- Kategori
- İlişkiler
Yağmura yüzünüzü döndünüz mü hiç?
Dün yağmur yağıyordu istanbul'da ve benim balkonumda...
Çıktım balkona ve uzun zamandır yağmayan yağmura dokundum. Sonra aklıma yazmış olduğum bir yazı geldi...
" Ve birgün ben yağmurum dedim.
Sen ıslaksın dediler."
Yağmur olmak ve yağmuru tekrara hissetmek istedim. balkona çıktım olduğum gibi, üstümde bir gömlek ve pantolon ile... Hızını arttıran yağmura doğru çevirdim başımı, hepsi bana doğru gelen yüzlerce damla yüzüme vurmaya gözlerime kulaklarıma dolmaya başladı. Şimşekler haber veriyordu sanki bizim yağmur adam geldi diye tüm çevreye... Bedenimde yağmurun ıslaklığı yavaş yavaş yer ederken düşüncelerim toplanmaya ve berraklaşmaya başladı kafamın içinde...
Yağmur, var olan yada bilinç altımda hapsolmuş, kuruyup yapışmış olan olumsuz düşünceri önce kabarttı, sonra da yavaş yavaş söküp atmaya başladı. Biliyorum ki buna ihtiyacım var, bilinç altımdaki olumsuz fikirler en ufak bir
dürtüde hemen su yüzüne çıkıp, beni o sevmediğim anlamsız duygular ile başbaşa bırakıyorlardı. İstemiyorum
o duyguları tekrar yaşamak ve yaşatmak... Tek istediğim mutluluk yolunda ilerlemek, ancak hepimizin içinde geçmişe yönelik bilinç altı çökeltileri var kuruyup kalmış. Ancak tam anlamıyla temizleyip atmaz isek bu kötü duygular sürekli gidip, gelir hayatımızda, bunun uzantısında da gelgitleri yaşayan insanlar oluruz, olmaya devam ederiz. Yorulunca asabileşen, normal modunun dışına çıkabilen insanlar olarak bizler o noktalarda farkına varmadan bilinç altının kurumuş çökeltilerini yeşertiyoruz. Hem de karşılıklı olarak... Oysa ortada bir şey yoktur ve biz sadece yorgunluk etkisi ile kontrol makenizmamızı devre dışı bırakıvermişizdir. İşte asıl olan tehlike budur, kontrol altındaki duygular ne zaman , hangi tehlike veya durum karşısında tekrar yeşermeye başlar bilemeyiz. Ve bu duygulardan uzaklaşmak ve kurtulmak istiyor isek bilinç altımızı temizlemeliyiz.
Bu ve benzer düşünceler yağmurun damlaları ile önce yeşerdi ve sonra yavaş yavaş akmaya başladı. Kafamdan, omuzlarımdan ve tüm bedenimden akan yağmur suları balkonun zemininde göl olmaya devam etti. Bu düşünceler içinde gök yüzüne dönmüş olduğum yüzüm ve tüm bedenim sırılsıklam olmuştu. Bir an ürperdim, ne kadar kalmıştım balkonda bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey kafamın içinin pırıl pırıl olduğu idi.
Bunu hepimiz için istediğimi farkettim. Bunu yazmalıyım dedim, eğer ben yağmursam yağmalıyım dedim, beni yağmur görenler için...
Dostlarımı düşündüm, bırakalım şu güzel yağmurda akıp gitsin kötü çökeltiler kafanızın içindeki dedim...
Ve telefona sarıldım...