Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Kasım '08

 
Kategori
Sinema
 

Vengo/İntikam

Vengo/İntikam
 

"Hiçlik ülkesinden geliyorum
Ne yerim var
Ne de yurdum
Parmaklarımla yangın çıkarırım
Yüreğimle şarkı söylerim sana
Kalbim küt küt atıyor
Aşk için doğmuşum ben
Ne yerim var,
Ne de yurdum,
Ne de evim var benim."

İnsanın içini ürperten sufi hüzünle karşılıyor siziVengo, yüreğinizi sarıyor; tasavvuftan, müthiş estetik ve kıvraklıkla flamenkoya dönüyor, çoşkuyla; kitar’ın ve kemanın müthiş düetine ud ve ney katılıyor. Sonra cam bardak ve tesbih.. Sonra ortaya fırlayan dansözün saçları, çılgın salınışı ve gülümsemesi, çıplak ayakları büyüleyici bir ayin; bir müzik şöleni sizi kuşatıyor.

Soundtrackta Remedios Silva Pisa’nın seslendirdiği Naci en Alamo isimli müthiş şarkıya Kudsi Ergüner neyi ile eşlik etmiş. Flamenkoyu neyle, tasavvufla, hatta finalde sema ayinleriyle sunan bir film Vengo.

Tony Gatlif, bu filminde İspanya'nın güney kesimlerinde, Endülüs'te yine Çingeneler arasında geçen bir hikâye anlatıyor.

Adı 'intikam' anlamına gelen 'Vengo'ya damgasını vuran başlıca iki kavram, Endülüs ve flamenko.

Kızının ölümünü bir türlü kabullenemeyen ve kederini hafifletmek için müziğe sığınan bir adamın etrafında gelişiyor öykü. Ailenin reisi olan Caco, bir yandan kızının yasını tutarken, öte yandan kan davalı olduğu ailenin tehditlerine göğüs germeye çalışıyorken ara ara La Caita'nın muhteşem sesiyle seyredeni içine çekiyor.

“Boş sözler sokağında
Sildim süpürdüm seni
Güzelliğinden eser kalmayana dek.
Boş sözler sokağında.
Şamata sokağında.
Senin vücudun ve benimki...
tek bir vücut oldu.”

-“La Caita, safkan çingene! Seni sevdiğimi biliyorsun. Seni çok seviyorum.”

Filmde Mario Caravaca ailesinden birini öldürdükten sonra başlayan kan davası sebebiyle Fas’a kaçmak zorunda kalmıştır, bir yere yerleşmesi imkansızdır şehrini ve insanlarını özlemektedir.

Mario, yüzünü bile görmediğimiz gerçek bir sürgündür. Telefonda kardeşi “orada hala kış mı” diye sorar, "Endülüs'te kış güzeldir" oysa sürgün hep kıştır…

Sürgünlük sürekli yalnızlıktır. Ezberlerden alıştırlmış olduklarımızdan, kabul görmüş geleneklerden uzakta duran herkes biraz sürgündür, kayıptır, yabancıdır. Sürgünlük hali direnmektir belki. Sınırları yoktur. İnsan kendi evinde bile kendini sürgünde hisseser, yurtsuzdur, evsizdir; sevgilisidir evi, yoksa evsizdir.
İçimizdeki ötekimiz sürgündür; çıkarıp atmak giderek imkansızlaşır. Ait olamamak bir çeşit; belki sığındığında aldandığında bir sevgiliye aşılır gibi olan bir durum.

“Aşk için doğmuşum ben ne yerim var ne yurdum, yüreğimle şarkı söylerim, parmaklarımla ateş yakarım” dizeleri benzersiz bir sürgünlük ve aşk şarkısı örneğidir.

Gatlif “müziğin hayata dair olan hemen her şeyi anlatmak gibi bir gücü vardır. Flamenkoyla acıyı, ölümü, mutluluğu, üzüntüyü, hepsini birden aktarabilirsiniz" demektedir.

'Vengo'da Gatlif mafya kılıklı adamları dahi insani, yalın halleriyle yönleriyle yansıtıyor; "Çünkü gerçek olan bu" diyor. "İyi ya da kötü diyebilirsiniz, ama hayatın gerçeği böyle. Ve gerçekler karmaşık değil, yalındır aslında. Ben eleştirmekten, yargıda bulunmaktan hoşlanmıyorum; yalnızca göstermek istiyorum. İnsani yanları en üst düzeyde açığa çıkarmak..."

“Filmlerimde bazı şeyleri tersine çevirmeye çalışırım. Bir çingene çoğunlukla filmlerde hırsızdır. Ya tavuk çalar ya da suç işler. Bense o çingenenin gözünden dünyaya bakmaya çalışırım. Onlar nasıl görüyorlar bu dünyayı, onu anlatmaya çalışırım. Çünkü onlar da kuşkuyla bakıyorlar bu kalabalığa, insanlara.”

Gatlif 'Vengo'yu şu sözcüklerle özetliyor: "Bir çığlık, bir şarkı, hayata, aşka, mateme ve kan diyetine dair bir ilahi."

Vengo seyrettiğim en etkileyici filmlerden biri. Gurur ve tutkunun akdenizcesi..

"Yüreğim...
yanıyor.
Çünkü çok ağladım, çok ağladım
Yüreğim...
yanıyor.
Hepinize söylüyorum.
Çünkü çok...
sevdim."

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara