- Kategori
- Güncel
Yalova'da kesilen ağaçlar AKP'li miydi?

İnternetten alınmıştır
Yalova'yı daha çok "Yalova Kaymakamı" nın marifetiyle tanırız ama bu kere Yalova Belediyesi 'nin marifeti gündemde: CHP'li Belediye bir sabah erken vakitte şehir merkezindeki 158 ağacı kesivermiş...
Yalova'lılar bu sabah daha "güneşli" uyanıyorlar güne... Ağaçların gölgesi "güneş"lerini kesmiyor.. Bu nedenle olmalı ki kimse isyan etmiyor, kimse Gezi ruhu'ya ortalığa dökülmüyor.
AK Partili belediyeler değil ağaç kesmek, budamaktan bile korkar hale geldiler. Gezi ruhlu cengaverler nerede yere düşmüş bir ağaç dalı görselen derhal harekete geçiyor, "Sen meseleyi sadece ağaç mı sandın kardeşim,hadi koş gel" babından twitler atarak ortalığı şenlendiriyorlar.
Demek ki, AK Partili belediyer CHP'li ağaçları kesiyor, Gezi'nin devrimci cengaverleri de bu CHP'lileri kurtarmak adına savaş meydanlarına çıkıyorlar.
Oysa Yalova'da kesilen ağaçlar CHP'li değil; AKP'li olmalı..Nerden biliyoruz ağaçların siyasi görüşünü!... Tabii ki CHP'li bir belediyenin hızarıyla doğranmasından...
Zaten bu ağaçlar AKP'li olmasaydı, Gezi'nin ağaç ruhlu fırtına gençliği Yalova belediyesine gününü gösterirdi... Hem öyle ki, Yalova Kaymakamından beter ederdi...
Artık ağaçlarımızın da siyasi görüşü var... Köprüler, yollar, metrolar, marmaraylar zaten siyate bulaşmış partili olmuştu... Bu yüzden nice siyasi "önyargıdan" uzak vatandaşımız bu köprülerden geçmemeye, Marmaraylara binmemeye, Metroları sevmemeye başlamışlardı.
Hele de "duble yollar" yok mu?... İşte onlar aşırı politize olmuş yollardı ki, üzerinden geçen "muhalefet" mensuplarını ya yardan atıyordu ya da karşıdan gelen kamyona toslatıyordu... Duble kelimesini sadece "rakı"yla seven "aydınlarımız" demokrasiyi yaşatmak, "tiranlar"a karşı durmak adına duble yollara savaş açtılar...
Elbette bu da bir "cumhuriyet" mücadelesiydi. Tıpkı, "demir ağlarla ördük anayurdu bir baştan" zikrini yok sayarak memlekete yeniden "ray döşeyenler"e açılan savaş gibi... Yani, cumhuriyet ray ıüstüne ray olur muydu?..
Yalova'da belediye ağaçları kesmiş... Elbette makul bir nedeni vardır; AK Partililerden başka kimse "zevk için" ağaç kesmez... Böyleyken kimi AKP'li çevrelerin Yalova belediyesinin üzerine gitmeleri de ayrı bir antidemokratlık olmuyor mu?? Oluyor elbette!...
Ne yapacaktı CHP'li Yalova belediye başkanı AKP'li ağaçları kesmeyipte... Zaten, ucucuna kazanılmış bir başkanlık vardı... AKP'li ağaçları kessin ki, bir dahaki seçimi rahat alsın, değil mi ya....
İşte bu yüzden, memleketimizin "ağaç sever" aydınları, demokratları, bilcümle AK Parti muhalifleri Yalova'daki kesime ses çıkarmadılar...
Eğer öyle olmasaydı, Gezi Parkındaki bir kaç ağaç için memleketi yakanlar, Yalovadaki 150 ağaç için dünyayı yakmazlar mıydı?
Yakarlardı tabii... Hem de CNN, BBC, NTV canlı yayınlarıyla....
Yine bir çatlak ses çıkmış CHP içinden: CHP'nin İstanbul vekili Melda Onur bu kesime karşı çıkmış... Diyor ki; "Biz Gezi'yi, Validebağ'ı, arkadaşımız Yırca'nın zeytinlerini korumaya çalışırken, bu kıyımı nasıl savunacağız, İktidara şahin kendimize kuzgun olacaklardan olmadık, olmayız. Yanlışımız olursa kamuoyu önünde özür dilemek şerefimiz"...
Şimdi, CHP ileri gelenleri bu tepkiye nasıl izah edecek diyorsanız, çok basit; CHP'yi bölmek için "Görevimiz Tehlike" ekibi kuran MİT belli ki Sayın Melda Onur'u da yoldan çıkarmış...
Önce Emine Ülker Turhan'ı CHP'nin hıyaban'ından çıkaran MİT, şimdi de Melda Onur'u tek yönlü yoldan çıkarıp "duble yol"a sokmuş...
Tevekkeli Sayın Kılıçdaroğlu MİT, işi gücü bırakmış CHP'ye takmış, diye boşuna yakınmıyormuş.
Her şey bu MİT'in başı altından çıkıyor...
MİT'tir MİT...
Not: Hıyaban:"iki tarafı ağaçlı yol" demektir edebiyatta...