Vefa arayan şair Ali Tuluk

Geçen Ekim ayı başlarında Denizli / Acıpayam’da Dr. Tahir Kutsi MAKAL adına bir anma töreni vardı. Tarih 05.10.2013. Bu anma törenine ben de Söke’den katılmıştım. Orada Denizli ve yakın ilçelerden gelen birçok şair - halk ozanıyla tanışma ve yazarlarla görüşme fırsatını buldum. Bunlarla ilgili bir iki makalem de Milliyet Blog’ta da yayımlandı. Bunlar arasında Mithat Makal, Tahir Kutsi Makal’ın kardeşleri, akrabaları, yakın köylüleri,dostları, hemşerileri, Fetiheye’den Ünal Şöhret Dirlik, Denizli’den Şerif Kutludağ, Ahmet Çölgeçen, Hüsamettin Tat, Abdullah Aksoy, Halk Ozanı Nihat Sönmez, Ramazan Efe, Metin Akdeniz, Mehmet Dağal, Yakup Pekel, Enver Bikri, Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şekvan gibi birçok şiir severler vardı. Bunlar arasında Ali Tuluk ‘ta vardı.

Ali Tuluk Emniyet mensuplarından olup, şiire sevdalı, aşık bir insandır. Şiir diyor da başka birşey demiyor. Geçen gün bana PTT’den gelenler arasında eğitimci yazar Ahmet Çölgeçen ve Ali Tuluk’tan iki şiir kitabı vardı. Ali Tuluk’un “ Ben Şair Değilim, Bana Şair Diyorlar ve ikinci kitabı ise Bir Kelebeğin Ömrü Kadar Olacak Aşkımız “ adını taşıyan şiir kitapları vardı.Tabi değerli eğitimci yazar Ahmet Çölgeçen'in de  kitapları vardı. Bunları ayrıca yazacağım... Ali Tuluk 'un şiir kitaplar aşağı yukarı her biri 300 sayfa civardında…. Bu kitapları, Denizli‘de Bilal Ofset Matbaasında basılmıştır. (  Tarih:  2013 ).

Ali Tuluk şiir için şunları yazıyor: " Şiir, dünya var olduğu günden beri hayatımızın bir parçası, vazgeçilmezmizdir. Hatta her yaşam biçimizdir. Şiir ve insan, birbirlerini tamamlayan iki eşit parça halindedir… Şiir  bir duygu ve gönül işiri, Gönül emeği, yürek nuru ile yazılan şiirler daima toplumda okuyucu tarafından anlamlı ilgi görmüş ve büyük bir etkilenim alanı olmuştur.”diyor.

Ali Tuluk şiire gönül vermiş bir insandır. 1962 Afyon ‘abağlı Dazkirı ilçesinin yukarı Yenice köyü'nde dünyaya gelmiştir. Uzun yıllar Kıbsrıs Magosa'da kalmıştır. Kıbrıos Magosa Canbulat Lisisui TürkDili  dili ve Edebiyat bölümünden mezun olmuş 1983-1984 yılları arasında vatani görevini ifa ettikten sonra 1986 yılında Polis okulundan meazun olmuştur. Uzun yıllar    emniyet teşkilatında görev yapktıktan sonra 2011 yılında emekliye ayrılmıştır. Şirimizin özellikle Kıbrıs yavru vatanda bir çok dergi ve gazetelerde şiirleri yayımlanmıştır. Şairimizin daha önce yayımlanmış başka şiir kitapları da vardır. 

Sahibini bulan şiirler( 2005 ), Vefa Arayan Şair( 2007 ),Senin yerin benim kalbimde Güzel ( 2008 ), Ben Ölürsem Bir Akşam Üstü Ölürüm( 2010 ), Dava ( 2010 ),Sevebiliyorsan Böyle Sev Beni (  2011 ), Mavi Düşlerim ( 2011 ), Kar Çiçeğim ( 2011 ), Yüreğimden Sızan Duygu Damlaları ( 2013 ), Bir Kelebeğin Ömrü Kadar Olacak Aşkımız ( 2013 ) ve Ben Şair Değilim, Bana Şair Diyorlar ( 2013 ). Bir bakıyoruz ki  şairimiz Ali Tuluk 2005 ‘ten 2013 yılana kadar yani bu  sekiz yıl içinde 11 şiir kitabı yayımlatmıştır.

Ali Tuluk’un şiir konusundaki çalışması elbette güzeldir. Şiiri candan seviyor. Dili, Türkçesi arı ve durudur. Yabancı sözcüklere asla iltifat etmiyor. Biraz sabırlı ve acele etmemesini diliyoruz. Güzel, kalıcı ve kaliteli şiirler beklemek bizim de bir yerde hakkımızdır. Şiirimize sevdalı Ali Tuluk, bu şiirlerinde içinden geldiği gibi yazıyor. Acılarını, özlemlerini, duygularını, sezgilerini, gördüklerini, yaşadıklarını, düşüncelerini, aşklarını ve yalnızlıklarını birleştirici ve yapıcı bir  sıcak bir coğrafyda bizlerle paylaşmaya çaba gösteriyor. Ancak bu vadide şiir yazarken acele etmemesini, sabırla şiirlerini yazmasını ve özellikle şiirlerinin biraz olsun demlemesini tavsiye ediyoruz.

Şiirler ustaca ve biroya işler gibi ortaya konulmalıdır. İşte yazdım, bu da burada bitti,  oldu dememeliyiz. Fazla şiir yazmaktan çok, daha az, öz ve kalıcı ,nitelikli yazılan şiirler bizim için önemlidir diyorum. Ne kadar çok şiir yazdım düşünmlekten çok, nasıl yazdım ve neyi yazdım “ diye biraz olsun düşünmeliyiz… Tabi bu beninim kişisel görüşümdür. Şairimiz Ali Tuluk Bey’e  ben de şair diyorum. Fikir ve düşünceleriyle elbette şairdir.

Bu çalışmalarından dolayı gönülden kutluyorum,sözümü Hz. Mevlana’dan ilhamını alan ve Mevlana’yı bizlere hatırlatan  “ GEL”adını taşıyan şiiriyle sözlerimi bağlamak istiyorum:     

GEL

Sana Mevlana gibi sesleniyorum

Gönlüm bir aşk mabedi

Yüreksiz de olsan gel

Sevmekten korksan da gel

Gururunu birkenara bırak

İçindeki sese kulak ver

Herşeye rağmen yine gel

***

Ruhum sevgi dergahı

Akıllı geçinsen de gel

Delidolu gibi dursan dagelm

Pişmanlıklardan ümitsizliğe düşme

Sana kucak açan birisi var

Yanlışlarından  dön de gel

***

Burası vefa kapısı

Doğrul da gel

Tövbene sarıl da gel

Kararsız kalma hiçbir zaman

Aşkına sadık olda  gel

Kim bekledi seni benim kadar..

2.7.12. ( Bir Kelebeğin Ömrü Kadar Olacak Aşkımız / Şiirler Sayfa: 291 )