- Kategori
- Deneme
Yalnızlık...

“Yokluğunu içime çeke çeke, yalnızlığın simgesi oldum.” Ahmet METE
“Çünkü ne kadar mutlu ettiysek,o kadar yalnız kaldık.”
Cemal SÜREYA
“Ah şu yalnızlık kemik gibi.Ne yana dönsen batar. “ Cahit ZARİFOĞLU
YALNIZLIK
Yalnızlık iki kolu bağlı bir çaresizlik bütünü! Senin yalnızlığın düşler ülkesindeki kayıp geminin içerisinde, ıssız okyanusun ortasında çaresizce kurtarılmayı beklemek gibi bir şey. Dört bir yanın su ve içecek bir yudum suyun olmaması!
Yalnızlık senli zamanlarda da koynumda idi, senden uzakta, farklı bir iklimde, uzak bir şehirde yine kolları boynuma dolanmış bırakmıyor yakamı!
Yalnızlık; senle iken bile, ellerini ellerimin arasına almışken, birazdan gidecekmişsin gibi içinin ürpermesi.
Yalnızlık; öyle bir şey oldu ki ben yalnızlığın gölgesi, yalnızlık benim ta kendisi oldu. Korkuyorum çünkü ne kadar sevdiysem bir o kadar acı çektim. Sevmek eşittir acının diğer adı oldu. Çünkü “Çok seversin mutsuz eder, yine hüzün yine keder, yaşamak anlamsız gülmek anlamsız. “
Ah şu yalnızlığım, ağlamaklı bir şarkı gibi, aldığım nefes gibi, tuttuğum dal gibi! Ne yana dönsem yalnızlık yüreğimde bir yer bulmuş, oraya oturmuştur. Dil yetmez yalnızlığı anlatmaya. Azalınca manalar, seyyar sevdalar bile bulsa seni yalnızlık bırakmaz yakanı. Dönüp yalnızlığa kilitlenirsin sadece. Çığlık çığlığa haykırırsın. Yüreğinde yalnızlığın yükü bilmem kaç kat daha artmıştır. Her yanını sarıp sarmalamıştır. Dert bitmez, dil yetmez anlatmaya, dönüp kilitlenirsin sadece yalnızlığa. Haykırmak lazım aslında çığlık çığlığa yalnızlığı, alabildiğince bağırmak avaz avaz…
Tam da o anda,
Bir bardak sıcak çay gelir masaya,
Sen kokan,
Yalnızlık tüten!
Çayıma yoldaş,
Yalnızlığıma arkadaş olur musun?