Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '11

 
Kategori
Öykü
 

Uzaylılarla tanıştım

Sıcak bir yaz gecesi Güneybatı Anadolu’nun sahil kasabalarının birine giden ıssız yolda arabamla ilerliyordum. Pencereler açıktı, Ağustos böceklerinin çığlıkları ile karanlık gökyüzünde binlerce yıldızın göz kırpması severek dinlediğim müziğe eşlik ediyorlar ve ben o kadar mutluydum ki arasıra yoldan kalkıp aracın içine giren toz bulutlarını fark etmiyordum bile. Gözüm paneldeki saate takıldı. 22.46 yı gösteriyordu.

Birden bire önümde çok parlak bir ışık belirdi. İster istemez frene basıp durdum. Işığın şiddetinden önümde duran şeyin ne olduğunu anlayamadım. O ışık kaynağından iki kişinin bana doğru ilerlediğini fark edince, pencereyi  kapatıp kapının dışardan açılamaması için emniyet kilidine bastım. Bir sesin bana “telaşlanma, korkma, sana kötülük yapmayacağız” dediği anda kapının kapalı olmasına rağmen şoför mahallindeki koltukta birisi oturuyordu. Korkum yerini şaşkınlığa bıraktı. Yanımdaki kişi normal bir insan görünümünde idi, yalnız yaklaşık 1 cm çapında bir ağzı vardı ve konuşurken çenesi kıpırdamıyordu. Bir de kulakları olağan üstü küçüktü.

Bana güven vermek için olacak kendini tanıttı. Adının İlverög olduğunu  söyledi . AYNÜD adında bir gezegenden geldiklerini, benim pozitif ilimlerle dinî ve felsefî konuları zıtlaşmadıklarına, aksine birbirlerini tamamladıklarına inanmamdan dolayı benimle temas kurduklarını söyledi. Ben afallamış yüzüne bakarken, “biliyorum bu sesin ağzımı oynatmadan benden nasıl çıktığını merak ediyorsun. Bizim gezegende biz beyin dalgalarımızı kullanarak konuşuruz ve ışık hızındanbinlerce kat hızlı hareket ederiz. Bu yüzden sizin zaman ölçülerinizle bizi anlamanız mümkün değildir. Zaten bizim gezegenimizden buraya gelmek ya da tersine yolculuk yapmak için sizin zaman akışı hızınızla ömrünüz yetmez. Torunlarınızın torunları bile böyle bir yolculuğun bittiğini göremezler. Bizimle anlaşabilmen için zaman kavramının dışında düşünmen gerekir. Zorlanacaksın ama buna alışırsın” dedi.

Dışarda biri daha var diye düşünürken, “merak etme bizimle gelmek istersen, arkadaşımla da tanışırsın” dedi. Ben de beyin dalgalarımla onunla iletişim kurabiliyordum. Bu çok hoşuma gitti ve “tabii, beni istediğim zaman geri getirecekseniz sizinle gelirim” diye düşündüm.

“Tamam, anlaştık” dedi, düşünerek .

Araba yol kenarında emniyetli ve yoldan geçenlerin çarpmıyacağı bir yerdeydi. Arabadan çıktık, beni arkadaşı ile tanıştırdı.

“Icmıdray”

Icmıdray benim adımı çoktan biliyordu.

Işık kümesinin merkezinde bir araç duruyordu. Hani, hep resmi çizilen uçan dairelere benziyordu ama anlayamadığım farklılıkları vardı sanki. Kapısı ve duvarları yoktu. İçinde kumanda panosunun ve oturmamız için koltukların olmadığını düşünürken “geldik” dediler.

Gerçekten AYNÜD gezegenine göz açıp kapayıncaya kadar gelmiştik.

“Düşünce hızıyla geldik”,dedi İlverög, ağzını açmadan ev akledi: Bak, bizim burada da zaman akar, ama buarada ki zaman akış hızıyla sizin evreninizdeki zaman akış hızı farklıdır. Hani Ku’an-ı Kerim’de değişik ayetlerde “melekler oraya bir günde ulaşırlar, bu sizin için kırk bin (bazen yüz bin) senedir” diye yazılıdır ya işte aynı şey bu. Şunu da ilave edeyim ki biz ne meleğiz ne cin. Göreceksin bizim de ailelerimiz, çocuklarımız var. Doğarız, yaşarız ve ölürüz. Yalnız madde ile bizim varlığımız açıklanamaz. Hani Albert Einstein’ın meşhur formülü vardır: Maddenin külesi ile ışık hızını bağdaştıran formül. m formülü, hatırladığın değil mi? O formülü geliştirirken Einstein’a biz yardımcı olmuştuk. Biz ışık hızından (c) hızlı hareket ettiğimiz için hızımızın(v) ışık hızına bölünmesi ve onun karesi bir den fazla çıkar. O zaman bunu 1 den çıkarırsak kare kök içindeki değer eksi kalır ve siz bunu matematikte i (imajiner yani sanal) olarak değerlendiriyorsunuz. mo durgun haldeki kütleninin sanal değerle çarpılması ışık hızının üstünde seyreden cismin kütlesini (mx) yine sanal olarak ifade eder.Sizin için sanal olan ise bizim için gerçektir.

Aynüd’de oranın zaman ölçüleri ile bir kaç gün geçirdim. Her yeni bir şey gördüğümde ağzım açık kaldı. Yaşadıklarımı yazıma ilgi duyulması halinde yaşadıklarımı yazmaya devam edeceğim.

Birkaç gün sonta artık gitsem iyi olur dediğimde İlverög “tabii” dedi ve ekledi “bu yaşadıklarını gezegeninize dönünce anlatabilirsin. Fakat san kimse inanmayacaktır. Saçmalık diyen bile çıkabilir, ona göre.”

Araçlarına girdik ve tekrar arabamın yanındaydım.

Kaç gündür neredeydin diye soracaklar diye düşünürken gözüm arabanın saatine takıldı: Saat 22.46 idi. Çok şaşırdım, bu kadar şeyi hakikaten yaşamış mıydım diye düşündüm. Ve halâ düşünüyorum.

 

 
Toplam blog
: 15
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.03.11
 
 

Avusturya Lisesi ODTÜ Kimya MÜH., B.Sc.,M.SC. lastik ve plastik malzemelerin üretiminde yaklaşık 40 ..