Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

28 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Yargı krizi

Yargı krizi
 

Ondokuz şubat günü Milliyet gazetesinde sekiz köşe yazısının konusu HSYK ve Erzurum savcıları ile ilgiliydi.

İki yazar da (Sayın Altan ve Sayın Aşık) kısaca değinmiş bu konuya.

Taha Akyol -Yargı bloku

Yazının girişinde yargı krizinin borsayı etkiliyebileceğini belirtiyor. Bir ekonomistin yabancı sermayenin yargı krizinin siyasi kriz çıkarabilir kaygısı taşıdığı duyumlarını aktarıyor. Adalet ve Kalkınma partisine benden fazla sempati duyduğu için çıkacak bir ekonomik krizin siyasete mal olacağını ve hükümetin kaybedeceği yönünde uyarıyor. Bunu önlemek için hükemetin polemiği kesmesini istiyor. Ben bir hükümetin neden polemik yaptığını anlamıyorum. Üstelik yargının kurumlarıyla.

Yazının ikinci kısmında 'yargıya gelince' diye giriş yaparak 27 mayıs darbesinin ilk altı ayında yargıdan beşyüzyirmi savcı ve hakimi tasviye ettiğini bildiriyor. Bundan öncede yargıda politize bir damar olduğunu söylüyor ve bunun 27 mayıs darbesiyle başladığını savunuyor. Rahmetli Eceviti de refarans kullanarak o darbenin zihniyetinin kurullardan kurullara günümüze kadar geldiğini söylüyor. Anladığım kadarıyla 12 eylül'ü yapanların 27 mayıs'ı yapanların uzantısı olduğunu iddia ediyor ve bunları yargının içinde politize bir damar olarak görüyor. Yargıyı- son elli yılda geniş bir vatandaş kesimin tepki oylarını iyi anlamasını tavsiye ediyor ve tarafsızlık konusunda daha güven verici olmaya davet ediyor.

Son yarım asırda...'' diye Demokrat partililer , Refah partisi ve Ak partiyi kast edıyor tepki oyları diye. Kavga ne kavgasıysa tarafsız olmaya çağrıyor yargıyı.
YARGI DÜZENİN BEKÇİSİDİR O YÜZDEN DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYENLERİN KARŞISINDAKİLERLE BİRLİKTE OLUR.

Yazının sonunda yargının kural maddelerinden bahsediyor ve Erzurum başsavcısının örgütlü suçlardan dolayı Erzurum özel savcısı tarafından sorgulanacağını belirtiyor. Sayın Akyol Erzurum Başsavcısının örgütlü bir suça ortak olduğuna ihtimal verebiliyor.

DOĞRUDUR Cumhuriyeti koruyanlar örgütü. 'Ateşkes' diye yazısını noktalıyor.

FİKRET BİLA- Yargı reformu geçer mi ?

Sayın Bila her zaman ki gibi net ve tarafsız bir yazı sunmuş. Adalet bakanın yargı reformunun acilen gerekli olduğu açıklamasını ve bu reformda HSYK ve Anayasa mahkemesinin yapısının değiştirileceğini bildiriyor. HSYK nın da bu reformu HSYK yok etmek için hazırlandığını düşündüğünü bildiriyor.

Yazının devamında Cumhurbaşkanının açıklamalarına yer veriyor. Sayın Gül yargı reformunun gerekli olduğunu ve bunun yapılırken çatışmaların derinleşmemesini temenni ediyor. Cumhurbaşkanı aynı zamanda şu anki kısır döngünün reformun AB de değerlerine ve işbirliğine dayalı bir reform olması halinde atlatılabileceğini söylüyor. AB nin istediği bakanın ve müşteşarın kuruldan çıkarılması şartını hükümetin reformunda olmadığını aktarıyor sayın Bila bize.

Avrupa devletleri bildik bileli Türkiyeden kaçan dincileri korumuştur. Şimdi de Türkiyedekileri koruyorlar. Cumhurbaşkanı derinleşebilecek çatışmalardan bahsederek bir çatışmanın varlığını tasdikliyor ve kısır döngüden bahsediyor . Anladığım kadarıyla siyasi kısır döngüyü kast ediyor sayın Cumhurbaşkanı. O durumda Cumhurbaşkanına tespit yerıne çözüm bulmak gerekir. Çözüm seçim belkide.

Sayın Bila meclis çatısı altında reform konusunda bir uzlaşı olacağına ihtimal vermiyor. Ak partininde refarandumsuz reformu meclisden geçiremeyeceğini bildiriyor ve Cumhurbaşkanı Gül ün refarandumun kutuplaşmaya yol açacağı korkularını iletiyor. Bence bu durumda seçim en iyi çözüm .Cumhurbaşkanı neden bunu düşünemiyor anlamadım.

Hasan Cemal - Bu yargıyla demokrasi olmaz

Hasan abi her zamanki gibi Avrupanın en ileri gelişmiş halkın yaşadığı bir ülkede varsayıyor kendini ve o varsayımdan yola çıkarak o ülkede askerin bu kadar rejimi kollamasını yadırgıyor. Hasan abinin varsayımından yola çıkarsak Türkiye de dini kökenli veya etnik kökenli tehdit yok ve hiç olmadı.

Yazısında yargı krizini atanmışlarla seçilmişlerin kavgası olarak görüyor. Hasan abi Türkiyeye birinci sınıf demokrasi ve hukuk istiyor çünkü halkımız birinci sınıf aydın!!! Atanmışlar okumuş, o mevkiye gelene kadar yıllarını vermişler ve onlardan istenilen yürütmeyi denetlemek... Demokrasilerde seçilenleri yargıdan başka kim denetlemeli ?! Birinci sınıf aydın partiler mi?!!

