Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '06

 
Kategori
Futbol
 

Yakın şu ışığı

Yakın şu ışığı
 

Bu yazı Türkiye'de yaşayan ve futbol sevmeye çalışan bir insanın haykırışıdır. Lütfen okurken bunu göz önüne alın.

Bir hafta sonra takımlarımız Avrupa'da ikinci sınavlarına çıkacaklar. UEFA Klasmanında ülkemiz öyle kritik bir noktada ki, 10 unculukla 17 ncilik arasındaki 5 puanlık dar kesitte yer alıyor. Ve belki de bu kesitte yer alan ülkeler içerisinde en avantajlı skorlara sahip takımlarımız ilk maçlarında. ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=7046 ) Evet oynanan futbollar çok da iç açıcı ya da tatmin edici değil. Ama bunda bizim beklenti çıtamızın yüksek olmasının da ciddi bir payı var.

Kayserispor Alkmaar maçından örnek vermek istiyorum. Alkmaar Hollanda liginin yükselen değeri. İki senedir Avrupada UEFA kupasında da başarılı işler yapıyorlar. Hollanda 'nın Avrupa'da başarı beklediği takımlarından bir tanesi. Ancak Türkiye'den Kayserispor diye bir takım çıkıyor karşısına ve deplasmanda Alkmaar'a 2 gol atıp sadece tek farklı skorla yeniliyor. Hollanda 'da bunun nasıl karşılandığını maalesef bilmiyorum. Ama Alkmaar'ı yerin dibine soktuklarını düşünmüyorum.

Fenerbahçenin karşısına çıkan Randers takımıda gayet iyi mücadele ediyor ve deplasmanda gol atıp tek farklı bir mağlubiyet alarak ülkesine dönüyor. Bizim için Kayserispor'un Alkmaar deplasmanında aldığı başarı sonuç ne kadar önemliyse ve başarı sayılıyorsa, Randers için de Fenerbahçe deplasmanında aldığı skorda o derece önemli ve başarıdır Danimarka için.

Keza Bordeaux 'nun da Galatasaray karşısında aldığı beraberliğe sevindiğini hepimiz biliyoruz. Ve beraberlik için oynadığını da gördük. Kayseri ve Randers örnekleri ise Trabzon'un Ossasuna karşısında alabileceği bir galibiyet ihtimalinin varlığını her zaman önümüze koyuyor. Turu sağlama alan Beşiktaş için erken atılacak bir gol maçın kalan kısımlarında takımı dinlendirmeye yetecek kadar vakit bırakabilir.

Neden mi böyle pembe tablolar çiziyorum?.. Geride bıraktığımız bir haftada takımlarımızı o kadar çok yerden yere vurduk ki, olası bir başarısızlığa şimdiden ortak olduk ülke olarak. Asıl amacımız başarı motivasyonu olması gerekirken, bizler takımlarımızı başarısızlık tehditleriyle baskı altında bırakıyoruz.

Bir deplasman beraberliğinde fırtınalar koptu, kelleler uçtu Fenerbahçe cephesinde. Bu takımın bir hafta sonra ülkemiz adına önemli bir mücadelesi var. Bunu düşünen bir Allahın kulu yok. Onlara sorsanız "Biz de Avrupada başarılı olabilmeleri için uyarıyoruz zaten" diyeceklerini adım kadar iyi biliyorum. Ama ne gariptir ki, Fenerbahçe Randersi deplasmanda yendiğinde de "Kolay lokma canım, bunu da yenemeyeceksen ne işin var Avrupada" realitesine dönecekler.

Bir takım bu kadar baskı altında tutulabilir. Yani Randers Türk takımı olsa, Fenerbahçe Danimarka takımı olsa yapılabilecek en iyi psikolojik baskılar bunlar.

Galatasaray için durum farklı mı!!! Hakan Şükür'ün çekim alanına şimdi de Gerets girmeye başladı. Kadro kurma özgürlüğü kesinlikle yok Gerets'in. Olası bir Liverpool faciası keskin bıçak olabilir. Gerets'in de kimyasını bozmayı o kadar iyi başardık ki, Galatasaray'ın Avrupa arenasında hiç bir zaman felsefesine uygun olmayacak bir demeç verdirtebildik ona da "Liverpool güçlü bir takım. Puan alırsak harika olur!!!" Ben Fenerbahçeliyim ama adım kadar iyi biliyorum ki her Galatasaraylı bu demeç karşısında sinirlendi. Ama Gerets'in suçu yok ki. Çünkü Türkiyede teknik adamlar hem rakip takıma karşı bir cephede savaşıyor, hem de futbol yorumcularına karşı başka bir cephede savaşıyor. Her ikisine de konsantre olabilmek çok ama çok zor.

Bu psikolojik baskıların hemen hemen hiç birini üstünde hissetmeyen Kayserinin başarılı olacağına adım kadar eminim. Hatta Kayseri üstüne önümüzdeki hafta bahis dahi oynayacağım. Bence en rahat takımımız.

Saygıdeğer futbol yorumcuları. Son senelerde elinizden geldiği kadar kötü görünen her şeyi biz futbolseverlerin önüne yığdınız yığdınız. Güzelliklerin hepsini es geçtiniz. Hatta bazen güzelliklere engel olmaya çalıştınız. Ersun Yanal'a yapılanlar hala dün gibi aklımdadır. Ve bu tavrınıza da ısrarla devam etmektesiniz. Biz ardık güzellikleri duymak istiyoruz. Sakın yok demeyin. Önümüze yığdığınız bu çöplerin ardındaki duvara yansıyan resmi hepimiz görüyoruz. (BKZ..RESİM)

Tek bir dileğim var. Türk futbolu için saldırılarınıza bir hafta sadece bir hafta ara verin.

 
Toplam blog
: 85
: 1006
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1971 yılında Ankara'da doğdum. İzmir'de yaşıyorum. En büyük tutkum FutBol. Ve tabi ki Fut-Bol da bil..