- Kategori
- Güncel
Yabancılara Ata'yı sorduk bugün...

10 Kasım için hazırlıklar başladı okulda... İngilizce bölümü de değişik bir şey düşünmüş. Sultanahmet'teki turistlere Atatürk sorulacak... E okulun tek dil öğrencisi ben olunca dolayısıyla iş üstüme kaldı. İki arkadaş daha ayarlayıp, hocamızla birlikte Sultanahmet'in yolunu tuttuk...
Herşeyi önceden planladım. Video okulda gösterileceği için fazla konuşmamaya karar verdim. Aslında açılış konuşmasını ben yapacaktım ama başka bir arkadaşa pasladım onu. Ben de en imkansız sonucu sunmaya karar verdim. Eğer turistler Atatürk'ü tanırsa ben sonucu söylecektim, eğer tanımazlarsa diğer arkadaş... E tanımayacaklarına emin de olduğum için rahattım...
Neyse başladık biz ropörtaja... Önce kamerayı görenler kaçtı, bazıları dinlemeden arkasını dönüp gitti... Sonunda bir kaç kişi bulduk. Bu konuda Asya'lılar daha cana yakın... Sorduk durdurabildiklerimize... Sonuç şaşırtıcıydı yani en azından benim açımdan. Ki bu kadar Atatürk sevdalısı biri olmama rağmen neden küçümsedim kendisini anlamadım... Sorduklarımızın %90'ı bildi diyebilirim. Gerçi Türkiye'ye gelmiş olmalarını da hesaba katmak lazım. Belki İngiltere'de sorsak bu kadar tanınmazdı...
E bizim sorularımızın yanında başkalarının soruları da oldu... Kimi neden Atatürk fesi kaldırdı dedi, kimi Atatürk başörtüsünü kaldırdığı halde neden bu kadar çok kapalı var diye sordu... Zaten genelde konuşanların hepsi Atatürk'ün kadınlara verdiği özgürlükleri vurguladı. Biz de burası özgür bir ülke, kimse kimsenin dinine, kıyafetine karışmıyor, o yüzden öyle dolaşabiliyorlar dedik... Başka da bir şey diyemedik...
Neyse konu sapmasın... Bugün böyle geçti. Ben bir kez daha anladım Atatürk'ün nasıl büyük bir adam olduğunu... Sonradan öğrenmiş olsalar bile sanki kendi atalarıymış gibi konuştu bütün turistler. Bu da büyük bir şeydir. Sanmıyorum biz onların liderleri hakkında öyle konuşalım... Yüz yılın liderinin kızı olmaktan gurur duydum bugün ve kadınların özgür olduğu bir ülkede yaşamaktan da... Belki bazıları sokakta öyle (!) gezebilmelerini kime borçlu olduğunu hatırlayıp, kendilerine çeki düzen verirler bu saatten sonra...
Herşeyi önceden planladım. Video okulda gösterileceği için fazla konuşmamaya karar verdim. Aslında açılış konuşmasını ben yapacaktım ama başka bir arkadaşa pasladım onu. Ben de en imkansız sonucu sunmaya karar verdim. Eğer turistler Atatürk'ü tanırsa ben sonucu söylecektim, eğer tanımazlarsa diğer arkadaş... E tanımayacaklarına emin de olduğum için rahattım...
Neyse başladık biz ropörtaja... Önce kamerayı görenler kaçtı, bazıları dinlemeden arkasını dönüp gitti... Sonunda bir kaç kişi bulduk. Bu konuda Asya'lılar daha cana yakın... Sorduk durdurabildiklerimize... Sonuç şaşırtıcıydı yani en azından benim açımdan. Ki bu kadar Atatürk sevdalısı biri olmama rağmen neden küçümsedim kendisini anlamadım... Sorduklarımızın %90'ı bildi diyebilirim. Gerçi Türkiye'ye gelmiş olmalarını da hesaba katmak lazım. Belki İngiltere'de sorsak bu kadar tanınmazdı...
E bizim sorularımızın yanında başkalarının soruları da oldu... Kimi neden Atatürk fesi kaldırdı dedi, kimi Atatürk başörtüsünü kaldırdığı halde neden bu kadar çok kapalı var diye sordu... Zaten genelde konuşanların hepsi Atatürk'ün kadınlara verdiği özgürlükleri vurguladı. Biz de burası özgür bir ülke, kimse kimsenin dinine, kıyafetine karışmıyor, o yüzden öyle dolaşabiliyorlar dedik... Başka da bir şey diyemedik...
Neyse konu sapmasın... Bugün böyle geçti. Ben bir kez daha anladım Atatürk'ün nasıl büyük bir adam olduğunu... Sonradan öğrenmiş olsalar bile sanki kendi atalarıymış gibi konuştu bütün turistler. Bu da büyük bir şeydir. Sanmıyorum biz onların liderleri hakkında öyle konuşalım... Yüz yılın liderinin kızı olmaktan gurur duydum bugün ve kadınların özgür olduğu bir ülkede yaşamaktan da... Belki bazıları sokakta öyle (!) gezebilmelerini kime borçlu olduğunu hatırlayıp, kendilerine çeki düzen verirler bu saatten sonra...