Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Uzayda mı yaşıyorsunuz?

Uzayda mı yaşıyorsunuz?
 

Vatandaş Kamil Karslı soruyor, "Bakan" azarlıyor.


Artık hiçbir AKP'liye rahat yok… Koruma ordularıyla gezdikleri halde sorulara muhatap olmaktan, vatandaşın protestosundan kurtulamıyorlar.

Her gün, her an, hepsi vatandaşın öfkesinden payını alıyor. Sadece 26 Ağustos 2010 Perşembe günü, 3 “Bakan”a karşı “eylem” haberi geldi…

İzmit’te, “evet” kampanyası yapan Osman Pepe’ye, 65 yaşındaki emekli Nezih Baba "Adını duydum. Eski Çevre ve Orman Bakanısın. Emekli perişan" dedi.

Pepe, Nezih Baba'yı "Biraz da başkaları konuşsun" diyerek susturmak istedi. Bunun üzerine Nezih Baba, "Ben 65 yaşında insanım. Emekli, işçi, köylü, memur hepsi perişan… Şurada yüz kişiye sorun 99'u yok diyorsa ben çırıl çıplak soyunurum.” diyerek, “Bakan”ın verdiği “evet” paketini iade etti.

Bu arada, Osman Pepe'nin çevresini saran emekliler, aldıkları maaşla geçinemediklerini söyledi.

* * *

İstanbul’da, Devlet “Bakan”ı Egemen Bağış, AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı’nın verdiği İftarda yeni Anayasa paketinin vatandaşlara getireceği “özgürlükler”den bahsederken, iki kişinin protestosuyla karşılaştı.

Protestoculardan biri, Bağış’a iftar yemeği için “teşekkür” ettikten sonra “İftar yemeğinde propaganda yapıyorsunuz. Burada propaganda yapmayın.” dedi

Görüyorsunuz, protestocu ne kadar “kibar”? Sözlerine “teşekkür”le başlıyor. Lâkin Sayın “Bakan” vatandaş kadar kibar ve hoşgörülü değil… Bağış protestoculara, “Sizler provokatörsünüz.” diyerek karşılık verdi.

Bakana cevap vermeye çalışan üç kişi, sivil polislerce yaka paça gözaltına alındı.

Ne alâ demokrasi!

“Özgürlükler”den bahseden “Bakan”ın huzurunda, kendisine sadece sözlü olarak karşı çıkan 3 kişinin “özgürlükleri” yaka paça kısıtlanıyor.

* * *

Muş’ta bulunan Devlet “Bakan”ı Bakan Zafer Çağlayan’a, belediye binasında, işsiz Kamil Karslı, “8 senelik AK Partinin Muş’a hiçbir yatırımı yok. Çimento fabrikası zaten siz gelmeden önce de vardı. Ne yaptınız, bugüne kadar? Bir vatandaş olarak soruyorum” dedi.

Karslı’ya Bakan Çağlayan “Sen Muş’ta mı yaşıyorsun?” diye sordu.

“Evet Muş’ta yaşıyorum” yanıtını veren Kamil Karslı’ya Bakan Çağlayan bu kez “Uzayda yaşamıyorsun değil mi?” dedi.

“Ben Muş’ta yaşıyorum” diyen Karslı’nın sözünü keserek ayağa kalkan “Bakan” Çağlayan, işaret parmağını öfkeli öfkeli sallayarak, “bana cevap verme”, “cevap yetiştirmeye çalışma” diyerek vatandaşı azarladı.

Derdini anlatmaya çalışan Kamil Karslı, hakarete ve tartaklanmaya maruz kaldı… Sonra, korumalar tarafından belediye binasından çıkarıldı.

* * *

Görüldüğü gibi vatandaş “Nezih”, “kibar” ve “Kâmil”…

Fakat “Bakan”lar tahammülsüz.

Son olayı “Birgün” gazetesi “Azarla ve Kov Partisi” manşeti altında vermiş.

Haksız mı?

Muş’taki vakada, bizim dikkatimizi en ziyade çeken husus, “Bakan”ın, işsiz vatandaşa “uzayda mı yaşıyorsun?” şeklindeki alaycı-aşağılayıcı hitabı oldu.

O işsiz vatandaş elbette uzayda falan değil, doğma büyüme Muş’ta yaşıyordu. O vatandaşın tavır ve duruşunda, işsizlikten bunalmış, hayatı canına tak etmiş bir ruh hali vardı… Gözlerinde “ne olacaksa olsun, kimseden korkum yok” bakışlarını okuduk.

O toplulukta “uzayda yaşadığı” izlenimi veren birisi varsa; o da, vatandaşa milyonlarca kilometre uzak bir tepeden “bakan”, o kadar yüksekten “baktığı” için insanları sinek zanneden, memleketin ve milletin dert ve meselelerinden bihaber, vatandaşı hor ve hakir gören Sayın “bakan”dı.

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..