Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Aralık '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bir tek seçmenin cehaleti…

Bir tek seçmenin cehaleti…
 

Amerika’da bir anacadde ortasında vurularak katledilen popüler başkanı Kennedy bakın ne demiş:

-          Demokrasilerde bir tek seçmenin cehaleti, bütün halkın güvenliği için tehlikedir.

O’nu vuran cahil bir Amerikalı mıydı?

Sanmıyoruz.

O, çıkarını korumakta son derece akıllı olan bir iç-örgüt, yani “derin devlet” tarafından öldürülmüştü.

Kennedy sizlere ömür.

Ama bizleri cahillere karşı uyardığı bu özlü sözü yaşıyor.

Demokrasi, olağanüstü özgün bir yönetim biçimi… Ancak mutlaka özgün, kültür çıtası yüksek, bilinçli ve yurttaş olmanın anlamını kavrayarak hayata geçirmeyi becerebilen bireylere ihtiyaç duyuyor.

Demokrasi ile yönetilme iddiasında bulunan ülkelerin bireylerinde bu nitelikler mevcut değilse, o ülkede halkın güvenliği tehlikededir. Demokrasinin kendisi de tehlikededir.

Seçmenler cahilse, seçimleri de yanlış kişiler üzerinde yoğunlaşacaktır.

Seçmenler cahilse, seçim iradeleri kolayca yanlış kişilerin egemenliği altına girecektir.

Reklam afişlerinin parlattığı cilalı hedefler, kömür, patates, soğan sadakası ve özellikle de inanç sömürüsü, cehaletin üzerine serpilecek ve halk iradesi o yanlış kişilere doğru yönlendirilebilecektir.

Yanlış kişilerin devletin yönetimini ele geçirmesi ise, ülke için en büyük tehlikedir.

O ülkenin bağımsızlığı için tehlikedir.

Anlamsız savaşlara itilebileceğinden, güvenliği için tehlikedir.

Ekonomi dışa bağımlı kılınarak çökertileceği için tehlikedir.

Hukuk ve adaletin yarattığı güven duygusunu kemireceği için tehlikedir.

Vatandaşın kişisel yaşam özgürlüğü için tehlikedir.

Bütün bunları özetlediğimiz zaman, o ülkenin varlığı ve geleceği için tehlikedir.

Hem de çok büyük bir tehlike…

Demokrasi, dünyanın kültür mirasından süzülüp, gelişerek günümüze kadar ulaşan özgürlük idealinin hayata geçirilmesini amaçlayan bir yönetim biçimidir.

Ancak bu hayata geçirme sürecinde en büyük engel, demokrasinin tanıdığı özgürlüklerin kullanılarak halkın serbestçe kandırılma imkânıdır.

Demokrasi, kapitalizmin çağımızdaki neo-liberal biçimi ile birleştiğinde sözünü ettiğimiz kandırılma olgusu tavan yapar.

Çünkü bu rejim şeklinde demokrasinin getirdiği özgür ortam neo-liberal beyaz bir örtüye sarılarak gizlenmiş olan dizginleri koyuverilmiş vahşi insan bencilliğinin egemenliğine terk edilir. Ve geniş halk kitleleri, bu “çağdaş” sömürü mekanizmasının acımasız saldırılarına karşı savunmasız bir duruma itilir.

Halk durumdan şikâyetçidir.

Ama, şikayet ettiği bu durumun nedenleri hakkında yeterli bilgisi yoktur. Çünkü “cahil” bırakılmıştır; türlü-çeşitli beyin yıkama faaliyetleri ile esir alınan bilinci, onu hayattan bezdiren denklemi çözemeyecek bir konuma getirmiştir.

İşte tek tek cahil seçmenlerin bir araya gelmesi ile oluşan bir toplumun önüne inşa edilen duvar budur.

 

farukhaksal@gmail.com

 

www.soruyusormak.com

www.akceder.com

 

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara