- Kategori
- Şiir
Yalnız
Yine şehrindeyim sensizliğin
Sahilde Azrailin soğuk nefesi havada
Ve boşluklar örümcek ağı tutmuş kayalarda
Biraz yürüdüm...
Yağlanmış bir deniz
Ve kırık küreğiyle gezen aşık sandallar var
Güneş bulutların ardında
Kaçmak gerek
Karşı parkta
Buğday yiyen güvercinler
Eyvah !
Yarım dönerime kısmet oldu bir çocuk
Yıldırım savarın üstünde bir martı
Tehlikedesin dostum
Liseli bir genç laf atıyor genç kıza
İffetinize talibim...
Ve bir bankmatik
İhtiyar bir kadın içinde uzanmış
Bayat ekmeğini yiyor dökerek yarısını
Ekmek değil mübarek çılgın mütahitin enkazı
Abi boyımmı (Bir boyacı)
Elleri çoktan almış rengini hayatın
Kaçmak gerek
Düzgün ve temiz bir asfalt sonunda
cilalı kaldırımlar
Ve bir isportacı kitap satıyor
Hemen yanında üç kişi biri güzel bir bayan
Adam karı lazımmı der gibi bakıyor
Tövbe tövbe
Kasap et derdinde
Kaçmak gerek
Cebimde üç kuruş
Trenle kaçakmı gitsek
Ve bir ayyaş karşımda
Cebinde makinalı tüfeği devamlı vuruyor kendini
Kaçmak gerek
Sen varken hiç biri yoktu sanki
Eyvah !
Yer titredi deprem mi ?
Yoo kaçan trenin yaygarası
Yürüyen merdivende olmasa...
İşin yoksa bekle şimdi
Son bir kez bakayım nefretle
Önce Kadıköy stadına...
Hemen sağında
Anılar tütüyor bacalarda
Kaçmak gerek
Bu da ne ?
Kilonuz yetmiş bir kilo iki yüz gram teşekkü.....
Sanırım konuşan kantar
-Pardon benimle sohbet eder misin?...