- Kategori
- Şiir
Yani

YANİ Bu şehri kavaklardan uçan tozlar sarmış?
Talihsiz rüzğar esmekten yoruldun, taşıdığın kavak tozlarını alıp mevsim başında üfürdüğün tepelere bıraktın, kayalar göz yaşı damlaları gibi yuvarlanıyor. Hızlı koşan tavşanlar, uzun yaşayan kablumbağlar hangisi sana yetişir.
Yanlızlığın ve özgürlüğün renkleri uçarken, şımarık gençler havasında konacak yerleri bilemeyen kelebekler kanatları çırpındıkça bağımsız uçuşları, yağmurlarla son bulur. Korunma yerlerine yetişmeleri zor olduğundan kanatlarındaki tozlar ıslandığı için çokları yağmurda ölür, özgür olabilmişler midir?
YANİ..........Zor olacak, sevgiyi başlatmak ölmüş kelebeklerin arkasından,
Yani kalk git diyorum içimden, kalk git uzağa,
Kulağında ki müzik bitene kadar yürü, koşa bileceğin kadar koş
Aya dokunana kadar yürü, uzaklaş, düştüğün yer yakınlarına uzak olsun ki kimse zarar görmesin,
Bir gülsen aglayacagim
En soguk yaz günü
Yollunda buldum seni,
Yani geç kaldık
Rüzgarın sesine geç kaldık
Yani
Saat ,bu saat oldu
Yani her şeye en geç saat
Yani merdivenlerden indiğim
Yürüdüğüm yollara,
Yani sana gelen son durak
Yani en değerli yerin senin kalbine
Yani
Bak, saat bu saat oldu
Beklettik, canı acıdı sevginin!..
Sandım,
Söküldü artık örgü çorap
Yani
Unuttun beni
Unut gitsin gözlerimin rengini
Unut gitsin çarelerini,
Yani unut gitsin.
BİRGÜL EKİM