Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

Ve yaşam bize aldırmadan nasıl da devam ediyor.

Ve yaşam bize aldırmadan nasıl da devam ediyor.
 

Bugün ki yazımın bloğuma yazılma nedeni radyo da dinlemiş olduğum bir şarkı.  Çoook uzun zamandır, belki senelerdir dinlemediğim şarkıydı ( bu sabaha kadar).

Kahvaltı ederken radyodan işledi ruhuma .

Sonra da sözlerini ilk kez fark ettiğimi düşündüm.

Ne garip...

Beni en çok etkileyen sözleri şunlar oldu :

“Yüzünde yaşam izleri vardı.

Sevdim onu, görünce birden.

Eski bir şarkıyı söylüyordu.

Taşlar yuvarlanıyordu

Ve yaşam bize hiç aldırmadan

Nasıl da devam ediyordu. “

Üniversiteyiz üçüncü sınıfta, kendisiyle çok samimiyetim yoktu merhabadan başka, o ikinci sınıf öğrencisiydi. Sessiz ve sakin bir kız izlenimi uyandırmıştı her karşılaştığımızda. Saçının bir perçemiyle neredeyse sol gözünü tamamen kapatırdı. Oysa çok güzel iri iri simsiyah  gözleri vardı. Arkadaşlarla bahçede ayaküstü sohbet ederken geldi yanımıza. Tam karşımdaydı sol gözünün üstündeki saklamaya çalıştığın o iz ne güzelmiş dedim. Eli hemen saçına gitti gözünü kapattığından iyice emin olmak ister gibi. Gerçekten mi? dedi şaşkınlıkla ve mahcup bir sesle. Evet dedim güzel gözlerine bir nişan gibi… Üstelik seni çok sevimli gösteriyor, saklama sakın…

Bazı izler vardı taşıyan onu çirkin bulup çirkin diye saklamaya çalışır..

Bazı izlerse taşıyan kişinin yüreğiyle güzelleşir, kabul görür ve bütünleşir.

Birisi daha var ki şimdi hatırladıkça yüreğim acır. Özlem mi kırgınlık mı ağır basar bilemem. İki can arkadaş… Birisi duru bir su diğeri ise hırçın bir deniz… Hırçın denizin gözleri bal rengi saçları ise kahverengi. Çenesinin üzerinde derin bir izi vardı. Kedisinin bıraktığı bir iz ... Küçükken, kedisini sıkıştırırken hırçın kedinin pati darbesiyle olan iz... Çenesinden sızan  kanlar içinde, kedisini sevmeye devam ettiğini anlatırdı her defasında... Bir arabanın tekerleğinin altında kalıp ölen kedisi için, o hep o izi taşımaya devam ediyordu, kedisini hatırlayarak sevgiyle...

Benimde dizimde var böyle bir iz, küçükken elma ağacından düştüğümde kalan bir hatıra. O yara da benimle beraber büyüdü.... Her gördüğümde, o deli hallerimi hatırlarım. Yine çocuk  olsam, ve  ağaç tepesinde gezsem uslanmadan…

İşte böyle görünen yaraların mutlaka bir öyküsü vardır bana dinlerken masal gibi gelen. Ne güzelmiş dedirtir çoğunlukla…

Bir de başka izler vardır, insanlar yüreğinde taşır. Görünürler bazen, bazen de saklanırlar yüreğinde acıyla... Ben o izleri de severim yaşama dair anılardır onlar, varlığı sevilerek taşınabilir.

Bazıları saklamayı seçer, bir şekilde saklar yaralarını.

Aslında yürekteki yara saklanmaz, ister istemez kanar.

Kimileri yaralı bereli zanneder onunla kendini...

Bazıları ise gururla taşır bir elmas kıymetiyle izlerini.

Bazılarının yara izleri ellerindedir

Dökülen alın terine, hayat mücadelesine şahittir orada öylece...

Bazılarının dizlerinde vardır yaranın izi...

Bir ağaçtan düşmüş olabilir belki

Bazılarının yara izleri çocukluktan hatıra

Bazılarının yara izleri yüreğinde

Büyük bir sevdadan kalan acı bir hatıra

Bazıları yara izlerini mürekkep eyleyip yazar

Belli ki yazdıkları ilaç olmakta yaraya

Belki de yazdıklarıyla yarasını saklamaya çalışmakta

Yara ise geçmemiş kanayıp duruyordur acıyla… 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...