Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

Volkan: 1 Fenerbahçe: 0

Volkan: 1 Fenerbahçe: 0
 

Sezon başından bu yana, Avrupa arenasındaki umut çıtamızın en dibinde, seyir halindeyiz.
Kadıköy’de oynanılan 3 maçtan sadece 1 puan çıkarılmış ve bu akşamki rakibimizi o atmosferde yenememişken, deplasmanda galibiyetten emin olmak ya da en azından bunu umut etmek hayal etmekten farksız oldu. Artı ve eksilerimizle Kadıköy’de oynanan maça nazaran, daha çok dezavantajlarımızın ön planda olduğu aşikar.

30 Eylül’den bu yana takımın üzerinden attığı moralsizliği ve kolay gol yeme zaafının yanı sıra Deivid’in varlığı ile birlikte elimizde olan 1-2 avantajımız sadece. Gol yeme zaafımız da her an nüksedebilen kronik bir rahatsızlıktan farksız. Fenerbahçe'de normal şartlarda forma giyemeyecek bir kaç oyuncu var ki, sanırsınız ellerinde heran patlamaya hazır bir el bombasıyla oynuyorlar. Her an maçın seyrini değiştirecek bir bireysel hataya gebeler.

Bu akşam Aragones’in klasik 11’ini sahada izliyoruz. Geri dörtlüde çakılı Edu-Lugano ikilisi, sağ ve sol kulvarı hızlı koşularla kat edebilecek Carlos-Uğur ile Gökhan-Deivid ikilileri sorun yaşayacağımızı düşünmediğim bölgeler. Kadro iskeletinin; Kiev soğuğunda olası bir üst solunum enfeksiyonuna maruz kalabilecek ileri uç noktası, yani; 2 ön libero Selçuk-Josico ikilisinden Alex ve Güiza’ya uzanan bölüm beni korkutan kısım.

Josico’nun top hakimiyeti fena olmasa da topu oyuna sokma ve pozisyon yaratma yönü yok. Yaptığı sadece göbekten yapılan akınları kesmek.

Selçuk; bazı maçlarda ön plana çıksa da genel ortalamada vasatı aşamayan bir oyuncu.

Alex’i Avrupa maçlarında görmek kısmet olmayacak sanırım. Her zaman küçük maçların büyük adamı olma sıfatına haiz.

Güiza ise… Hangi Güiza! Varlığından çok yokluğu takım yararına artık. Bu kötü performansına rağmen 90 dakika sahada ona sabretmek; hem kendisine hem de takıma büyük zarar.

Semihin yokluğu forvet hattı için büyük bir gol sıkıntısına neden oluyor. Son haftalarda atılan gollerin hemen hemen hepsi ya defans ya da orta alan oyuncularımızdan geliyor. Yani elde var Deivid…

Maalesef ki saydığımız bu isimlerin kulübede bekleyen alternatifleri de yok. Kalede bekleyenin alternatifi olmadığı gibi.

Kiev'deki soğuk mücadeleye diri rakibine karşı iyi başlayan Fenerbahçe; ilk dakikalarda Gökhan ve Uğur'un bölgesinden atak geliştirme çabası etkisiz kaldı. Alex'in de Güiza'ya top kaçırma isteği, Güiza'nın ya erken koşu yapışı ya da yanlış yer tutuşu nedeniyle ofsaytla bozuldu.

Fenerbahçe her zamanki gibi bir Avrupa maçının 20 dakikasını daha gol yemeden geçiremedi. Volkan gereksiz çıkışı pahalıya patladı. Sanırım artık Volkan'a alternatif bulma zamanı değil, kurtulma zamanı.

İlk yarı iyi mücadele eden takım, golün verdiği moralsizlikle ikinci yarıda iyice vasatın altında oynamaya başladı. Alex'in oyundan alınışı ve özellikle Uğur'un yerine İlhan'ın girişi takım düzenini olumsuz etkiledi. İlhan iyi mücadele etti ve oyuna alınması doğru karar ama Uğur'un değil, hiç bir işe yaramayan Güiza'nın yerine alınmalıydı.

Hatalarla başladığımız sezonda, amacımız devre arasını en az kayıpla kapatmaktı ancak en büyük kulvardan, Avrupa arenasından olduk. Ligdeki yarıştan da normal şartlarda kopmamız şaşırtıcı olmaz dı ama rakiplerimizin de bizden kalır bir yanı olmadığı için halen zirveye yakınız.

Artık bütün umutlar devre arasına kaldı derken basında Mevlüt gibi isimleri duydukça bu heveste kursağımızda kalacak gibi görünüyor.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara