- Kategori
- Güncel
Yarasa karanlık sever!

Endişeliyiz açıklamasının arkasından, daha bir hafta bile geçmedi. Türk tabiplerini endişeye sürükleyen hezeyan her gün daha çok artarak bütün şiddetti ile devam ediyor.
Şimdi yaşadıklarımızı, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yaşasaydık, şeyhülislam "muhtellu-ş Şuur olanın hilafeti caiz olmayacağına" dair bir fetva çıkartır, şuursuzun görevine “ulema, asker ve devlet erkânının ittifakı” ile son verilir, akabinde de
Meczup bir oda da kafes ardında yaşamaya mecbur edilirdi.
Hal ve gidiş endişe edilmekten çok daha vahim.
Türkiye 21 Mart’a Twitter yasağı ile uyandı!
Eğrisi - Doğrusu bir yana, aklın izanın terazisinde yeri olmayan bir uygulama bu yasak!
Hakka, hukuka saygılı; aklı, şuuru yerinde, bir siyasetçinin atacağı adım, yapacağı şey mi bu?
İnsanların özgürlüğünü kısıtlayarak, üzerinde baskı kurarak, susturabileceğini zannetmek,, gerçeklerin üstünü örterek ayakta kalabileceğini düşünmek hezeyandan da öte çok ciddi bir rahatsızlık.
Muhterem, şapkasını önüne koyarak geriye dönüp bakmalı, Sultan Birinci Mustafa’nın vaziyeti ile kendi ahvalini kıyaslamalı.
Twitteri yasaklayarak hırsızlık ve yolsuzluğun hatta ahlaksızlığın üstü örülür mü?
Her şeye rağmen, halkın haber alma özgürlüğü için direnen, önem veren; özü sözü doğru, kalemi özgür, düşüncesi satılık olmayan onca yazar, çizer ve de düşünür var!
Siz hiç ışığa galip gelen karanlık gördünüz mü?
Ne zaman şafak sökse, Güneş ne vakit ufukta gürünse, karanlık pılını pırtısını toplar, yok olur gider.
Işıktan yarasa korkar, karanlığı ve kasvetli mağarayı yalnızca yarasa sever. Yarasa gibi ışıktan korkan, karanlığın hasreti ile yanıp tutuşanlar er ya da geç ışığa mağlup olacak: İnlerinde tükeneceklerdir.
Cülus dağıtmakla miting meydanlarına, yövmiyeli, yemekli, dinleyici toplamakla iktidar olunamayacağını yaşayarak görecekler.
Twitteer yasaklayan aklı, zekayı, şuuru ve zihniyet kınamayı, telin edilmeyi çok hak ediyor çok!