- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Uyan! Ülkem uyan!
işte sınırlarımız,
Er Erhan !
İçimizde
Er Gökhan !
İçimizde
Er Yasin !
İçimizde
Er Adnan, Er Hüseyin, Er Volkan... İçimizde, içimizde, içimizde... Daha adını bilmediğimiz, duysak da unuttuğumuz, hepsi hepsi içimizde.
Kendi halinde devam ederken yaşamlar. Bu ülkede yüreği yanık analar var, kardeşler, babalar var. Sevdalılar var. Soruyorlar içimizde olanları, içi yananlar.
İçim çok acıyor bir kardeş gibi, ana, baba, eş gibi. Ağlıyorum her haberde, ağlamaktan utanmıyorum. Esas utanması gerekenleri düşündükçe lokmam diziliyor boğazıma yutamıyorum.
Ve biliyorum, tek yüreğiz memleketimin güzel yürekli insanları.
Kimileri gazi oldular, ya kollarında ya bacaklarında ömür boyu taşayacakları gazilik ünvanları. Kimileri şehit, dağlandı ocakları, yarım kaldı doymadan hayatları. Komutanının alnından öptüğü asker döndüğünde birliğine hem gururlu, hem yaralı. Yanıbaşında şehit verdiği kader birliği ettiği arkadaşını.
Tüm bunlar anlatmıyor mu? Bu memleket kimin? Bu toprak kimin?
Bırakın bırakın artık içi boş politikaları, o bomboş yasakları. Harita üstüne harita yapıyor elin oğlu. Uyan! Bir bak. Yasakla işte onu yasakla. Gösteremesinler dünyaya böyle bir ayıbı. Görmesin benim gibi içi yanan memeleketimin güzel insanları.
Nasıl gücü yeter memlekitimin sınırına sınır çizmeye? Memleketimin sınırları işte yukarıda, al bayrağa sarılı.
Uyan! artık uyan! Uğraşma kendin için. Nasıl böyle bir gaflete izin verirsin?
En güzel şiirler anlatır, şairler ve türküler. Fazla söze gerek yok bazen. Aşağıdaki linki paylaşmak istedim