Yanan ateşler gibiydi, Köy Enstitüleri...

17 Nisan 1940'da kurulmuş. Kuruluş aşamasında düşmüş TBMM'nin gündemine. Görüşmeler sırasında çok tartışmalar çıkmıştır. Bu görüşmeleri İsmet İnönü'de izler.

Köy Enstitülerinin varlığı çok kısa bir süre yaşatılır. Kuruluş gerekçeleri öylesine büyük ve derin, önemlidir ki. Ülke büyük deha Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde "Kurtuluş Savaşı"nı vermiş, zafer kazanmıştır. Sıra bu zaferi taşıyacak özgür ve bağımsız, refah seviyesini yükseltecek devrimlere ve amaçlara gelmiştir. İşte bu devrimlerin ışığında belirir , Köy Enstitüleri .

Köy Enstitüleri o günün gerçeği ve koşullarından çıkmıştır.

Böylesine önemli bir gerçek, kurulduğundan bir süre sonra anlaşılmayacak, kuruluş gerekçelerini ve o günün koşullarını unutturacak bir yöntemin ve sürecin içerisine girerek, siyasi hesapların içerisinde kaybolup gidecektir.

Kuruluşunun ardından yok edilen o eğitim kurumlarının , kapatılma nedenlerinin içerisine çok fazla girmeden, bu enstitülerin kapatılmalarının ardındaki gerçeklerin öz eleştirilerinin yapılması gereklidir. Ülkenin toplumsal gündemine parmak basanların bu gerçekleri artık, göz ardı etmemeleri gerekli ve zorunludur.

Köy Enstitüleri gibi kurumlar yaşatılsaydı "o söylemimizde var olan ancak, bir türlü yakalayamadığımız çağdaş uygarlık seviyesine ulaşılmış, gelişmiş yepyeni çağdaş bir ülke , diğer ülkeler arasında dimdik ve güçlü, örnek bir ülke olarak yerini almış olacaktı.

Köy Enstitülerinin kapatılmasında payı olanlar, enstitüleri karalayanlar, kapatılmasında taşlarını döşeyenler , bugün ülkede ülkenin sorunlarına ve çıkmazlarına çözüm arıyor gözükseler de, ülke insanının ekonomik, siyasal, kültürel kalkınmasını ve gelişmesini ne kadar geciktirdiklerini göreceklerdir.

Köy Enstitüleri bir eğitim devrimi idi. Ülkenin her yerinde ateşler yaktı. Kısa sürede çok iş başardılar. Ülkenin siyasal, eko nomik ve kültürel gelişmesinin ışığı ve amacıydı, enstitüler.

O bir özdü. Gelişmişlik türküsü idi. Çağdaşlık ve özgürlüktü. O bir eğitimdi. O dimdik güçlü bir Türkiye varlığı idi.. Köy Enstitüleri bir gerçek idi. Kapatıldı bir bir, yok edildi. Yanan ateşler söndü.

Bu ülkenin güzelim insanları gelişmişliğin göstergesi olan "insan haklarına dayalı demokrasiyi "çoktan haketti.

Kuruluş yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk''ün önderliğinde; İsmail Hakkı Tonguç'un, Hasan Ali Yücel'in, Saffet Arıkan'ın öncülüğünde tüm Köy Enstitüleri'nin neferlerini saygıyla selamlıyorum. Sayıları azaldı bir bir.

Köy Enstitüleri ışıltılı yıldızlar gibiydi. 17 Nisan köy türkülerinin maviliklere ve bozkırlara salındığı gündür .

Bulutların arınmasının ardından çıkan masmavi gökyüzü kadar duru ve mavidir. Yoğun yaşanmaktadır hala. Sonsuza dek yaşanacaktır, ..