Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '13

 
Kategori
Bilim
 

Yaratılışçıların dediği doğru olsaydı

Yaratılışçıların dediği doğru olsaydı
 

DNA hatası.


Evrim teorisine göre bütün canlılar tek bir hücrenin evrim geçirmesinden türemişlerdir. O yüzden bütün canlıların tek noktaya toplandığı bir evrim ağacı vardır. Ancak yaratılış hipotezine göre böyle bir hayat-evrim ağacı yoktur. Her canlının yerden yükselen, başka canlılarla bağı olmayan  bir doğru çizgisi vardır. Yaratılışçılar bütün canlıların tek tek yaratıldığını iddia ederler. Buna göre bir balarısı ile bir yaban arısı arasında hiçbir akrabalık bağı yoktur. Uçan bir böceğin aynı tür uçmayan bir böcek arasında hiçbir bağ yoktur. Buna göre insanlar da maymunlarla ortak bir atadan gelmemiştir ama düşünceyi orada bırakamayız. Devem edelim. Bonobolarla şempanzeler de -ikisi de maymun olmalarına rağmen- akraba değildir. Diğer primatlarla da akrabalıkları yoktur.

Hiçbir canlıda dumura uğramış organın bulunmaması gerekirdi. Örnek olarak köstebeklerin göz çukurları olmamalıydı. Her canlı mükemmel yaratılmıyor mu? Göze gerek yoksa o zaman göz çukuruna ne gerek var? Atlar tek tırnaklı, kediler, köpekler, kuşlar dört parmaklı yaratıldıklarına göre diğer parmaklar dumura uğramış olarak bulunmamalıydı.

Yeni hastalıklar olmamalıydı. Örnek olarak grip aşısı bir kez bulunduktan sonra bir daha gripten ölüm olmamalıydı. Halbuki grip virüsü her yıl mutasyon geçirdiği için her yıl ona göre aşı üretmek gerekir. Aids gibi bir hastalık çıkmamalıydı. Kuş gribi, domuz gribi olmamalıydı. Bunlar daha önce mevcut virüslerin mutasyonu sonucu ortaya çıkmışlardır.

Bir türle başka bir tür çiftleştiklerinde yeni ve melez bir türün olmaması gerekirdi. Buna göre, kurtlarla köpekler çiftleştiğinde kurt köpekleri, atlarla eşekler çiftleştiğinde katırlar olmamalıydı. Mendel farklı tür bezelyeleri çiftleştirememeliydi. Çünkü hepsi ayrı ayrı yaratılmışlardır.

Yaratılışçıların dediği doğru olsaydı genetik diye bir bilim dalının olmaması gerekirdi. Çünkü DNA üzerinde oynanamaz. Halbuki bugün laboratuvarlarda DNA üzerindeki gen parçaları değiştirilebiliyor, hastalıklı parçalar çıkarılıp yerine hastalıksız olanlar konabiliyor. Verimsiz olan bitki türlerinin genleri değiştirilerek daha verimli hale getiriliyor. İneklerde DNA üzerinde değişiklik yaparak süt verimi artırılıyor. Onlar haklı olsaydı, bunların hiçbiri yapılamazdı.

Yaratılışçılar için sopanın iki ucundan da tutulmayacak bir durum vardır. Yaratılışçılar canlıların DNA’larının mükemmel olarak yaratıldığını, üzerinde olacak en küçük bir değişikliğin canlıya zarar vereceğini iddia ederler. Buna göre insanlar arasında da bir fark olmaması, bütün erkeklerin Adem’e, bütün kadınların Havva’ya benzemesi gerekirdi. Çünkü en küçük bir farklılık bile zarar verirdi. Örnek olarak, siyah ten beyaza döndü mü güneş ışınları vücuda girer ve insan ölürdü. Ya da beyaz ten siyaha döndü mü artık vücut D vitamini alamaz, insan yine ölürdü. Bunlar hep DNA farklarıdır. Yaratılışçılar insanlar arasındaki farklılıkları açıklayamaz. Ama aynı mantığı devam ettirecek olursak, insanlar arasında farklılıklar olduğuna göre, bir Çinli ile bir Afrikalı, Avrupalı beyaz adamla Avustralyalı Aborjin akraba değildir, ayrı ayrı yaratılmış olmaları gerekir. Dünyada daha birçok insan ırkı olduğuna göre, bunların hiçbirinin birbirleriyle akraba olmaması gerekirdi. İki bireyin aynı veya yakın akraba tür olup olmadıklarına onların çiftleştiklerinde ne olduğuna bakarak karar verilir. Çiftin DNA’ları benzerse, uygun olarak eşleşir ve çiftin uyumsuzluktan doğan kısır olmayan cinsel açıdan verimli bir çocukları olur. İnsanlar da birbirleriyle cinsel ilişkiye girdiklerinde sağlıklı ve kısır olmayan çocukları olur. Bu deri ve görünüş rengi vs. farklı olsa bile insanların aynı tür olduklarını gösterir. Her iki durum da bizi mantık hatasına götürür.

Evrim teorisinde bütün bunların mantıklı bir açıklaması vardır ve mutasyon deneysel olarak kanıtlanmıştır.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..