- Kategori
- Deneme
VBY...

VBY (Ruz-i Elest'den)
Bu ne olabilir sizce, Van, Bitlis Yozgat?
Hayır,
Peki, VBY diye bir site ismi olabilirmi? Bilmiyorum belki vardır.
Bu mu?
Hayır…
Bana sorsanız ben tıpta ‘’ Vertebro Baziller Yetmezlik’’ rahatsızlığı derdim. Çünkü onun kısaltılmışı. Ha yeri gelmişken bir parantez açalım, bu rahatsızlık; beynin arka tarafında ki beyinciğe giden kan akımının azalmasıdır. Ani baş dönmesi, güçsüzlük ve bayılma gibi semptomları vardır.
Bu mu? Buda değil.
E peki ne o zaman?
Ne?
Peki, ana işin esasını açıklamadan önce bir örnekleme yapalım,
Can Yücel’ in bir sözü var, hatta bir sosyal paylaşım sitesinde de birçok arkadaş beğendim diye işaretliyor bende beğendim. ‘’ Oysa ben hiç insan kaybetmedim. Zamanı gelince vazgeçmeyi bildim, o kadar’’.
.........................................................................
Yine ünlü düşünürlerden, [ William Shakespeare ] şöyle der:’’
Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler, daima yaralar.
Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve;
— Konuşmadan önce dinleyin,
— Yazmadan önce düşünün
— Harcamadan önce kazanın,
— Dua etmeden önce bağışlayın,
— İncitmeden önce hissedin,
— Nefret etmeden önce sevin,
— Vazgeçmeden önce çabalayın,
— Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan
hoşnut olun.’’
[ William Shakespeare ]
....................................................................
Bir kitapta okumuştum, Amerikalı ünlü golf ustalardan birisi, sahada uzun bir atış yapar. Yaklaşık yarım saat sonra iki polis ellerinde golf topuyla çıka gelir,
-Biraz önce bu topla atış yapan siz miydiniz? der polisler,
-Evet,
-Bayım bu topla siz neler yaptığınızın farkında mısınız?
-Ne olmuş ki?
-Bu yaptığınız atış, yolun kenarındaki bir ağaca çarpar, seker sonra yoldan geçen bir taksinin camını patlatır, araç kaza yapar, yolu tıkar. Sonra arkadan gelen, araç ona çarpar, o arabada yangın çıkmaya başlar. Yol tıkanır, itfaiye yolun tıkanıklığından, olay yerine zamanda gelemez. Ve iki yaralı vardır. Bütün bunlar, bu sizin atışınızdan sonra olur.
Peki, adam sizce ne der? Polise…
…
Adamın dediği şu
-Sanırım bu noktadan vuruş açısını biraz daha sola şu kadar dereceyle yapmalıyım..
Şaşırdınız değimli? Adamın göze çarpan yanı soğukkanlı olması en önemlisi de kendisini yargılamamasıdır.
Bu üç hadisede geçen konuya esas kelimelerin, italik ve kalın puntoyla yazdım. VBY= Yeri gelince Vazgeçmeyi bildim,
Büyük Beklentiler, içine girmedim.
İşimi ve vazifelerimi ve/veya olağan bir olayın içinde size isnat edilecek bir olağan dışılık varsa, yukarda ki golf ustasında olduğu gibi, asla kendimi Yargılamadım.
Yukarda yine italik ve koyu yazılmış durumda,
VBY= Vazgeçmeyi bilebilme+ Beklenti içinde olmama+ yargısızlık
Bunlar insanın ruh halini pozitif tutacak, hayatın size kendi debdebeleri içinde ona kontra üretebileceğiniz, ilave kendi argümanlarınız. Aslında her biri için ayrı parantez açılabilir. Uzun, uzun yazılabilir. Önce bir seçim yaparsınız, bu seçim yapmak hayat girizgâhlarınızın en temel yasası olur, zira iyi bir seçim de keşkeler yoktur. Belki uzak noktalarda belirsizlikler vardır. Ama yaptığınız seçimin size verdiği özgüvenle ve tercihlerinizin arkasında durarak, dönemeçlerde durmanız, takılmanız o kadar kolay olmaz. Belki, zaman size yaptığınız seçimlerin yanlış olabileceğini gösterip, zamanında vazgeçmeyi bilebilmeyi de öğretecektir. Tabii bunu içinde biraz farkındalık gerekir. Yerinde ve zamanında… Bu yeni başlayan süreç size çok şey öğretir zaten. Bu süreç içerisinde zaman, zaman tıkanırsınız, ama ‘’şimdiki zamanda yaşama’’ prensibi ile (daha önce blog halinde bahsedildi) bu sıkıntıları aşmanız mümkün görünüyor. Birde dengede olma hali var! Ruhunuz la her şeyi isteyebilir, böyle dingin ve dengede ruh hali, size hayatta öncelikleriniz olduğunu öğretir. Öncelikler, sizin primer tercihlerinizdir ve ruhsal enerjinizin gerçekten sarf edilmeyi hak eden bölümünü oluştururlar. Ama insan doğası gereği, öncelikleri içerisinde olmasa bile, muhatap olduğu bir takım şeylerle de içli dışlıdır. Bu tür şeylere ister istemez zaman ayırsa bile, dengede olma prensibi kullanarak, hayatta önceliklerinin ne kadar gerekli olduğunu ve ona harcanan zamanın ne kadar önemli ve yerinde olduğunu anlayacak, seconder (ikincil şeylerle) gereğinden fazla zaman harcamayacak belki de ona karşı tutkulu olma halinden kendini kurtaracaktır.
İnsan başarmak istediği, hedefine koyduğu şeyleri elbette birden bire başaramaz. Ona belli bir zaman, belli bir süreç lazımdır. Öyle ya birden bire ağacın tepesine tırmanamazsınız. Daldan dala, tırmanarak zirveye ulaşabilirsiniz. Bu yavaş, anlamlı ve her dalın keyfini ve manasını kavrayarak olan bir şeydir.
Beklentilere girmeyin. Zira insan amacı ve hedefi, hayatta kariyeri açısından bir takım beklentiler içerisinde olabilir. Bu normaldir. Bu sürekli umut taşıdığının da bir göstergesidir. Umut insanda her zaman vardır. Umut olmasa zaten insan, anlamsız ve yalnızlığa ötelenmiş bir güruh halini alır. Kastım, fazla duygusal yönünüzün ağır bastığı durumlarda, beklentiler içerisine girmemenizdir. Zira bu tür beklentilerin, insanın ruhsal dengesini hem bozar ve hem de yaralar. Yukarıda bu konu ile ilgili Shakespeare ‘nin söyledikleri oldukça manidardır.
Yaşadığınız ve hayata tutunduğunuz sürece, arkasında durduğunuz şeyler den dolayı size kuvvet derecesi yüksek negatif geri dönüşler olsa dahi, yukarı da ki golf ustası gibi asla kendiniz yargılamayın. Sadece, kısaca basit ve anlam yüklü değişik bir seçim belirtin. Bu argümanız sizin kendinize olan güven duygunuzu pekiştirecektir. İnsanların sizin hakkınızda ne düşündüklerini de umursamayın. Zira insanlar zamanlarını sizin hakkınız da değil, kendileri hakkında düşünmek ve endişelenmekle geçirirler. Nedersiniz, hayatın kendi hengamesinde kullanabileceğiniz , bu üç argümanınız sizin dingin bir ruh haline olan yolculuğunuzda, yeri geldiğinde yaşam kalitenizde büyük bir değişiklik yaparmı? Sağlıcakla kalın..
16.08.2011
Tufan Soydabaş