Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Şubat '08

 
Kategori
Eğitim
 

Çok masum hamleler

Çok masum hamleler
 

http://www.fatihkoleji.com/LISELER/img/Fatih_Fen_Lisesi_Satranc_Kulubu.jpg


Blog okurlarına bir şikayette bulunmak istiyorum. Sesim size yetiyor çünkü.

Devletin ve bir bankanın yardımlarıyla ülkemizde satranç sporu birkaç yıl içinde ciddi bir ilerleme kaydetti. Hem lisanslı sporcular hem düzenlenen organizasyonların sayısı dikkat çekici bir boyuta ulaştı. Bunlar elbette sevindirici gelişmeler.

Ancak işin bir de başka bir boyutu var. O da ulusal turnuvalarla ilgili olan kısım.

İl çapında düzenlenen organizasyonlara katılmak gerçekten çok kolay ve cebinizde kaç parayla gittiğinizin gerçekten pek te bir önemi yok. Yani en fazla bir otobüs parası ki o kadar paranız yoksa bile şoför size pek sert bir tepki göstermez. Hele okul elbisesiyle binen minicik tertemiz bir kız çocuğuysanız. Ancak asıl iş bundan sonrasında. Turnuvaya gidiyorsunuz rakiplerinizi tek tek yenip alnınızın teriyle il çapında birincilik elde ediyorsunuz. Akşam bir bakıyorsunuz "yaşasın il birincisi olmuşum" ...

Sonra kravatlı kocaman adamlar hiç de giyimlerine yakışmayan bir komiklikte sahte altından yapılma bir madalyayı bir ipin ucunda getirip boynunuza takıyor. Eve uçarak gidiyorsunuz. Annenizin boynuna atlıyorsunuz v.s. v.s.

Öğretmen bir de ulusal turnuvadan bahsedince hemen içinizde bir kıpırtı başlıyor. "öğretmenim kesin gidiyor muyuz" diye her gün aynı soruları umutla soruyorsunuz. Öğretmen durumun farkında biliyor ki böyle bir turnuvaya gitmek. Öğretmenin ve öğrencinin velisinin bir aylık gelirine mukabil. Haliyle öğretmenin başka öğrencileri de olduğundan ve babanın başka çocukları da olduğundan bu heves kursaklarda saplanıp kalıyor.

Kübra ÖZTÜRK kadar şanslı olmayan bir kızcağız ve ondan önce aynı okulda öğrenimini görmüş olan bir delikanlı ve diğerleri ve diğerleri... hepsi karaya vuran denizyıldızları gibi bir bir sönüp gidiyorlar.

Öğretmenler çırpınıyorlar çırpınacakları kadar. Ancak bu çırpınış mesai bitimine kadar bazen bir iki haftasonu fedası kadar olabiliyor. Daha fazlası kendi ailelerine ve kendi yaşamlarına haksızlık olacağından mümkün olmuyor.

Bir tarafta da tabi kendi parasıyla büyük turnuvalara katılıp edindiği tecrübelerle büyüyen çocuklar var. Onlar "şanslı azınlık". Söz dönüp dolaşıp "parası olanın yaşamaya da eğlenmeye de kendini geliştirmeye de hakkı vardır" cümlesine geliyor malesef...

Anlatılanlar ajitasyon olsun diye anlatılmadı. Bunlar malesef bizzat içinde bulunduğum ve üzülerek her yıl yenisini yaşadığım gerçekler.

Bari kendini geliştirip kabuğunu kırmak isteyen gençlerimize şans verilse de onları kaybetmesek bu kültürsüz ve yozlaşmış yaşantılar arasında...

 
Toplam blog
: 36
: 1073
Kayıt tarihi
: 10.06.07
 
 

Fen Bilimleri Öğretmeniyim.  Okur yazar biriyim sanırım. Çoğunlukla okur; arada yazar... Uzun..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara