- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Unutmamalıyız

Özgürleşmenin, bağımsızlığın, ortaçağ karanlığından kurtulmanın erdemini yaşamalı ve önemini anlamalıyız. Bu erdemi bize yaşatan, cumhuriyet ile bizleri taçlandıran, emperyalizme geçit vermeyen Mustafa kemal ve arkadaşlarının mücadelesini anlamalı ve o mücadelenin önemini kavramalıyız.
Geleceği şekillendirmek bizlerin elinde.
Gençlerin, çocukların, aydınlık yüzlü insanların elinde.
Yaşam ve var olma mücadelesinde ne bir adım geri durmalıyız ne de emperyalizmin dişlileri arasında öğütülmeye razı olmalıyız.
Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu insani yaşam koşullarını daha da ileriye götürmek, insanlara hak ettikleri değerleri kazandırmak ve geliştirmek için toplumun aydınlara, çağdaş düşünceyi benimsemiş siyasetçilere, yazarlara, çizerlere, yöneticilere ihtiyaç vardır.
Geleceğimiz şekillendirirken sağlam temellere ihtiyaç vardır.
Bunu başarmak için geçmişe, geçmişin mücadelelerine bakmak ve onlardan ders çıkarmak tüm kesimlerin görevi olmalıdır.
Mustafa Kemal’in önderliğinde işgalci güçlere karşı verilen amansız ve haklı mücadele iyi incelenmelidir.
Mustafa Kemal’in düşünceleri ve yapmak istedikleri iyi bilinmelidir.
Televizyon ekranlarında gördüğümüz söylemleri, gazete manşetlerinde okuduğumuz haberleri iyi kavramalıyız.
Doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, erdemli ile erdemsizi, dönek ile liboşu, çıkarcıyı, satılmışı, yalancıyı, üçkâğıtçıyı ayırmasını bilmeliyiz.
Yaşanılan bunca felaketin, ölümlerin, acıların ve sıkıntıların yanı sıra çiçek açan bir bitkinin, yaprak açan bir ağacın, kanat çırpan bir kuşun varlığını da unutmamalıyız.
Diline doladığı “ileri demokrasi” kavramının gereğini yapmayanları da…
Daha basılmamış kitapların “suçlu” ilan edilmesini de…
Suçsuz yere “zindanlara “atılanları da…
Geçim ve iş derdinde olan “memuru işçiyi” de…
Demokrasi ve insan haklarını getireceğiz diyerek insanların kafasına “bomba” yağdırılmasını da…
Sömürüyü ve emperyalizmin çarklarını da…
Masum insanların feryatlarını da…
1923-1938 Atatürk ve devrimleri dönemini de…
1938-1950 dönemini de…
1950 ve sonrası yaşanılan karşı devrim sürecini de…
Aydınlanmanın yanı sıra ortaçağ karanlığını da…
Yobazlığı ve çağdaş anlayışı da unutmamalıyız.