- Kategori
- Şiir
Vedanın bir adabı, bir tasviratı olmalıydı
Önce, yıldızlar vardı.
bazıları çok parlaktı.
kamaşmıştık biz.
parlamak, daha iyi görmek değildi.
sönük olanlar gördüler.
her ne varsa
yaşanmış olanı.
sadece onlar yoktu.
deniz vardı.
göl gibiydi, içinde sakin yüzülen.
sırası gelince, şehir ışıkları gibi yanıp sönen
çakılları, kumları vardı.
yinelenen, saydam dalgalarından
sebeplenen.
vakit gelmişti, haberdardılar.
her ne varsa
yaşanacak olandan.
bir de ay vardı, beyazdı.
gittikçe küçülen, hiç kaybolmayan,
sadece dolunay kadar hacmi olan.
süreli bir hafızası, bir rengi vardı,
yaşanıyor olanın.
yaprağın da asılı bir gölgesi.
çırpındığı kadar alanı vardı.
güneşin yaşattığı kadar ömrü vardı, danseden ışığının.
bir zamanı vardı, alışıktılar,
yaşanacak olanın.
işte herşey bu kadardı,
cevabı içindeydi.
hepsi biliyordu, görmüşlerdi.
bir, biz görmedik olan biteni.
kurtlarından arındırmayı unuttuğumuz
meyvelerimizle meşgulken,
açtığımızda gözlerimizi.
hala oradaydılar,
hep oradaydılar.
tekrarı içinde saklı hafizasıyla.
biz se...
sonra anladık.