Hasan abi devam ediyor: Kuvvetler ayrılığı derken, yargı kendini yasama ve yürütmenin üzerinde dokunulmaz bir güç olarak göremez. Değerli anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun’un deyişiyle, yargı bugünkü yapısı ve zihniyetiyle Türkiye’de ikinci sınıf demokrasiye razıdır. (Star, Açık Görüş eki, 13 Eylül 09) Yargı, Türkiye’de idari yargı yoluyla yürütme gücünü ve idareyi, anayasa yargısı yoluyla yasamayı, dilediğince ve keyfince -arkasına tabii askeri de alarak kontrol altında tutmaktadır''

Farkedemedikleri Halkımızın demokrasi kültürü ikinci sınıf... İş ve aş'a , koca sözüyle ve karakaşlara oy veririz. Kim daha çok bağırır ona oy veririz. Hasan abi Türkiyede yaşadığını anlayınca yargı ve arkasındaki askerin neden yürütmeyi kontrol altında tutmak istediğinide anlıyacaktır. Merak ettiğimin yargının ne gibi kontrolünden rahatsız oluyorlar ?!!

Ergenekon davasında verilen özgürlük iki yıl oldu.Ne suçlamalar net ne de yargılama... Bu zaman sarfında neler gerçekten ispatlandı ?!! Kimler hüküm giydi?

Hasan abi, yasama yürütmenin üstünde değil önündedir. Şu anki kavgada yürütmenin yasamaya hakim olma çabasıdır. Taha Akyol konuya 27 mayısdan girdi sende 28 şubatdan. Gelsin şu birinci sınıf demokrasinde asker de kurtulsun sizin dilinizden.

Rıza Türmen-Demokraside yargını önemi ve Weimar dersleri

''Weimar Cumhuriyeti’nden çıkarılacak belki en önemli ders şu: Yargının, demokrasiyi, hukuk devletini, bireysel hak ve özgürlükleri, anayasal düzeni koruma görevini yerine getiremediği durumlarda, siyasal iktidarın otoriter bir yönetime kayma tehlikesi her zaman var. Yargının bu görevini yerine getirebilmesi ise, her şeyden önce siyasal iktidardan bağımsız olmasına bağlı.''

Şimdi Rıza Türmene saldırsınlar bizi Hitlere benzetiyor diye.

http://www.milliyet.com.tr/demokraside-yarginin-onemi-ve-weimar-dersleri/riza-turmen/siyaset/yazardetay/19.02.2010/1201056/default.htm

Hasan Pulur-Demokraside çare tükenmez

Bu yazıyı linkden okuyun isterseniz...Özetle Süleyman Demirel in '' Demokraside çare tükenmez!" sözünü hatırlatıyor.

http://www.milliyet.com.tr/demokraside-care-tukenmez-/hasan-pulur/yasam/yazardetay/19.02.2010/1201030/default.htm

Derya sazak-Yargı savaşları

Sayın Sazak iktidarın ve yargının basına yansıyan sözlerini aktarmış bizlere.
''İktidar çevrelerinde ise "İkinci Şemdinli vakası"nın yaşandığı görüşü yaygın. Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten atılmasına benzer bir durumun Erzurum’daki savcıların başına geldiği öne sürülüyor. CHP’de; Şemdinli’den önce Van daki rektör olayı örnek gösteriliyor'''

Sayın Sazak devam ediyor: Ergenekon davası da net olarak ortaya koydu ki, CHP ve AKP’nin bu tür olaylara "adil" bakması mümkün değil. İktidar savcılara arka çıkarken, avukatlık da CHP’ye düşüyor. Muhalefet cephesine, ordu ve yargıyı da eklemek gerekiyor'' Sayın Sazağ ın kafamı karıştıran açıklaması: İktidar hem savcıları koruyor hemde yargıyla mücadele ediyor! Savcılar Yürütme kısmında mı demokrasinin yoksa yargı kısmında mı ?!!

Sayın Sazak da Askeri darbelerden bahsemeden yazamamış. Sanki yargı krizinde darbelerden bahsedilmi iktidar otomatikman haklı olacak. Yazısını şu cümleyle noktalamış sayın Sazak: Yargıçlar düzeni, demokratik değil monarşiktir.''

Baba dan oğula geçen meslek değildir hakimlik...Okumak ve emek gerektirir. Demokratik şekilde seçilirler ve Adalete araç olurlar. Aynı adalet onlarada geçerlidir.

Mehmet Tezkan- Kavganın asıl nedeni

Berrak bir yazı... Özetliyemen. Lütfen link den okuyun...

http://www.milliyet.com.tr/kavganin-asil-nedeni-/mehmet-tezkan/yasam/yazardetay/19.02.2010/1201029/default.htm

M. A. Birand-Şimdide yargıya balans ayarı yapılıyor

Tırnak içi şöyle söylüyor sayın Birand: Bu kavga bir süre daha devam eder. İktidar, ya hemen veya seçimde alacağı sonuca göre ilerde, anayasa ve yasa değişiklikleriyle yargının yapısını farklılaştırır. Böylece Türkiye deki kabuk değişimindeki son halka tamamlanmış olur.''

Sayın Birand Akp nin kalacağına inanıyor... Allah yazdıysa bozsun.

 
Toplam blog
: 82
: 437
Kayıt tarihi
: 11.08.09
 
 

İlgi alanlarım muzik. İlk kez Milliyet Blog'da yazı yazmayı deniyorum, daha doğrusu düşüncelerimi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara