Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Haziran '08

 
Kategori
Spor
 

Yağmurlu bir İsviçre akşamında..

Yağmurlu bir İsviçre akşamında..
 

Neresinden bakarsanız bakın zor bir maç bizi bekliyordu. Her iki takım da tamam - devam mücadelesi verecekti, hatta İsviçre'nin ev sahibi olması sebebiyle ayrı bir hırsı daha vardı. Bunun yanında 2005 yılında oynadığımız maçta yaşananların rövanş düşüncesi de eklenince hayli gergin bir maç bekliyorduk.

İsviçre basınında Terim ve Türkiye aleyhine çıkan çirkin haber ve karikatürleriyle birlikte sahada sadece bir futbol mücadelesi değil sinir harbi de yaşanacaktı.

Maçın ilk dakikaları düşündüğümüz gibi sert geçti. Dakika dolmadan faul düdükleri çalınıyordu. Fatih Terim özellikle Portekiz maçında sürdüğü 11 ile hem yerli hemde yabancı basında eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Büyük bir stresle duruyordu yedek kulübesinde. Portekiz maçına göre daha sakin görünüyordu.

Maçın 10. dakikasından sonra beklenen yağmur gelmişti. Şiddetli yağmur tüm planları bozmuştu ama futbol bu, her türlü koşula hazır olunması gerekiyor.

İsviçre takımı belli ki yağmura hazırlıklıydı, zaten saha da bildikleri saha, bizim takım ayakta duramazken onlar daha aktif bir oyun ortaya koydular. Fakat profesyonel bir futbol takımı bu gibi durumlarda nasıl oynanacağını bilmiyor muydu? Yapılmayacak hemen herşeyi yapmışlardı...

Bunun sonucunda da ilk golü yedik. İlk yarıyı yenik kapamıştık. İlk yarının bitişinde şöyle bir internetteki yorumlara göz gezdirdiğimde komplo teorilerinde ne kadar usta olduğumuzu bir kez daha anladım.

Bu sahada top oynanmaz maç iptal edilsin diyenden hakem satıldı diyene kadar envai çeşit senaryo dolanıyordu. Bir kez daha sorunu başka yerlerde arama huyumuz ortaya çıkıyordu. Fatih Terim'de benzer bir egoizm yüzünden çok hatalar yapmıştı. Türkiye'nin en başarılı teknik direktörü, ona söz yok ama bu, onun da eleştirilemeyeceği anlamına gelmiyordu.

***

İkinci yarı Terim, eleştirilere daha fazla kulak vermiş görünüyordu. Yapılan değişiklikler sürekli söylenenlerdi aslında ama bugüne kısmetmiş...

Artık sahada daha güçlü bir Türkiye vardı. 57. dakikada son dakika adamı Semih sahneye çıktı ve uzun boylu savunmayı aşarak golünü attı. Umutlar yeşermişti.

Volkan özellikle ikinci yarıda çok kritik kurtarışlar yaptı. Belki 32. dakika erken çıkmasa o golü de yemezdik..

Dakikalar geçerken maç yeniden sertleşmişti. Türkiye ardı ardına girdiği pozisyonları değerlendiremedi.

Futbolun güzelliklerinden, sürprizlerinden birisi 90+2'de buldu bizi ve Arda Turan tüm İsviçre'yi yıkan golü atarak yola devam dedi.

Bana göre Fatih Terim ideal 11'ini buldu.

Şimdi önümüzde Çek Cumhuriyeti maçı var. Dileriz bu maçta da Terim inat etmez ve başarıyla gruptan çıkarız.

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara