Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

Vah polisim vah

Vah polisim vah
 

Polis bir gözünü kaybetti


Düşünüyorum da Emniyet mensuplarımız hani derler ya tam bir, iki arada bir derede süreci yaşıyor. Görevlerini yapıyorlar hayatları pahasına her gün çatışma içindeler. Hatay’ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin şehit edilmesinin ardından yükselen gerilim yerini taşlı sopalı saldırılara bıraktı. Olan yine polise oldu, çıkan olaylarda 1 polis de gözünü kaybetti. Öncelikle ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara geçmiş olsun diyoruz.

Haberleri izliyorum bütün kanallarda aynı şablondan çıkmış ajansların kontrollü haberleri farklı görüntü ve yorumlarla desteklenerek sıcağı sıcağına topluma sunulmakta. Öldürülen polis olunca esas tepki göstermesi gereken emniyet camiası olması gerekirken, ilçelerinde şehit edilen polislere üzülen ve tepki gösteren halkla polis karşı karşıya!. Ölen ölmüş İçişleri bakanının hedefinde Türk vatandaşlar. Gereği en sert şekilde yapılacaktır nutukları atıyor. Sanki bu zeminleri kendileri hazırlamadılar. Emniyet güçlerini arkadaşlarının cenazesine bile gitmeye fırsat bulamadan caddelere sokaklara saldılar. Bunun en büyük sebebi ise halkın normal tepkisini provoke edip daha büyük boyutlara ulaştıran linç girişimine dönüşmesini sağlayanların tespit edilmesi gerekirken kameralar da elinde sopa dolaşan polis aracı deviren 3-5 kişi gözaltına alındı ve gözler boyandı. Esas failler ortada yine yok. Polisin kaderi böyle işte, memurlar yürür memur hakları diye, halbuki polisler de memurdur, savunulan ve aranan haklar onlar içindir de. Ancak gelin görün ki yine polisler vatandaşla karşı karşıya gelir hem de ne gelme! coplar, biber gazları, tazyikli sular.. Bir yerlerde bir yanlışlık var ama nerede? Orada herhangi bir polise sorsanız. Vereceği yanıt bellidir. Evet memur haklarını arayan bu insanları destekliyoruz fakat bize verilen görev de bu diye söyler. Nedir bu görev dediğiniz de memur haklarını savunan memurları engellemeye çalışan memurlar yanıtını alamazsınız elbette. Hele davranış biçimlerini hiç sorgulayamazsınız. Adam 3 kişiyi öldürmüş cezaevinde işlediği cinayetleri gülerek anlatıyormuş. Ne kolay değil mi cinayet işlemek, olay yerinde tespit yapılmak üzere getirildikleri olay mahallinde tatbikat yaptırılır katillere, halkta tepki gösterir diye her türlü önlem ve koruma altına alınır katil!. Yanıtı da hazırdır.Hukuk devleti muhabbeti.Ölen öldü şimdi hukuk zamanı.. O zaman bir vatandaş olarak madem hukuk devletiyiz şunu arzu ederiz, acilen mahkemelerinin görülmesi ve gereken cezayı bir an önce almalarını isteriz. Kaç kişiyi öldürürse öldürsün İdam yoktur nasılsa, 500 yıl ceza verseler ne olacak ki… İş bunla da kalmaz hastaneden akli dengesi yerinde değildir raporuyla hastanelerde tedavi altına alınırlar. O da yetmez hapishanelerdeki koğuş ağaları gibi volta atarlar, hastanelerde kimse yanına yaklaşamaz. Aradan zaman geçer, olay soğur, bir bakmışsınız cani şartlı salıverilmiş. Ortalıkta potansiyel bomba gibi dolaşır durur.

Şuna inandım ki beynimizin bir lobu uyuşturulmuş, haberleri haplanmış gibi sağır izlemekteyiz. Milleti oluşturan bireylerin bir şeylerin gözmezden gelindiğini fark etmesi lazım. Şu an gündemde olan ve ne tesadüftür ki pkk nın saldırıları ve yarattığı baskı sonucu dillendirilen kürt açılımı, doğu ve güneydoğuda yaşayan insanlarımızı başka bir mensubiyeti benimsemelerine, ayrışmalarına çanak tutmuş bir girişimdir. Bunun vebalini nasıl öderler bilemem. Bildiğim tek şey bilhassa bugünkü hükümet tarafından Türklüğün ve Müslümanlığın tartışılır hale getirildiği, emniyet birimlerini baskı altına aldığı hatta yargıya ve orduya bile müdahale ettiğidir. Gerginlik olur polisler, toplantı olur polisler, spor müsabakaları olur polisler ve çıkması muhtemel olaylar karşısında polisler tabi ki tepkilere de maruz kalmakta ve yalnız bırakılmaktadırlar. Burada zaman zaman bizlerde polislere tepki gösterdiğimiz durumlar olmuşsa da esas tepki gösterilmesi gereken polisler değil, uygulanan politika ve politikacılara olmalıdır.
 
Toplam blog
: 181
: 1067
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

1957 Eskişehir doğumlu, Esk.A.Ü İşletme, İşbankası emeklisi, İstanbul Büyükçekmece de yaşayan, ST..