Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üstat

Lisans’ım Yale’den Master’ım Princeton’dan doktoram Oxford’dan. Eee yani …

Tamam dostum belli ki tahsil hayatına önem vermişsin. İyi ama bugün dünyada gözü tahsilde olmayıp, iş hayatını, parayı, birilerine iş, ekmek sağlamayı erek edinmiş yığınla insan var dünyada. Kasım kasım kasılmana gerek yok, sen bilim adına hiçbir şey üretmeyip, çoğu intihal olan, bilimsel dergilerde türlü yollarla makale yayınlatıp, sözümona bilimsel kongre ve toplantılara katılarak salt kendini ve birde akademik olmayan ve akademik dünyayı tanımayan kütleyi kandırabilirsin. Onlara ancak üstat gibi görünebilirsin, bana değil. Ben, sen bilim adamıysan eğer, bilim dünyasına ne kattığına bakarım. Üniversite de ders anlatmak bilim adamlığı değil. Lisedeki öğretmenlik ilköğretimden bir kademe yukardaysa, üniversitedeki de lisedekinden bir kademe yukarıda hepsi bu.

* * *


* * *


Sen mademki bilim dünyasını seçtin? Bilimsel eserlerin nerede? O kadar diplomaya ve etrafına esma sıçratma hakkına sahip olduğuna inanan senin gibi bir alim-i küllün hani litaratüre geçmiş alıntılanmış eserleri? Uluslar arası akademik indexlerde, mesela ISI de neden esamen okunmaz. Haddini bildirip tatlı hülyalardan alıkoyduysam seni, bağışla mirim.

* * *

Adam vardır kimliği mesleğinin önündedir. Mesleğini peşinden sürükler, mesleğini onore eder mesela halkla ilişkilerci Betül Mardin. Adam vardır mesleğinin ünvanının şemsiyesi altına sığınır. Kendisi bir hiçtir de mesleği, ünvanı ile kendisinden önceliklerin o ünvana kattığı değer ile yaşar. Onların mirası ile geçinir. Ünvan şemsiyesini kaldırdığınızda ortada hiçbir şey kalmaz.

* * *

Onlarca kitap yazan, üreten bir Yaşar Nuri Öztürk’le, Harran üniversitesinin kuytu bir köşesindeki odasında ders saatini bekleyen profesörün durumu aynı mı? Efsane vali Recep Yazıcıoğlu ile diğerleri aynı olabilir mi?

Ne yaptığına bakmalı insanın. Ne mevkisine ne ünvanına bakmamalı. Çünkü Türkiye’de profesörlük, valilik, daire başkalığı, genel müdürlük, binbaşılık, tuğgenerallik vs. nasıl elde edildiği malumdur. Bugün valisin, evet neyi becerdin mirim. Yarın vali titr’in kalktığında ortadan karizman sürecek mi?

Doktora tahsilim sırasında ITÜ’de Fizik mühendisliğinde 30 kadar profesör vardı. İçlerinde bilim adamı olan Prof. Dr. Avadis Hacınlıyan’dı. Prof. Dr. Gülçin Kandemir, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Prof. Dr.Önder Pekcan, Prof. Dr. Sami Gezci, Prof. Dr. …… vs. bilim adamı değildi.

* * *

Adam belediye başkanıymış, nerenin mirim, ne yapmış ki? Belediye başkanlığı şemsiyesinin altına sığınmış bir silik şahsiyetse, faydası yok memlekete bilakis zararı çoksa yıkıl git karşımdan.

* * *

Adam papağan dükkanına girmiş, papağan alacak ya sormuş.
- Bu papağan kaça?
- 1000 (bin) dolar demiş satıcı, ingilizce konuşur
- Ya bu kaça demiş adam
- 2000 (ikibin) dolar demiş satıcı, hem ingilizce hem fransızca konuşur.
Çelimsiz, tüyleri dökülmüş, sıska bir başka papağanı göstermiş adam
- Peki bu kaça?
- 10000 (onbin) dolar demiş satıcı
- Peki özelliği ne bunun demiş adam
- Beyim bu ne ingilizce ne fransızca konuşur, ne de konuşur. Ama diğer ikisi buna üstat der demiş.

* * *

Mevki, ünvan, şan, şöhreti, ego şişirme pompası olarak kullanmayın, bir şeyler yapın mirim. Bu memleket için üretin, bir şeyler yapın.

 
Toplam blog
: 135
: 694
Kayıt tarihi
: 31.08.09
 
 

Gazi Üniversitesi fizik lisans eğitiminin ardından, Marmara Üniversitesi'nde master, İTÜ'de dokto..