Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '13

 
Kategori
Siyaset
 

Vay kuşağım vay

Vay kuşağım vay
 

Ülkedeki kaos ortamı nedeniyle yazılarıma bir süre ara verdim. Herkes birşey söylüyor, sapla saman karıştı.

Doğru nedir, doğru kişi kimdir? Bu sorulara cevap vermekte zorlanıyorum.

Başkalarının doğrusunu bilmem ancak benim doğrularım belli;

  • Demokrasi
  • Evrensellik

İnandığım doğruları uygulama metotlarım da belli;

  • Ayrımcılık yapmamak
  • Çeşitlik esasına göre herkese eşit uzaklıkta kalmak, herkesle birliktelik sağlamak.

Sadece insanlar ile değil çevredeki tüm canlılarla kuracağımız ilişkide önemli.

Bir anlamda kendi Habitat’ımızı kurmak zorundayız.

Gümüş ve Lokum evimizin iki yeni üyesi. Yaklaşık 1,5 yıldır birlikteyiz. Birisi Siyam diğeri Scottish. Onlar bize, bizde onlara alıştık. Alıştık dedim ancak Scottich olanı dişi ve bir türlü kendini sevdirmiyor, hemen kaçmak peşinde. Siyam olanı ise erkek ancak istediğin kadar sev, birlikte uyu sorun yok.

Onları tanımaya başlayınca kediler arasında ne kadar farklılıklarının olduğunu anladım.

Kedilerde farklılık var da insanlarda yok mu? Tabi ki var. Örneğin kültür, coğrafya, geleneksellik, ırk ve eğitim gibi bir çok faktöre bağlı farklar mevcut. Toplumların da farklı yaşamları var.

Örneğin seksenli yıllarda İngiltere’ye ilk gittiğimde arkadaşlarım yaşam hakkında bilgi veriyorlardı ;

Bu dairede 6 kişi kız erkek birlikte yaşıyorlar.

Ne!!! Kız, erkek birlikte mi yaşıyorlar??? Yok daha neler !!!!

Kardeşim neden herşeyi yanlış anlıyorsun? Bazıları birlikte yaşıyor , bazıları kirayı
paylaşıyor, bazıları toplu halde yaşamayı seviyor. Neticede bunlar yetişkin
insanlar, kararlarını kendileri verebilirler. Başkalarına rahatsızlık
vermedikleri takdirde istedikleri hayatı yaşama özğürlüğüne sahipler.

Başkalarının hayatına karışmamakla ilgili ilk dersimi almıştım.

O yıllardaki yaşam anlayışım , toplumsal kabuller farklı cinsiyetlerin birlikte bir evi paylaşmasını kabul edememişti.

Gençlik yıllarımız çok kapalı, kadın erkek ilişkileri oldukça kısıtlı kapsamda gerçekleşti. Kızların elini tutmak bile abartılı sevinçlere neden olurdu.

Erkekler cinsel ihtiyaçlarını meşhur Alageyik sokak veya Beyoğlu’ndaki yüzlerce batakhanelerde giderirlerdi. Bu evleri herkes bilir ancak resmi kurumlar nedense görmezden gelirlerdi !!!

Batakhanelerin raytingi ekipler amiri Sadettin Tantan ve ekibinin operasyonları ile düşüşe geçti. Tantan gençlik kesiminde efsane olmuştu.

Bazılarının gözünde cesaret timsali polis şefi, kiminin gözünde ise gençleri engelleyen sade polis.

Diğer alternatif ise kendine bir sevgili bulmak ve eskilerin tabiriyle kaçak et kesmek için yazlık veya şehirdışı otellere gitmekti.

Ancak bu alternatif olçukça riskliydi. Malum ihtilal zamanı rahat hareket edemezdiniz. Bu nedenle çapkınların gözü perdede, kulakları kapı zilinde olurdu.

Ya jandarma basarsa !!!

Götürürler merkeze rezil ederler herkese.

Karakolda ayna var ayna var.

Bunlar zamanın en çok kullanılan tekerlemeleri olmuştu.

Basıldığında, yanımdaki kız arkadaşım olur hikayelerini jandarmaya anlatsan kimse inanmaz, mecburen farklı hikayeler yazılırdı.

Komutanım biz birşey yapmadık. Bayan imam nikahlı karım olur ayrıca İran’da muta nikahı da yapmıştık.

Konuşma lan, babanı mı kandırıyon? Yatırın bu adamı falakaya..

Böyleydi bizim dönemimiz…..

Şimdi artık ‘’ biz ‘’ kuşağı olduk. Yani 1946 -64 doğumlular. Bugün bizi idare etmeye çalışan politikacıların çoğu gibi.

Bizi idare edenler aslında çok şanssızlar. Hergün 20 saat çalışıyorlar ancak kimseye yaranamıyorlar. Temelinde görmemezlik yatıyor. Görgü insan hayatında çok önemli.

