Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '20

 
Kategori
Güncel
 

Yalnızlık

 Bugün Rapunzel gibi bir apartımanın 6.kattaki evimde geçirdiğim 16. günüm. Son üç gündür gördüğüm tek tük insanlar pencereden baktığımda sokaktan geçen bir iki adam. Üçgün öncesine kadar apartıman görevlisi ve bir seyler getirmeye gelen damadımla sokak kapısında sosyal mesafeyi koruyarak saniyelik görüşebiliyorduk. Artık o da yok. Bana gelecek bir şeyi kapıya bırakmalarını söylüyorum.

 Yazılarımı okuyanlar belki hatırlarlar. Takriben 3.5 ay öncesi 56 yıllık hayat arkadaşımı anı bir vefatla kaybettim. Üniversite yıllarımdan beri her konuyu beraberce yaşadığım, iki kızmın babasını kaybedince bu yalnizlığa nasıl alışacağım endişesi sardı beni.

 Kayıptan sonra çevremdekiler beni öylesine büyük bir sevgi halesi ile sardı sarmaladı ki yalnızlık kelimesi bir an bile aklıma gelmedi. Özellikle Türkiye'de yaşayan büyük kızım bana bu yalnızlığın yenilmesi konusunda çok yardımcı oldu. Amerika'daki küçük kızım da günün büyük çoğunluğunu messengerdan bana destek olmaya ayırınca bu zor süreyi nasıl geçirdim anlamadım.

 Taki evet taki 2 hafta öncesine kadar. Mart ayı başlarında dünyayı, Avrupa'yı, daha sonra ülkemi sarmaya başlayan büyük bir afetin içinde kalınca birden yalnızlığın gerçekten ne demek olduğunu anlamaya başladım.

 Bu yalnızlık günler geçtikçe yaşamımı sardı. Artık. evimde internet, televizyon ve telefon üçlüsü içinde hiç insan görmeden yalnızlığımı yaşamak zorundaydım.

  İki apartıman ötesinde kizim, damadım ve iki torunum var ama ben onları sadece görüntülü konuşmada görüyorum. Amerika'daki kızım ve istanbul'dakı kız kardeşim ne kadar yakınsa onlar da bana o kadar yakın.

  Bu yalnızlığın içinde bazen kendimi konuşurken buluyorum.Ama psikologlar kendi kendinize konuşuyorsanız endişe etmeyin diyor. 

 Yalnızlığın olumlu tarafları yok mu?Var tabii. Çevremdeki bir çok kişinin şikayet ettiği gibi ben yemek pişirmekten, ev işinden şikayet etmiyorum. Tek kişi ne olacak. İster yemek yapıyorum,istersem karnım acıkınca bir sandöviç yapıp yiyorum. İşim kalabalık evde yaşayanlar gibi fazla değil. Ayrıca evde sıkılan beyleri ve çocukları sokağa çıkmaktan alıkoyacak meşgaleler bulmak zorunda da değilim.Televizyonda istediğim programları seyredebiliyorum diyeceğim ama bu günlerde evde kalan kalabalık halk kitlesini düşünerek daha dikkatlı program seçmesi gereken kanal yetkilileri çok eski film ve pek seyredilmeyen Temizlik benim işim, Gelinim mutfakta gibi programları koyuyorlar yayına.Oysaki ne güzel dizilerimiz vardı. Süper Baba, Asmalı Konak,İkinci Bahar, Perihan Abla vs gibi. Bu diziler ve buna benzer hit olmuş diziler yayına konarsa karantına sebebiyle güncel dizikerin eksildiği şu günlerde  günlerimiz daha rahat geçer.

 Bu yazımı yazarken kapım çaldı. Günlerdir çalmayan zil sesini duyunca ne yapacağimi şaşırdım.kapıyı mı açayım, yoksa otomatğe mı basayım ikilemde kaldım. Sonunda kapıyı açınca karşı komşum Özlem Hanımı gördüm. Çok dikkatlı bir şeyler almaya gittiklerini ve benim bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyordu.

 Bu kadar gün sonra bir dost yüzü görmekten bu kadar mutlu olacağimi hiç tahmin etmezdim.

 Herşeyin iyi olacağına , mutlu günlerin geleceğine olan inancım yeniden doğdu. 

 

  

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..