Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '16

 
Kategori
Deneme
 

Üretmemek ve Yemek

Üretmemek ve Yemek
 

Üretimdeki amaç; ihtiyaçların karşılanması için diğer üretim yapan diğer üreticilerle ihtiyaçların takas edilmesidir. Bu beden gücü, beyin gücü ile ortaklaşa yapılan bir faaliyettir. Üreten tüketeceğine karar verirken, tüketen de tüketeceğine karar verir. Akıl, bilgi ve bilimin üretime katılmasıyla üretim miktarı arttırılarak üretim ve tüketim dengelenmeye çalışılır.

ticaret ile ilgili görsel sonucu

Üretici ve tüketiciyi karşılıklı bir araya getirenlere komisyoncu veya tüccar denir. Üreticiler çok tüccarlar az, büyük tüccarlar daha da azdır. Az olanlar birbirine destek, çok olanlar birbirine rakiptir. Çok olanların güçsüzlüğünün önemli nedeni; hem çok olmaları, hem de birbirleriyle komisyoncular (tüccar veya aracılığa soyunmuş kişiler ve adamları) aracılığıyla; üretici ile tüketicinin, tüketici ile tüketicinin, üretici ile üreticinin iletişim kanalı olmasıdır. Aracılık ücrete tabi olmakla beraber esas olan üretici ile üreticinin, tüketici ile üreticinin, tüketici ile üreticinin birbirini tanımaması esastır. Böyle bir durumda kimse aracıya ödeme yapmak istemez. Siz tanıdığından ev alırken, komisyoncuya para ödemek isteyen bir budala gördünüz mü? 

zabıta köy pazarı ile ilgili görsel sonucu

Üreticiler ve tüketiciler aynı zamanda üretici ve tüketicidirler. Renkleri, dilleri, dinleri farklı olsa da amaçları ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bunların birbirinden ayırmak maliyetlidir. Savaşlar, dinler, ideolojiler ve daha birçok şey bu amaca hizmet edebilir. Krallar ve papazlar çoğunlukla barış içinde yaşarken, halklar birbirine rakip olmak zorundadır. Çünkü her halkın sırtında akıl sahibi her insanın yapabilir gibi gözüken bir şeyin ustaca perdelenmesi, basitin zora dönüştürülmesi lazımdır.

tüketim çılgınlığı ile ilgili görsel sonucu

Üreten ve tüketenler çok olmaları onlar arasında kaliteli birlik kurulmasını imkânsız hale getirmektedir. Bu gruplar aslında aynı olmakla beraber uyanıkların akıllıca sınıflandırmasıyla tamamen ayrılmışlardır. Aralarında aracılar olmadan sağlıklı-sağlıksız iletişim kurmaları mümkün değildir. Buna birçok kurum hizmet eder. Devletler, ırk bilinci, renk bilinci, bölge bilinci. Üreticiler-tüketiciler bölgelere aittir ve aracılar uluslar üstüdür.

tüketim çılgınlığı ile ilgili görsel sonucu

Üreticiler-tüketiciler neler tüketeceklerine esasen karar veremezler. Kararı aracılar verir ve arzı sürekli arttırmak isterler. Yememesi gerekeni (Amerika’daki obezler örneği) yedirir öldürürler,  yemesi gerekenin (Afrika’daki açlar örneği) önünden alırlar. Obez olanlara spor malzemesi, büyüme ilaçları satarlar. Aslında okul önlerinde uyuşturuculu simit satanlarla, aralarında felsefe farkı olduğunu sanmıyorum. Sadece lakapları, isimleri, onlara verilen unvanlar iyiymiş gibi lanse edilir o kadar. Teknik olarak bir ot kadar doğaya katkısı olmayan, hem üreticinin hem de tüketicinin sırtına bindirilmiş anadan doğma lord ne işe yarayabilir ve saygıyı insanlığa, doğaya, canlı ve cansız hangi faaliyet sonucu elde etmiştir. Veya bir krala ayrılan ödenek kaç üretici-tüketicinin ortak çabasıyla oluşturulabilmiştir? Böyle bir mantıkla belki de tüm dünyada tek hükümet olsa fena olmaz. En azından yedi buçuk milyar insan tek kral tek meclis tarafından yönetilir, yönetim maliyetleri düşer. Aynı hükümet birbiri ile savaşma budalalığını göstermezse insanlar da savaşlar yoluyla birbirini öldürmez. Türk-Amerikan, Türk-Alman, Türk-Fransız şirketleri ortaklık kurabiliyor aynı çıkar etrafında kenetlenebiliyor. Bunda gariplik yok. Akıl yönetim, dağıtım, muhasebe ve birçok maliyeti aşağı çekerek daha fazla kazanmayı hedefliyor. Akıllıcı bir uygulama olmakla beraber bunun sadece komisyonculara özgü olması ne kadar kötü.

üretim ile ilgili görsel sonucu

Değişim aracı olarak parayı, altını ve çeşitli madenleri ikame olarak kabul eden ve ettiren aracılar haricinde aslında teknik olarak insanın işine yarayan maddeler değildir. Haksızlık etmeyelim, altından, gümüşten takı, kontak yapılabilir. Paranın yapıldığı kâğıt ve türevlerinden kitap olabilir hatta tuvalet kâğıdı da. Ancak köpek yemez. Dünya kadar kâğıdınız olsa devlet bitince kâğıt bir işe yaramaz. Yugoslavya paralarının uyanmaya çalışan halkımızı uzun bir süre kandıran dolandırıcılar hariç!

Doğru kabul edilen onca fikre rağmen, dünyaya dair hiçbir fikri olmayan ben ve benim gibiler daha da saçmalayabilirler. Doğru kabul edilen onca görüşe, dine, entelektüel bakış açılarına, insan hakları örgütlerinin olmasına tam da tezat teşkil edecek şekilde yeryüzünde haksızlıklar hızla artarken, açlar artarken, savaşlar artarken, insanın insana zulmü tavan yapmışken kim bilir belki de en güzel fikirler henüz duyulmamış fikirlerdir!

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..