaja bir bakarım ki uzun.
Dedim bu saçmalıyor heralde ya içti kafası güzel yada dalga geçecek yer arıyor. Hiç umursamadım, cevap yazmadım. Aramaya başladı,neyse açtım ben okulun oradayım dedi. Bende hı hı halamın da bıyığı olsa amcam olurdu dedim. Baktım bu çok ciddi havluyu attım başımdan bi sweat geçirip çıktım. Baktım bu geliş ama adam Bolu'ya Trenchcoat ile gelmiş. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Dedim geldiğin yer Bolu İstanbul ile karıştırma burada böyle giyinilmez. Bilseydim giymezdim zaten çok üşüdüm diyor.
Erkek adam üşür mü be ! Neyse bu bana geldi bir sarıldı önce ne olduğunu anlayamadım hayırdır dedim çok özledim dedi. Yarın zaten geliyordum niye geldin dedim dayanamadım dedi. Meğer hafiye tutmuş ben ne yaparsam buna haber uçuyormuş. Bu biraz sardı bana böyle yarım saat konuştuk dedim hadi görüşürüz benim sabahın köründe otobüsüm var ben yatmaya gidiyorum.
Bir süre yurdun önünde bekledi birşeyler yaptı gitti. Sonra mesajlar gelmeye başladı işte bütün hata bende seni bu kadar severken nasıl gittim şudur budur ben hala çocuktaki amacı anlamaya çalışıyorum tabi niye şimdi çıktı ortaya onu araştırıyorum.
Ben geldim İstanbul'a.. Kendimi direk sahile attım. Allahım bu nasıl bir huzurdur.. Dalgaların sesi o deniz kokusu.. Annemlerle hemen gittiğim günün akşamı yola çıktık Antalya'ya gittik. Tamamıyla bütün huzur benimdi. Huzur İstanbul'da kafayı yemek üzere ben keyfime bakıyorum.
Bir an Antalya'ya gelecek diye de korkmadım değil hani. Adam manyak gelir mi gelir. Sonra bana dank etti. Dedim bu kesin kendine kız arkadaş bulamadı ortada kaldı benim de ayrıldığımı duydu bana sarıyor yakında çıkar kokusu ki aynen de dediğim gibi oldu. Bir gün bir mesaj geldi Aa uzun atmış. İşte ben özür dilerim evet senin yanında çok mutluyum ama ben sana göre değilim sen daha iyilerine layıksın diye klasik bir ayrılış mesajı attı. Daha birlikte değildik ki ayrılalım yani. Kendi kendine gelin güvey oldu.Üniversite hayatımın ilk şokunu bununla yaşamış oldum.
Ve tatilim bitti ben Bolu'ya döndüm. Keşke dönmeseydim de hayatım bu denli değişmeseydi.. Bakalım bundan sonra bizi neler bekliyor..