- Kategori
- Deneme
Yağmuru yalnızken yakalamalı

Toplanınca böyle oluyor; daha beyaz!
Müzik sende nasıl yol alıyorsa öyle yürüyordu yağmur gününde.
Saat bozuldu. Zamanla ilgili bir sorunun vardı, biliniyordu sendeki o hal. Gözlük kendini bıraktı. Bekleniyordu gidişi. O gidecekti, gitti; yenisi gelecekti, geldi. Şimdi yüzünde, yüzlerde daha mı beyazsın? Bak bu bende değerli, iyi bak gözlerime, içindeki sözlerime.
Yağmur, nasılsa sokmuştu ellerini ceplerime?!
Karıştırmayı seversin. Her şeyi, herkesle kapıştırmaktan hoşlanırsın. Yanakların her mevsim kırmızı kırmızıdır. Çilek yemezsin. Erik belki. Limon? Hayatta bir ekşilik vardır, der, perdeni indirirsin. Gecenin çıplak halinde gizliymiş, sözde sen?!
Gil, yer mi değiştirsek, yüz yüz yüz yıl!...
Yağmura çıkıyorum. Yağmura iniyorum. Duruyorum ortasında. Duruyor tepemde. Islak gülüşümü ıslak ıslak seviyor. Seviliyorum. Bunu bilmek iyi geliyor sana. Aklımdan tutuyorsun. Ayağa kaldırıyorsun beni. Duruyorum sende, hayatta durduğumdan daha güzel.
Yağmuru yalnızken yakalamalı, yalnızken yakalanmalı yağmura.
Peşinden koştuğun düşlerin gecenin koynunda uyuduğunu gördüğünden beri az yaşlanmadın, az yaslanmadın onlara. Onlar ki değmezdi hayata. Her dokunduğunu gerçek sandığın için hayal oldun. Senden kalanları toplayanlar topallıyorlar, görüyorum.
1. Not: Yağmur geldiği gibi gitmesini bilendir; ya sen?
2. Not:
Yalnız yağmur
vardı
giden bir yağmur
ve peşinde
yalnız bir adam
varmak istemeden
giden.
Ş.Y.