Ya varsa?

Her şeyi bildiğimizi sanırız. Ama yıllar geçtikçe meğerse ne çok şey bilmediğimiz anlarız. Yakın tarihimizde bile birbirileriyle anlaşamayıp savaşan daha sonra da çözümün bağnazlıktan kaynaklandığını gören çok misallerle doludur.

Bir bilim adamı bilmiyorum dedim, bildim demiş. Dünya' da dört düşünce grubuna sahip insanlarla yaşamaktayız. 1.Bildiğini bilen: Bu gruptakiler bildiklerini her konuda araştırıp bilmiş. Kısacası test edilmiş ve onaylanmış bilgiler. İdeal olan da bu gruptur. 2. Bildiğini bilmeyen: Bence bu grup insanlar bildiklerini unutanlar veya duygularına yenik düşenlerdir. 3.Bilmediğini bilen: Bu tip insanlar bir konu hakkında görüş sorulduğunda ayıp olmasın diye 1-2 kelime konuşanlar değildir. (En zor olanını yaparlar ve bilmiyorum diyenlerdir) 4. ise bilmediğini bilmeyen:Kısaca 3. grup insanların tam tersi bir karaktere sahiptirler.

Konumuza gelince zamanın birinde Gayr-i müslimin biri Hz. Ali (R.Anh)'ye gelmiş ve inancından dolayı eleştirmiş niye bu kadar ibadet edip duruyorsun bak sen de benim gibi rahat ol demiş. Hz. Ali (R.Anh) susuncada konuşmasına devam etmiş. Nerden çıkarıyorsunuz bu cenneti, cehennemi kuzum? Onları gören mi var? Görmediğiniz bir şey içinde neden bu kadar kendinizi sakınıyor ve ibadetlere veriyorsunuz. Bak bende hiç böyle bir endişe varmi? Boş şeyler bunlar boş, yazık ediyorsunuz kendinize kuzum demiş. Hem ölüpte dönenmi var? Demekki herkes gittiği yerden memnunki dönen olmuyor demiş.

Hz. Ali (R.Anh) başlamış cevap vermeye peki bir an senin dediğin gibi cennet yok, cehennem yok. helal yok haram yok. Namaz yok, Oruç yok. Ama bir gerçek var o da ölüm. Bir an senin dediğin gibi bunların hiç biri olmasa bile ikimizde öleceğimize göre benim bu yaptıklarımdan dolayı bir zararım olur mu? Gayr-i müslim Hayır neden olsun ki?! diye cevaplamış. İkimizde toprak olacağız ve benim yaptıkalrım bana zarar vermeyecektir. Peki demiş Hz. Ali (R.Anh) efendimiz bu inandığımız gerçek ise Ya Varsa? senin halin nice olur. diye sormuş. Bu soru karşısında Gayr-i müslim susup ne diyeceğini şaşırmış. İşte o zaman hapı yuttuk demektir. demiş.

2007 yılı dünya'da Hz. Mevlana Yılı seçildi ve kutlamalar yapılacak. Aceba Hz. Mevlana anlamadan Şeb-i Aruz'u (Düğün Gecesi)çözmeden neyini anlatacağız doğru ben çok ediyorum. Neden "Gel gel kim olursan ol, yine gel.1000 defa tövbeni bozsanda yine gel"demiştir. Nereye çağırıyordur.

Bildiklerimizi bir sınıyalım, bunların ne kadarı doğrudur, ne kadarı eksiktir ve ne kadarını yanlış diye düşünüyoruz diye.

Ölüm hepimizin içeceği bir şerbet olduğuna göre gerçekle yüzleşmeden, gerçeği araştırsak mutlaka doğru olanını karşımıza çıkacağına inanıyorum. Düşünce kalıplarımızla şimdiler paradigma diyorlar sanki böyle anlaşılmayan kelime konuşunca çok bilen olacağını sanırlar halbuki biraz her şeyi bilmediğimizi bir inandırabilsek kendimizi ve Aahh her şeyin doğrusunu ben biliyorum demeksek!........

O zaman süper olacak , bırakalım kaf dağında gezinmeyi. Biz bildiklerimiz alimi bilmediklerimizin cahiliyiz. vesselam