Kız istemeye giderken ‘’görmüş geçirmiş aile çocuğu’’ olmak iyi bir referansdır.

Biz kuşağı politikacılar genelde gençliklerini yaşamış insan değiller.

Gençliğinden bu yana hep politika ile uğraşmışlar ,

Gençliğinde duvarlara siyasi içerikli yazı yazmışlar.

Gençliğinden beri çoğu zamanlarını dernek ve partilerde harcamışlar.

Bu konuları iftihar meselesi olarak ifade etmektedirler.

Bir kızla elele tutuşamamak !!! Bırakın çapkınlığı, masum bir öpücüğü bile yaşayamamak…

Şimdi bu insanlardan kızlı erkekli aynı evde yaşamayı anlamalarını nasıl bekleyebilirsiniz?

Yaşanmamışı anlamak …. Mümkün mü ?

Günümüz siyasetçisi bunu okuyamıyor , zamana uyamıyor.

Şişli’de, Beşiktaş’ta, Taksim’de, Kadıköy’de, metroda, İDO’da, sokakta, caddede gördüğümüz gençler eskisi gibi değil.

Kızlar mini etekli, erkekler küpeli. Tıpkı Avrupa’daki, Amerika’daki yaşıtları gibi…

Şimdi bazılarınızdan ‘’ Türkiye Şişli’den , Kadıköy’den ibaret değil. Bu ülkede Erzurum’da var, Sivas’ta var, Malatya’da var. Oradaki hayatlar böyle değil’’ dediğinizi duyar gibiyim.

Ancak unutmayalım kimse fakirliğin peşinde olmuyor. Zenginlikler, yaşanmışlıklar insanlarda talep yaratıyor.

Sovyetler Birliği’nde günde bir iki patatese talim eden halk, Amerikan gençlerinin Hamburger– cola, pizza ile beslendiğini öğrenince kominizm duvarlarını yıktığını unutmamak gerekir.

Artık Malatya’da, Erzurum’ da üniversite var, AVM var. Gençler İstanbul’daki yaşıtları gibi yaşamak istiyorlar. Artık o şehirlerde de mini etekliler, küpeliler var.

Kaçış yok. Kapitalizm oralara da girdi.

Kapitalizm’in insanları sömürmek için stratejileri, gençler üzerinde plan ve emelleri var ;

  • Gençler iyi okullarda okusunlar.
  • İyi iş bulsunlar, para kazansınlar.
  • Kazandıkları parayı teknolojik, sanatsal, yaşamsal alanlarda harcasınlar.
  • Doyumsuz olsunlar. Kazanılan paraları hiç bitmeyen moda yönlendirmesiyle bol bol harcasınlar.
  • Global üretim sektörü daha fazla çalışsın. Global finans daha fazla kredi versin.
  • Kapitalizm araçları olan global şirketler daha fazla kazansın.

Bu plan tıkır tıkır işliyor. 1981 -2000 doğumlu VAY kuşağı , hatta 2001 sonrası Z kuşağı kuşağı devrede.

Bizim göbekli ‘’ Biz kuşağı’’ bu gençleri nasıl anlasın ?

Kuşak deyince pantolon kemeri ile karıştıranların olduğu son günlerde anlaşıldı. Şimdikilerin durumu idare edebilmesi için kemere 1-2 delik açtırmaları gerekiyor. Anlaşılan kemer göbeği karşılamıyor.

1-2 Seçim sonra VAY kuşağı seçilecek yaşa geliyor. Belli ki onlar farkı siyaset yapacaklar.

Kimsenin emir komutasına girmeyecekleri açık. Artık geniş tabanlı siyasi partiler yerine çevreci, yeşillikçi, yenilikçi, farklı cinsiyet tercihlerinin temsilcileri, feministler, özgürlükçüler, çiçek böcekle uğraşanlar, radikal gruplar küçük küçük partiler olarak devreye girecekler.

Gelecek yönetim büyük bir olasılıkla küçük partilerin koalisyonlarında olacak.

VAY kuşakları artık bu partilere oy verecek veya oy isteyecek.

Şimdi partilerin gözü VAY kuşaklarında, onlara yatırım yapmak istiyorlar ancak çok geç.

Dünya’yı yöneten kapitalizm VAY kuşağını anlamayan hükümetleri iktidarda tutmaz.

Nasıl getirdiyse öyle gönderir.

Bunun anlamı nedir?

Hoşgeldin VAY kuşağım.

Elveda, fakirlik edebiyatı.

Elveda, okuma özürlü siyasetçiler.

Elveda, biz kuşağı iktidarları. 

www.okanyasan.com

www.okanyasan.blogspot.com

 
Toplam blog
: 43
: 235
Kayıt tarihi
: 21.11.12
 
 

Mühendisim. Spor, müzik, yemek, yazmak özel zevklerimdir. ..