- Kategori
- Spor
Okçu doğruyu söyler

- ATATÜRK' ümüzün bir kaç sözüyle giriş yapmak istiyorum.
'' Her çeşit spor etkinliklerini, Türk gençliğinin millî eğitiminin ana unsurlarından saymak gerekir. Bu işte hükümetin, şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddî ve dikkatli davranması, Türk gençliğini spor bakımından da millî heyecan içinde özenle yetiştirmesi önemli tutulmalıdır.1937 (Atatürk'ün S.D.I, s. 387)
Başarılı olmak için her türlü yardımdan çok bütün milletçe sporun niteliği, değeri anlaşılmak ve ona kalpten sevgi göstermek, onu vatanî görev saymak gerekir.1926 (Atatürk'ün S.D.1I, s. 245)
Ünlü güreşçi Kurtdereli Mehmet'e yazdığı mektup:Seni cihanda büyük ün almış bir Türk güreşçisi olarak tanıdım. Parlak başarılarının sırrını şu sözlerle açıkladığını da öğrendim: "Ben her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm!" Bu dediğini, en az, yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü, Türk sporcularına bir meslek ilkesi olarak belirtiyorum. Bununla senden ve sözlerinden ne kadar çok memnun olduğumu anlarsın.1931 (Tarih IV, Türkiye Cumhuriyeti, Haz: T.T.T.C, s. 268)''
-Haydi bakalım, bizim (okçuluk) için olimpiyat bitti; beklenildiği gibi yine elimiz boş dönüyoruz !
-Yine dalgalandıramadık bayrağımızı, yine başımız önde; oysa ki Dünya'ya okçuluğu öğreten bizim milletimiz değilmidir, Türk milleti olmasaydı bir çok şey gibi bu günkü okçulukta yarım yamalak olmayacakmıydı?. Öyleyse neden başarılı değiliz ?
- Çünkü özümüzden koptuk, çünkü tarihimizden koptuk, çünkü ecdadımızdan koptuk. Geçmişini unutan geleceğine yön veremez.
- Bakın devletimiz yıllardır Okçuluk Federasyonu'na belli bir para veriyor, bu paralarla (az çok önemli değil, önemli olan değerlendirebilmek) neler yapılmazdı. Tabi iyi yönetim ve gelen parayı nereye yönlendirdiğin önemli. Biz ne yaptık Antalya'ya 27 senede bir tane okçuluk sahası, öğün babam öğün ! Tam anlamıyla faal okçuluk sporu yapılan bölge sayısı yirmidir, (iyi bir yönetim ve yerel belediyelerle işbirliği içinde olup) niye yapılmadı yirmi tane okçuluk sahası. Her şehirde en az bir iki okulda neden okçuluk yok, kaliteli ve istİhdam edilmiş antrenör sayımız niye bu kadar az(sadece 4 kadrolu antrenör). Okçuluk bizim Ata sporumuz değilmi ?. 27 yıl önce doğan bir çocuğu okçu yapsaydık, şimdiye kadar olimpiyat şampiyonu olamazmıydı. Planlı olarak idare edilebilseydi, temel okçuluk malzemeleri bile üretilirdi bu 27 senede.
- Hangi üniversiteye gidildi de Türk okçuluk tarihi araştırması yaptırıldı. Atalarımız okçulukta nasıl bu kadar ileri seviyeye ulaşabildiler, o zamanki okçular nasıl çalışıyorlardı, ok atış teknikleri nasıldı, kullandıkları yay ve okların sırrı neydi , ecdadımızın üç kıtaya hakim olmasında okçuluğun rolu neydi, diye merak edildi mi ?
- ''Top menzilinin 500 m.' lerde olduğu zaman Osmanlı yaylarıyla atılan oklar 750 - 800 m.'ye gidiyordu. Atalarımızın attığı oklar haçlıların zırhlarını delip geçiyordu, bir Osmanlı okçusu bir savaşta 600 düşman askerini tek başına bertaraf edebiliyordu. Osmanlıların meşhur okçusu Tozkoparan İskender 2.5 m. yüksekliğndeki ranzasına bir sıçramada çıkabiliyordu. Başta II. Mahmut Han olmak üzere bir çok Osmanlı padişahı çok iyi birer okçuydu, bir çok padişah da yay ve ok ustasıydı. Başta İstanbul olmak üzere bir çok ilimizde ok meydanları mevcuttu ve şimdiki kulüplerin temelini oluşturdular (biz de ok meydanlarına gece kondu yaptık).''
- Kim biliyor bunları ? Bilmememiz gerekiyor, bilirsek biz de okçulukta başarılı oluruz. Atalarımız yapıyormuş biz neden yapmayalım deriz; damarlarımızdaki O asil kan uyanırda Dünya, Olimpiyat şampiyonu oluruz, mazallah !
- 27 yıldır okçuluk olarak bir tane bile olimpiyat madalyası kazandıramadık ülkemize. Türkiye'de okçuluk sporu hep yüzeysel ve günü kurtarma politikasıyla idare edildi, başarıda gelmedi. Aslında yüzeysel politikalarla idare edildi dedim ama benim anlayamadığım mesele planı ve programı olmayan bir idari zihniyet nasıl olurda bir FITA başkanı çıkartır(tabi ki uluslarası spor alanında başarılı insanlarımızla gurur duyuyoruz ama o ayrı bir konu). Uluslararası federasyon başkanı yetiştiren bir idare nasıl olurda bir Dünya ve Olimpiyat şampiyonu çıkartamaz, nasıl olurda Türk okçuluğunu Dünya'da belli bir yere getiremez. Hep beraber Dünya okçuluk organizasyonlarının bir parçası oluverdik, yarışmalarda derece almayı unuttuk herkes bize aferin desin diye uğraşır hale geldik.
- Akla gelen fikirlerden biri de; demek ki Türkiye' de okçuluk sporunu idare etmek, başarılı hale getirmek çok zor, Türkiye dışındaki uluslararası platformda okçuluğu geliştirmek daha kolay !...
- Olimpiyat oyunları bitiminde yine federasyon seçimleri var, bizim okçuluk federasyonumuz yine aynı yönetimle idare edilecek, seçilecek demiyorum çünkü idari yönetim aynen seçilerek görevine devam edecek, bunu herkes biliyor . Gönlümde yatan ideal; federasyonumuzun bundan sonra Türk okçuluğunu tam anlamıyla tabana yayması, binlerce çocuğumuzun okçulukla tanıştırmasıdır, bu çocuklarımızın da olimpiyat madalyası alacağına inanıyorum. Çok mu zor planlama yapılması; bakın genç ve kaliteli antrenörlerimiz var, verin biraz imkan nasıl sporcu yetiştiriyorlar.
- Hala iyimserim ve inanıyorum ki, biz Türk milleti olarak okçuluk sporunda çok başarılı oluruz.
- Söylenecek çok şey var ama şu an söylenemiyor, ileri de zamanı gelince onları da söyleriz inşaallah. Allah' tan başka kimseden korkumuz yok evelallah, sadece ata sporu olan okçuluğumuzu kalkındırmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Kimseye de bir kin ve öfkemiz de yoktur, kızmayız da. Çünkü bu dünya kimseye kalmaz, dünyalık isteyene Allah dünyalık versin, dünya ömrü çok kısadır ondada gözümüz yoktur Allahın izniyle. Saygılar.