- Kategori
- Spor
Usain Bolt ve biz!

Usain Bolt
Dünyaya geliş de bir koşudur. Milyonlarca spermin arasından saliseler sonra bitecek ve varış çizgisi ana rahmi olan bir koşudur. Demem o ki hayata çok büyük bir yarış kazanarak “Merhaba!” der ademoğlu. Bu koşu sonucunda boynumuza bir altın madalya takmadılar, daha kötüsü hayat boyunduruğu geçirildi çoğumuzun omuz üstlerine.
Koşuyla başlayan yaşam hep koşuyla devam eder, hatta bazıları genetik olarak getirdiği bu yarış merakını bir kez daha milyonların önünde tekrarlamak ister. İşte Usein Bolt onlardan biri… O tarihin en eski sporunu yapıyor. İnsanoğlunun ilk sporu koşmaktı, hatta o bu sporu bilinçsiz yaptı çünkü koşmak yaşamın anahtarıydı. Yaşamak istediği için yabani hayvanları görünce koştu çünkü kaçmalıydı.
Hala koşuyoruz: Otobüse yetişmek için koşuyoruz, okula geç kalmamak için koşuyoruz, polisten jop yememek için koşuyoruz, zabıtaya yakalanmamak için koşuyoruz… Koş babam koş. Tabi hiç birimiz bunu Usain Bolt gibi yapmıyoruz, ama bu kadar çok koşan bir milletin üstüne düşülürse emin olun bir Usain Bolt gibi sprinter çıkartırız.
Lütfen korkmayın şimdi sizlere milyon dolarlar harcanıp spor liseleri kurulmasından, eğitim süreci içerisinde iyi koşabilen öğrencilerin belirlenip antrenörler eşliğinde bir olimpiyat sporcusu olarak yetiştirilmesinden bahsetmeyeceğim.(Usain Bolt’un yetiştiği gibi) Ben ayağını yorganına göre uzatan biriyim sayın okuyucu, o yüzden ülkemizin imkanları dahilinde çözümler üretmeyi doğru buluyorum.
Gelelim çözümlerime, öncelikle otobüslere daha çok geç kalırsak ve bunu sürekli alışkanlık haline getirirsek kondisyonumuz gelişecektir, bu sebepten otobüs seferlerinin oldukça seyrek yapılması gerekir ki geç kalma olasılığımız artsın.
İkinci çözümüm de okul sayılarının daha da azaltılması ve dolayısıyla otobüs seferleri mantığından hatırlayacağınız gibi geç kalma olasılığının arttırılması. Bir diğer çözüm ise 1 Mayıs ve benzeri kutlamaların arttırılması ve bunların her şeye açık olan Taksim meydanında yasaklanarak katılımcılar için iyi bir koşu(kaçış) ortamının yaratılması.
Dördüncü çözümüm ise işsizliğin biraz daha arttırılmasıyla gerçekleşecektir.(Daha ne kadar arttırılabilir ki.) Bu çözüm; yapacak işi-gücü olmayan kişiyi, “Bari sokakta şunu bunu satayım hiç yoktan iyidir.” mantığına sevk edecektir. Bu da hem zabıtalar hem de bu şahıslar için çok güzel koşu imkanları yaratacaktır.
Buraya kadar yazdıklarımı ne olur mazur görün, ama inanın yazdıklarımda gerçeklik payları var. Biz koşma işini halk olarak genelde bu işler için kullanıyoruz. Ha bu halk kötü koşucu mudur? Yukarıdaki kadar çok koşan bir milletin kötü koşan bir millet olduğuna inanmıyorum.
Ne dersiniz Usain Bolt’un yanına bu topraklardan bir rakip yakışmaz mı? Şöyle kulvarların birinden Anadolu esintileri estirse bize. Usain Bolt’u falan da geçmesine gerek yok, orada olsun yeter. Arkasına kaçacağı bir polis mi yerleştiririz, yoksa önüne yakalayacağı bir otobüs mü koyarız bilemem. Ama Usain Bolt’un yanına bir Anadolu esintisi koyalım be… Afrika sıcağı değil ama, özbeöz Anadolu yiğidi koyalım, şöyle yarıştan sonra birkaç kelamını anlayabilelim değil mi?
Önder GÖKSAL