Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Vatandaştan mektup var

Dört sene önce sadece okumak için İstanbul’dan Trabzon’a geldim. Fizik bölümünü kazanmıştım. Bölümümü çok seviyor, sürekli iş imkânlarını araştırıyordum. Hatta bir ara staj bile yaptım. Bölümdeki arkadaşlarım aylak aylak gezerken, umutsuzluk içinde sürüklenirken ben hep koşturuyordum. Hep en iyi olmaya çalıştım. Bütün makinaları kullanmayı öğrendim. Hırslıydım, çünkü bir beklentilerim vardı. Zamanla okuduğum bölümü  araştırdım ve Türkiye’de fizikçiye ihtiyaç olmadığını öğrendim. Hem iş imkânının olmaması hem de bölümün zor olması okulu bırakmama sebep oldu. Daha doğrusu Atatürk’ün “Gittiğin yeri bilmiyorsan vardığın yerin bir anlamı yoktur” sözü aklıma geldi ve fizik bölümüyle bir yere varılamayacağını anladım. Şimdi sizler “Arkadaşım kaç yerde staj yapmışsın. Nasıl olurda iş imkânı olmaz.” Diyeceksiniz. Eee bizim ülkede dayın yoksa sen de yoksun. Benim torpil yapacak ne dayım var ne de başka kimsem. Ben cahil bir ailenin çocuğuyum. Yanlış anlamayın “cahil” diyerek hiç kimseyi küçümsemiyorum. Aksine ben de cahil olmak istiyorum. Cahil olmak ve şimdi gördüklerimi görememek. Neler mi gördüm? Anlatayım da dinleyin.

-Okulu bırakınca garsonluğa başladım. Helal kazanmak için eşek gibi çalıştım. Hiç kimsenin hakkını yemedim. Fakat dayılar yine devreye girdi ve ben çok çalışırken az kazanmaya başladım. Patronun akrabaları hiç çalışmamalarına rağmen benden fazla kazanıyordular. Sonunda sezon bitti. Ben öncelikli işten atılanlar arasına girdim. Bu ülkede çok çalışanlar, düşünenler her zaman kaybediyor. -Daha sonra bir bakkalda gece (ehliyetsiz) şoförlük yapmaya başladım. Bu sefer biraz daha rahat olurum sandım. Her dakikamı çalışarak geçiriyor, helal kazanmak için işyerini patrondan çok koruyordum. Sen dürüst olursunda başına bela gelmez mi? Tabii ki gelecek. Bir gün kasadan dokuz yüz lira eksik çıktı. Benden şüphelendiler. “Yapmayın” dedim. Dinlemediler. “Siz cemaatçi adamsınız. Bakın iftira atıyorsunuz” dedim. Yine dinlemediler. Patron öyle bir baktı ki, bir daha dükkanın bulunduğu sokaktan geçmedim.

-Şimdi bir otelde sigortasız çalışıyorum. Üstüne üstelik maaşımı da alamıyorum. Peki ben alamadığım maaşımla askerdeki kardeşime nasıl para göndereceğim. Ayrıca benim tek bir gözüm görmüyor. Hayata hep tek gözle bakamaya çalışıyorum.

Not: Hayata hep tek gözle bakmama rağmen çoğu insanın iki gözüyle göremediklerini gördüm. –

-Yalakanın, dayısı olanın bir adım önde olduğunu gördüm.                       

-Doğrunun yanlışa katılmazsa alaşağı edildiğini, şerefin namusun kaybolduğunu gördüm

-İnsanların kendine Müslüman olduklarını gördüm.

-Paraya gelince din falan kalmadığını gördüm.

 

 
Toplam blog
: 28
: 399
Kayıt tarihi
: 10.07.11
 
 

Uzmanlık alanım yazmak ..