- Kategori
- Sivil Toplum
Voltaire Abi, aydınlat bizi!
Geçen gün televizyonu seyrederken gördüm, Yasin Hayal 'Abi' emniyet güçleri tarafından yaka paça sorguya götürülürken "Orhan Pamuk akıllı olsun!" diye bağırıyordu. Kimin kimi hangi şartlarda akıllı olmaya çağırdığını görünce insan ister istemez en iddialı sitkomlardan bile daha fazla mizahi öğeler buluyor bu 'uyarının' içinde.
Peki Yasin Abi gibilerin Hrant Dink ve Orhan Pamuk'ta tahammül edemedikleri şey neydi? Bu abilerden farklı düşünmeleri ve düşüncelerini savunmaları. Dink ve Pamuk'un düşüncelerine katılıp katılmamam önemli değil. Ben içinde şiddet unsurları içermediği sürece insanların düşüncelerini özgürce açıklayabilmeleri, savunabilmeleri ve bu nedenle zarar görmemeleri gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin ben Atatürk'çüyüm. Ancak Atatürk'ün düşüncelerine katılmayanların da bunu özgürce savunabilmelerinden yanayım. Ben Atatürk'ü seviyorum, ancak insanların onu sevmek kadar sevmemeye de hakları olduğuna inanıyorum.
Aydınlanma çağının ünlü düşünürlerinden Voltaire "Fikirlerinize katılmıyorum, ancak onları savunma özgürlüğünüz için hayatımı vermeye hazırım" demişti. Sanırım başta gençler olmak üzere toplumumuzu etkileyen abiler arasında Voltaire gibi düşünenlerin oranı arttıkça daha aydınlık bir Türkiye'ye doğru yol alabileceğiz.
Geçenlerde kabul edilen bir yasa ile Ermeni iddialarına karşı fikir bile ileri sürmenin suç haline getirildiği Fransa'nın Voltaire'in anavatanı olması da traji komik bir gerçek. Insanın şöyle bir pankart açası geliyor (ya da Fransızlara 'siz niye böyle yazmadınız' diyesi geliyor): 'Hepimiz Voltaire'iz, Hepimiz Aydınlanmacıyız'.
Aramızdaki (ve dünyadaki) Voltaire'lerin artması dileğiyle kendisine sesleniyorum; Voltaire Abi, aydınlat bizi, akıllı olalım!
Sevgiler.