Vicdan Güzel İnsanda Bulunur

Vicdan ahlaklı, erdemli, inançlı, dürüst ve kişilikli insanlarda bulunur.

 

Keşke herkesin ömrü vicdanı kadar olsaydı. Hayatınızda merhametli insanlara yer verin, onlar üzseler bile istemeden üzerler ama gönül almasını da bilirler.

 

Karşılıksız hiçbir şey yok, her şey er ya da geç bize tekrar geri döner.

 

Vicdanlı ve dürüst olmak hesaplı olmaktan iyidir, hesap insanı makam sahibi yapar ama vicdan daha önemli bir işe yarar insanı insan yapar.

 

İnsanlar kötülüğü arzuları kuvvetli olduğundan değil vicdanları zayıf olduğundan yaparlar.

 

Vicdanen yanlış olan hiçbir şey bir insana kendini iyi hissettirmez aslında. Önceleri herkes birbirine iyi geldiğini düşünür ve bir yola çıkar, zamanla çıktığı yolda bir bakar tek başına ilerliyor. Bu arkadaş, dost, sevgili ya da eş olabilir. İyi gelmenin bile bir zaman aşımı var. İnsan insanın sevgisine, saygısına, alakasına ihtiyaç duyar.

 

Vicdanını kaybeden huzur aramasın. Vicdan kişinin en büyük yargıcıdır. İnsanı tanımlayan şey ahlak anlayışıdır. Ahlakı güzel olan vicdanlı ve merhametlidir, acıtmaz, ağlatmaz, adaleti önceler. Vicdan ve merhamet insana en çok yakışan kıyafettir. Bu kıyafeti dışarıdan alamazsınız ancak edindiğiniz değerlerle, iradeyle oluşturursunuz. Vicdanı olmayanın adalet anlayışı yoktur menfaati vardır. Dünyayı çirkinleştiren de yaşanılmaz kılan da vicdansız ve merhametsiz olanlardır.

 

Vicdanı olmayanın kalbide yoktur. Mantık söyler vicdan uyarır, kalp ve vicdan kardeştirler, bütünü ise insani insandır. Farkındalığındaki insan merhamet ve vicdanını kaybetmeyen insan olarak yaşar.

 

Vicdan asi bir devrimcidir, saygı ve huzur kaynağıdır. Susmayı, konuşmayı, öfkeyi susturanda konuşturanda o'dur, bilge de o'dur. Vicdana dünyadaki dengeyi oluşturan bir duygu da diyebiliriz. Tüm canlılarda aynı duygular mevcuttur.

 

Vicdan insanın kendi adalet mahkemesidir, orada herkes kendisini eleştirir.

 

Vicdan göreceli bir kavramdır. Bir insan kötü niyetlidir, bencildir, narsist, egoist vs. gibi kötü duygular temellidir yine de ona sorsanız ben vicdanlıyım der. Kendisine göre vicdanlıdır. Bu vicdan kavramının içini kendisine dokunulmazlık ile eşleştirir. Adalet gücünü eline aldığında hâkimi, savcısı hepsi öz düşüncesine bağlı güce eriştiğinde ona vicdansızsın diyemezsiniz çünkü kendisini takdir etmeyeni vicdansız bulur. Buna göre de adalet ile vicdan ayrıdır. Kültür nasıl oluşmuşsa gerek itaatkarlık gerek seküler hepsinin kitap kapağında adalet kitabı yazar. Hangisi adalet, hangisi vicdan? Bence insanın insana zarar vermediği, saygı duyduğu, düşüncelerin hapsedilmediği, eşitlik en doğrusu.

 

HÜLYA ÇAKICI