- Kategori
- Deneme
Yanmak

Bazen canın yanar. Ama öyle böyle yanmaz, ruhun kanar da gıkın çıkmaz. Kimseye hiçbir şey söyleyemezsin. İçinden kendini teselli etmek istersin. Ama hatayı kendin yaptığın için kızarsında kendine. Sonuçta seçtiğin yolu sen seçmişsindir. Kimse seni zorlamamıştır. Kader değildir bu. Sana sunulanın karşılığında kendin seçtiğin yolundur. Yolda insanlar tanırsın, yeni yollar gösterirler. At gözlüğüyle baktığın için göremezsin alternatifleri.
En nihayetinde yanlış yaptığını anlarsın da sonunda. Eyvah ne yaptım dersin. Bana söylemişlerdi, hayır gitme demişlerdi dersin. Sözler çaresiz kalır, gözyaşları akar usulca. Kalp kırık, ruh yaralıdır. Koca dünya da küçük bir kum tanesinin yardım isteyeceği tek şey vardır ki o da yaratanıdır. Onu sadece o anlar, merhemini sadece o bilir. Susar usulca, gözyaşlarına katar rabbini… Dua eder, yalvarır, yakarır… Acısını dindirsin diye. Ve imtihandadır belki fark etmeden. Düşünür sınanıyor muyum diye.
Usulca edilen dualar karşılığında fark eder ki şahdamarından bile yakın olan rabbi, kulunu bu kadar çaresiz koymaz. Ona yeni yollar, yeni hedefler ve yepyeni kapılar açar. Şems’in bir sözü vardır çok severim. Bu gün olmadı diye ağladığına, gün gelir olmadı diye sevinirsin diye. (Tam olarak böyle miydi hatırlayamadım ama buna yakındı.) öyle Pirler, öyle dervişler var ki ne çilelerden geçmişler.
Hayat devam ettikçe her geçen gün yeni şeylerle karşılaşıyor insan…
Ne demiş Şems: Olduğu kadar, olmadığı kader…
Saygılarımla…