Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Veda Filmi Üzerine

Uzun zamandır beklediğim Zülfü Livaneli’nin Veda filmine gidebildiğim için mutluyum. Gerek görsel basında gerekse yazılı basında Veda filmi ile ilgili olumlu veya olumsuz eleştiriler yapıldı. Ve filmi henüz izlememiş olanlar da bu eleştirilere katkıda bulunacaklardır. Bugün öğleden sonra iki saatimi bu filme ayırdım. Bence iki değerli saatti. Salih Bozok, Ulu Önder’in yaveri, Ata’yı kendi anılarına dayanarak anlatıyor. O kadar şanslı bir insan ki Salih Bozok benim gözümde…

Altı yaşlarında tanışıyorlar Selanik'te Atatürk'le. Araya belirli dönemlerde ayrılıklar girse de Salih Bozok, Ata’nın son nefesinde bile onun yanında. Öyle bir dostluk ki Salih Bozok ile Mustafa Kemal arasındaki, Salih Bozok için Ata olmadan yaşamak, oksijensiz yaşamak ile eşdeğer. Film elbetteki Ata’nın yaşamından yani çocukluk döneminden ölümüne çeşitli zamanlarından kesitler sunuyor. Tarih sahnesine gömülmekte olan bir imparatorluktan Cumhuriyet’i yaratmak… O dönemin koşullarını gözünüzde canlandırabiliyor musunuz? Yüce Türk milletinin sahip olduğu en önemli iki husus.. İnanç ve umut… Ata’nın çok sevdiği ulusuna olan inancı. Türk milleti’nin damarlarında dolaşan özgürlük ve bağımsızlık ateşi… Hani tarih derslerinde görüyoruz.. Tarih dersi görmeksek bile okuyoruz, dinliyoruz.. Hadi diyelim okuma bilmesek bile duyuyoruz, görüyoruz…

Yakın geçmişimizden bir örnek vereyim. 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi. Bu yalnız bir cümle değil. Ulu Önder ve arkadaşlarının kurduğu ve şu an 87 yaşında olan Türkiye Cumhuriyeti, kanla, canla, acıyla, bin bir yoklukla, nice ocakların sönmesiyle kuruldu.Anlamını yürekten kavrayarak düşünmeliyiz. Düşman devletlerin işgali altında parçalanmış bir imparatorluk, imkansızı başaran bir askeri ve siyasi deha… Cumhuriyetin ilan edilmesi ile tarihe karışan bir imparatorluk..Ve Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için yapılan inkılaplar… Filmi izlerken ve filmi izledikten sonra insanın aklından bir film şeridi gibi yakın geçmişle ilgili düşünceler geçiyor…Peki tamam, şahsım adına konuşacağım… Benim aklımdan geçiyor… Atatürk’ü canlandıran Sinan Tuzcuoğlu, Salih Bozok’u canlandıran Serhat Kılıç, Zübeyde Hanım’ ı canlandıran Dolunay Soysert, Fikriye’ yi canlandıran Özge Pirinçi gibi oyuncular bence harika bir oyun çıkarmışlar. Filmde sürpriz oyuncularda var. Sizi bilmem ama ben Latife karakterini canlandıran oyuncuyu beğenmedim. Özellikle Dolunay Soysert bence rolünün hakkını vermiş. Ve Fikriye… Mustafa Kemal’ i Mustafa Kemal olduğu için seven belki de tek kadın.Fikriye gelince aklıma nedense hep ince bir sızı çöreklenir yüreğime. Bence hiç kimse bu role Özge Pirinçi kadar yakışamazdı. Bu filme iki saatinizi ayırın.Öğretmenler, öğrencilerine izlettirsinler…

Bu film her yerde, tüm Türkiye'de izlettirilsin. Ve Yaradan sınırları doğudan batıya, kuzeyden güneye binbir acı ile çizilmiş aziz vatan topraklarını, Türkiye Cumhuriyetini, milletimi, ve ordulaşmış bir milletin kahraman Silahlı Kuvvetleri, tıpkı Ata’nın istediği gibi sonsuza dek korusun… Vatan size minnettardır…
 
Toplam blog
: 149
: 435
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

1999 yılında Ted Kdz Ereğli Kolejinden, 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyat..