- Kategori
- Güncel
Ya çalıştırılmayan gazetecilerin günü?

ÇALIŞABİLEN GAZETECİNİN RESMİDİR!
10 Ocak, 1962’den bu yana, ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlanıyor. Ne güzel. Nasıl kutlanmasın ki? Basında çalışmak, çalışabilmek kolay iş değil! Basın çalışanları da, birilerinin insafı doğrultusunda, hala yerlerinde kalabildikleri için bunu kutluyorlar doğal olarak. Öyle ya, her an bir yüce buyrukla kapı önüne konulmanın tehlikesi medya sektöründekilerin ensesinde. Aha içerdesin, aha dışarıda… Aha köşede ismin var, aha ‘İsmi dahi kalmasın’ diyen zihniyetle silinip gitmişsin bir anda. Onlara verebilecek tek karşılık ‘İsimler ve dahi cisimler silinebilir ama fikirler silinmez’ olabilir. Bu da kimin umurunda…
‘Çalışan Gazeteciler’günlerini büyük coşkuyla(!) kutlamakta… Ne mutlu onlara! Peki ya çalışmak isteyip de çalıştırılmayanlar, yazılarından, kimliklerinden, fikirlerinden, yalakalık etmediklerinden dolayı şutlananlar ne yapacak? Onlar için de bir gün gerekmez mi? Yoksa sisteme karşı çıktıkları, benliklerini korumakta direndikleri, sansürle ezilmeyi kabullenemedikleri için akıllarından şüphelenilmesi gereken bu kesime her an kutlama günü mü? Malum, DELİYE HER GÜN BAYRAM! Bu devirde ‘kişilik sahibi’ olmakta diretmek en büyük delilik olduğuna göre durumun izahı da indirgeniyor çok basite…
Bak basın emekçisi kardeşim, ya benim borumu öttüreceksin ya da bir dahaki kutlama gününü göremezsin. Ya ‘Eyvallah’, ya ‘Yallah’… Ey müdür efendi, başta sesin iyiydi ama şimdi kervancının develerini ürkütmekte; o da çomağını sokmakta benim tekerime. Onun için ‘bölümü kapattık’, gölge etme ticarethanenin pardon medya binasının önünde… Sen, bre gafil yazar oldun sayemizde; kadro ve ücret istemek ne haddine? Stajyerlik, deneme süresi, hep bahane… Resmi ilan, reklam kapmak için şişirilen tirajlar şahane ama sana yerimiz yok kusura bakma, ‘güle güle’!
Durum bundan ibaretken; Çalışan gazeteciler, çalışın… Hayalinizde dolgun maaşlı köşeler, simit-çay talimiyle çalışın… Tek satır yazısı olmayan, basınla ilişkisi bulunmayan ‘işbilenler’ ceplerinde ‘basın kartı’ taşırken sigorta güvenceniz dahi olmadan çalışın… İtaati, iş güvencesi olarak görerek! Sakın ola, başınızı dikleştirmeyin. Aksi takdirde, soldan sağa dönen bir ‘fırıldak’, koparır kellenizi. Bu gün varken yarın yok olabilirsiniz. Ola ki, tüm özverinize karşın bir dahaki ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ne çalışarak giremediniz… Eh o vakit de, ‘Boşa kürek çekip, yalakalara bedava kölelikten kurtulmanın’ şerefine her gün kutlama yaparsınız, olur biter.
Anibal Güleroğlu http://www.sinematur.com