VİCDAN VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun, 10 Aralık 1948 tarihinde onayladı ğı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin; 27 Mayıs 1949 tarihli T.C. Resmi Gazetesinde yayınlanan din ve ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 18. Maddesi şöyledir:

"Her şahsın fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyetini, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini gerektirir"

İnsanların kuşkusuz fikir, vicdan ve din özgürlüğüne hakları olmalıdır. nsan  din veya kanaatini değiştirebilmeli, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca , açık olarak veya özel surette, tatbikat, ibadet ve ayinlerle ifade edebilmelidir.

Ancak; din ve vicdan özgürlüğünde öğreticinin öğretim hakkı; din ve vicdan özgürlüğüne engeldir. Benim öğretim hakkım var düşüncesindeki yetişkin; henüz aklını yeterince kullanamayanlara telkinde bulunabilecektir. "Öğretim hakkı" yerine, "Öğrenim hakkı" denilseydi, öğrencinin isteyerek sorup öğrenmesi hakkı söz konusu olacak, özgürlüğü devam edecekti.

Oysa İslam Peygamberi;

"İnsanın dini aklıdır, aklı olmayanın dini yoktur"

"Müftüler sana fetva bile verse, sen önce kendinden al fetvanı"

"Manasını düşünmeden Kur'an okumakta hayır yoktur" buyururken...

KAYNAK: Abdülbaki Gölpınarlı, H. Muhammed ve Hadisleri, Arkın Kitabevi 1957