- Kategori
- Aşk - Evlilik
Yalnızdı aşk

gündü aşk doğduğunda
Adını koyamadım, ne denir böyle durumlarda onu da bilmiyorum.
Ucu aşka dokunuyor gibi görünse de bir gariplik var, sanki eksiklik var. Cesaretten yoksunum bir tek bunu biliyorum.
Tam karar veriyorum gelmek için yanına, bir ses içimden taşan bir ses tutuyor elimden ve beni sokuyor o boğulduğum mağarama.
Çaresizce kapanıyor yürek zindanlarım ve kadere kanlı bıçaklı küskünlüğüm daha da yalnızlaştırıyor beni kendime.
Bir suçlu gibi, ölüme mahkum, susuyorum seni.
Esir almış benliğimi cesaretsizliğim, yinede bir umut düşlüyorum aklıma takılan sensizlikte.
Tutmadın ki adam akıllı elimden ürkekliğimden
Ne değişecek ki ! sen zor zamanlarda hiç var olmadın bende, hep aydınlıklarda göründün gözüme gün ışığında yada ay ışığında.
Çetrefelli yollar cezbetmedi seni, bense tam tersine kör sabahlarda ve ışıksız gecelerimde aradım seni
Ben karanlıklarımdan kaçmak için düşüyordum sana , sen ışık istiyordun her daim daha fazla.
Ben kör zindanlarımda kelepçeliydim sana.
Bilinmezlikler, yarınların olamama ihtimali, acı gerçeğim, ne zaman biter bu sürüklenişim, ne zaman özgürlüğünü ilan eder kafeslere saklanan yüreğim.
Suçlamıyorum kimseyi ben hep kendimle savaştım kendimle yenilgiler yaşadım. Zaferlere küs bağladım basiretimi kör düğümlerle, sadist olduğumu bile bile kanattığım yaralarımı, şuursuzca sorguladım sonrada.
Bendim suçlu bendim cesaretimi iki paralık öfkeye satan, ayağa düşüren aşkı bendim yaşatmadan.
Şimdi yas tutuyorum pişkin pişkin acımıyor ki içim, ölüm yüreğime çoktan uğramış
Zaman alıp başını gitti, sayılmayacak kadar çok çaldı saatler on ikileri.
Gündü aşk doğduğunda şimdi ise kara bir gölge sol yanımda
Sen yine de karanlığı da sev, çünkü orada ben varım çünkü karanlıklarımda hep sen vardın.