Venedik'te bir Noel Akşamı

Noel çanları çalmaya başladı. Venedik’e “Natale” yani Noel zamanı geldi. Şehrin bütün sokakları rengârenk ışıklarla donatıldı. Dükkânların vitrinleri ışıl ışıl ve her köşe başında bir Noel Baba sizi bu coşkuya davet etmek için hazır bulunuyor. Noel’le birlikte yeni bir yıla da girecek olmanın heyecanı ve elbette yeni yılı bu ışık seli içinde karşılamanın heyecanı bambaşka.

Kış mevsiminin en güzel belirtisi Noel arifesini elbette bir Hıristiyan ülkede karşılamak çok daha farklı bir atmosfere tanıklık etmenize neden oluyor. Ben küçükken içimi bu dönemler hep bir sevinç kaplardı. Bütün aile bir araya gelirdik. Hatta kuzenler de olurdu. En sevdiğim arkadaşlarım da biz de olurlardı. Her seferinde iddialaşırdık. Bakalım sabaha kadar kim ayakta kalacak diye. En güzel yılbaşı sofralarını kurardık. Annem ve babam erkenden uyurlardı, ama çocuklar hep beklerdi. Yılbaşının vazgeçilmez eğlencesi tabii ki televizyon izlemekti. Bütün bunlar bana dört yıldır uzak kaldı. Tam dört yıldır Venedik’te karşılıyorum yeni yılı. Ailem ve dostlarımdan uzakta; ama edindiğim yeni arkadaşlarla karşılıyorum yılbaşını.

Yeni yılın olmazsa olmazı kar ne yazık ki Venedik’i çepeçevre sarmadı. Kar olmadığı zaman yılbaşının bir temeli eksik kalıyor gibi oluyor. Bu sene her yerde yapay kar da görmeye başladım; ama gerçek karın o romantik atmosferini vermiyor elbette. Yeni yılın en güzel atmosferlerinden biri Campo San Polo’ya kurulan buz pateni pisti diyebilirim. Akşam bu campo ışıl ışıl oluyor ve gençler orada toplanıyor. Buz pateni pistinin etrafında kurulan minik dükkânlar da oraya giden gençlerin içini ısıtıyor sıcak içecekleriyle.

Venedik’i çok seviyorum, ama bu sene gerçekten bir aile ortamının sıcaklığında ve beyaz karlara altında yılbaşını karşılamak istiyorum. O nedenle Bassano’ya gidiyorum. Kar beni orada da terk ederse yapacak bir şey yok elbette.

Kış geldiğinden beri Venedik sokaklarını “vin brule” yani sıcak şarap kokusu sarar oldu. Biz de geçen evde yaptık. Yapmak isteyenlere hemen yazayım. Severek içtiğiniz bir şişe kırmızı şarabı tencereye boşaltın, sonra yeterince şeker ilave edin ardından biraz tarçın kökü, birkaç tane karanfil, bir dilim elma ve bir dilim portakal ekleyin ve kaynamaya bırakın. Şarap kaynamaya başlayınca pembe bir köpük çıkmaya başlar, işte o noktada yukarı doğru çıkmaya başlayan alkolü çakmak ile yakmanız gerekiyor. Davide çakmak yerine minik bir odun parçası kullanmayı tercih etti. Bir anda tencerenin içi alev alev yanmaya başladı. Alkol tamamen tükenince ateş kendiliğinden söndü ve biraz daha kaynadıktan sonra “vin brule” yani sıcak şarabımız hazır hale geldi. Ardından renkli kupalarımıza sıcacık şaraplarımızı koyup içmeye başladık. Yeni yılın şimdilik en sevdiğim tadı işte bu sıcak içeceğimiz oldu.

Noel dönemi Venedik’te sokaklarda çok kalabalık göremezsiniz. Çünkü herkes evlerine gider. Ailesi uzakta olanlar günler öncesinden biletlerini alırlar. İtalya’da bölgeden bölgeye kutlamaların günleri değişiyor. Kuzeyde dahi bazı şehirlerde kutlamalar 24 Aralık akşamı başlarken, diğerlerinde 25 Aralık öğlen yemeği ile başlıyor. Noel yemeği Kuzeyde oldukça önemliyken Güney İtalya’da “Capodanno” yani yılbaşı yemeği de en az Noel kadar önemseniyor. Hıristiyanlar için böyle zamanlar aile ile geçirilmesi gereken zamanlardır. Bütün aile bireyleri bir araya gelir, herkes birbirini aldıkları hediyeleri verirler. Öte yandan kiliseler de dolup taşar. Kilise merasimlerinin coşkusu sokaklara yansır ister istemez. 24 Aralık akşamı oldukça önemlidir. Kilisede büyük ayin olur. O nedenle herkes soluğu kilisede alır.

Noel’in başka bir sembolü olan yılbaşı ağacı süslemeleri de yine başlı başına bir görev gibi algılanıyor. San Marco Meydanı’nda San Marco Kilisesi’nin hemen yanına kocaman bir çam ağacı konuldu ve tamamen beyaz ışıklarla süslendi. Akşam olup da ışıklar yanınca bu çam ağacı bembeyaz bir ışık seline bürünüyor. Sadece bu çam ağacı değil, meydanın dört bir tarafı ışıl ışıl oldu bile. San Marco Meydanı her şeye ev sahipliği yaptığı gibi yılbaşı akşamına da ev sahipliği yapacak. Venedikliler yeni yıla meydanda havai fişeklerin altında girecekler.

Noel ağaçları elbette sadece San Marco Meydanı’na konulmadı. Bütün evlerde yılbaşı atmosferine çoktan girdi bile. Hıristiyanlar bizden farklı olarak sadece Noel ağacı süslemekle yetinmiyorlar. Genellikle her evde bir Noel köşesi kuruluyor ve bu köşede de Hz. İsa ve Hıristiyanlık sembolleri ile süsleniyor.

Yeni yılın bütün yeni renkleri, Noel coşkusu, kırmızılar, yeşiller ve beyazların arasında yüzüme değen yeni yılın coşkusuna karışıyorum. Yüzüme çarpan soğuk havaya aldırış etmeden ben de yürüyüş yapanların arasına karışıyorum. Yeni yıla en güzel dileklerimi sunuyorum ve mümkün olduğunca gülümsüyorum. Hoş gel 2013. Gelirken hepimize sağlık, neşe, barış, huzur ve aşk getir diyorum.