- Kategori
- Haber
Uzlaşma ışığı
Şu anda yaşanan sorunların ana nedeni herkesin dile getirdiği gibi -koalisyon ve uzlaşma kültürünün gelişmemesi ve tek parti iktidarında ısrar edilmesi nedeniyle yağmurdan kaçarken doluya yakalanan- halk iradesinin birebir meclise yansımamasıdır. Ve orantısız olarak çoğunluğu ele geçiren gücün uzlaşmadan uzak, farklı seslere kulak vermeden, “ötekiler” yaratarak ve onları dışlayarak bildiğini okumasının sonucudur.
Her kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun temel ilkelerden ayrılmadan, uygulamaya koymak istediği fikri mutlaka karşıt düşüncedekilerle paylaşmalı ve diğer fikir sahiplerinin de uygulamaya katkı koymalarını ve sorumluluk almalarını dolayısıyla sahiplenmelerini sağlamak olmalıdır. Gerekirse güç sahibi ilkesi çerçevesinde karşıt düşünce yönünde pozitif ayrımcılık yapabilmelidir.
Sn. Dengir Mir Mehmet Fırat’ın televizyondaki bir programda–başka bir konu ile düşüncesini dile getirirken- dediği gibi “ne verirlerse az diyeceğiz” yaklaşımını yaşam felsefesi haline getirip bunu kurumsal yapılara da yansıtması, kişilerin ve kurumların açmazlarıdır. Dolayısıyla tarafların gerçek düşüncelerinin ve niyetlerinin ortaya konulmaması nedeniyle kaygan zeminde yapılan yaklaşımların ve dayatmaların bedelini, üzerinden pazarlık yapılanlar ödemektedir.
Bugün gelinen noktada sonuç ne olursa olsun, umarım hepimize hukuk ve demokrasi dersi verecek ve Anayasa Mahkemesi’nin varlığını bile tartışanlara “iyi ki Anayasa Mahkemesi var” dedirtecek karar oybirliği ile çıkar. Ve sonucun buraya gelmesine neden olanlar da karşılıklı jestlerle üzerine düşen sorumluluğun gereğini yaparak cumhuriyetin nitelikleriyle beraber korunmasının yanı sıra demokrasinin yazılı olan ve olmayan kurallarının gelişmesi için düşünce ve evrensel hukuk ekseninin gerekliliği bilincine varır.
Her kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun temel ilkelerden ayrılmadan, uygulamaya koymak istediği fikri mutlaka karşıt düşüncedekilerle paylaşmalı ve diğer fikir sahiplerinin de uygulamaya katkı koymalarını ve sorumluluk almalarını dolayısıyla sahiplenmelerini sağlamak olmalıdır. Gerekirse güç sahibi ilkesi çerçevesinde karşıt düşünce yönünde pozitif ayrımcılık yapabilmelidir.
Sn. Dengir Mir Mehmet Fırat’ın televizyondaki bir programda–başka bir konu ile düşüncesini dile getirirken- dediği gibi “ne verirlerse az diyeceğiz” yaklaşımını yaşam felsefesi haline getirip bunu kurumsal yapılara da yansıtması, kişilerin ve kurumların açmazlarıdır. Dolayısıyla tarafların gerçek düşüncelerinin ve niyetlerinin ortaya konulmaması nedeniyle kaygan zeminde yapılan yaklaşımların ve dayatmaların bedelini, üzerinden pazarlık yapılanlar ödemektedir.
Bugün gelinen noktada sonuç ne olursa olsun, umarım hepimize hukuk ve demokrasi dersi verecek ve Anayasa Mahkemesi’nin varlığını bile tartışanlara “iyi ki Anayasa Mahkemesi var” dedirtecek karar oybirliği ile çıkar. Ve sonucun buraya gelmesine neden olanlar da karşılıklı jestlerle üzerine düşen sorumluluğun gereğini yaparak cumhuriyetin nitelikleriyle beraber korunmasının yanı sıra demokrasinin yazılı olan ve olmayan kurallarının gelişmesi için düşünce ve evrensel hukuk ekseninin gerekliliği bilincine varır.