Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '08

 
Kategori
Eğitim
 

Üniversiteyle kalmaz

Üniversiteyle kalmaz
 

Günlerdir bir tartışma yaşanıyor. Türkiye Malezya mı olacak? Yoksa İran mı? Bir süredir birçok gazetenin sayfalarında bu tartışma yaşanıyor.

Bu tartışmaya neden ne?

Anayasada türbanın serbest bırakılacağı varsayımı.

Aslında bu konunun iki yönlü ele alınmasında yarar var birincisi: Türkiye ne Malezya, ne de İran olur. Aslında bu ülkelerin örnek gösterilmesi de kanımca çok anlamlı değil.

Hani derler ya "Hafıza i beşer nisyan ile maluldür" yani insan aklı unutur. Yaşananlara bakılırsa tam da öyle sayılabilir. Çok uzağa Malezya'ya, İran'a kadar gitmeye gerek yok.

Çok değil bundan 15–20 yıl kadar önce ülkemizde bu sorunlar yaşanmadı mı? Bir zamanlar üniversitelerde hukuken olmasa da uygulamada türban serbestti.

Peki, üniversiteyle sınırlı kaldı mı? Kesinlikle hayır. Üniversitede türbanın serbest olduğunu gören liseli kızlar, okullarında ayağa kalktılar.

Madem üniversitede bu şekilde okuyabiliyoruz o zaman lisede de biz bu şekilde türbanla okula gidebilmeliyiz.

Bununla kaldı mı? Aslında kalmadı.

O zaman ortaokullarda da benzer eylemler başladı. Neymiş madem liselerde ablalarımız türbanla okula gidebiliyor.

Madem lisede o şekilde okuma hakkımız var o zaman ortaokulda neden okumayalım?

Tabi bu durumun daha hangi okul düzeyine ineceği beklene dursun bu kez de başka bir sorun gündeme geldi. Olayların boyutu birden değişti. Türban bu kez sadece okulları değil tüm kamu düzenini ilgilendiriyordu.

Üniversiteden mezun olan kızlarımız çeşitli mesleklere atanınca esas sorun ortaya çıktı.

Öğretmen oldular başta türban. Hemşire oldular, kepin altında yine türban. Polis oldular yine polis şapkasının altına türban. Yani yavaş yavaş tüm kamu yönetimi türban altına girdi.

Hafızalar biraz yoklanırsa o zaman yine o yıllarda gelmesi düşlenen bir sistemin kanlı mı kansız mı geleceği tartışma konusu yapılıyordu.

Ülkemizde önemli gerginliğe yol açan ve gençliği, halkı ikiye bölen bir süreç, 28 Şubat olarak adlandırılan bir hareketle sona erdirildi.

Geçmişten ders almayan birileri, konuyu tekrar ısıtıp ısıtıp halkın önüne koymaktadır.

Belki de bir bakıma haklılardır. Çünkü yıllardır zaten bu konuyu sömürerek halkın oyunu almadılar mı?

Burada dikkat çekici olan, türban vs. diyerek bas bas bağıranların aynı zamada AB ve ABD yandaşı olmaları da çok ilginç değil mi?

Aslında olacağımız, ne Malezya, ne de İran, BOP oluyoruz BOP.

17–10–2007

Nusret KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..