- Kategori
- Futbol
Yarım kalan Göztepe-Eskişehir maçı ve Alpay Özalan

23 Ekim Pazar günü İzmir’de oynanan TV de de naklen yayınlanmakta olan Göztepe-Eskişehirspor maçının neden yarım kaldığını hala anlamış değilim.
Semih-Şentürk, Erkan Zengin ve Tarık gibi transferleriyle yeniden Süper lige dönmeyi hedefleyen Eskişehirspor’u ve bu sene zirvede dolaşan Göztepe’yi i TV den izlemeyi özellikle beklemiştim. Baştan sona kadar keyif aldığım ve son dakikalarda inanılmaz şeylerin olduğu bu maçın tamamlanamadan bitmesinin tek sebebi maalesef Eskişehirspor’un kendisi.
Semih Şentürk kazanılan penaltıyı gole çevirebilse durum 2-0 olacak ve oyunun şekli belki tamamen değişecekti. Atamadı. Olabilir.
Oyunun normal süresi bitip uzatma dakikalarına girildiğinde skor 1-1 idi. Bundan sonra ise yaşananlar ise ilginçti. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği şeyler oldu.
Eskişehirspor’lu Meye bir ara pasıyla sıyrılıp, kaleye yönelirken düştü veya düşürüldü.
Ben olaydan hemen sonra canlı yayında tam 5 kez seyrettim. Göründüğü kadarıyla temas yok. Hakem Serkan Tokat da devam işareti verdi. Bu pozisyonun hemen ardından gelişen akında kazanılan korner atışı sonrası Göztepe’li Yahoviç topu ağlara gönderince saha karıştı.
O anda bir arbede yaşandı. Futbolcular birbirine girdi. Ne olduğu anlaşılamıyordu.
Ve o anda sahneye Eskişehir T.Direktörü Alpay Özalan çıktı!. Takımı toplayıp, soyunma odasına gönderdi… Yapılması gereken en son şeyi yaptı…
Alpay Özalan’ı futbolculuğunda ‘’nasıl bilirdiniz?’’ Diye sorsalar, benim cevabım ‘’Beşiktaş, Fenerbahçe, Milli takım ve İngiltere’de Aston Villa’da 4 sene oynamış, başarılı bir olmasına rağmen sorunlu ve futbolu kadar, olayları ile de gündeme gelen bir futbolcu olarak tanımlardım.
1996 yılındaki Avrupa Şampiyonasında Hırvat forvete faul yapmayınca golü yemiştik ama bu centilmen davranışıyla FİFA Alpay’a Fair-play ödülü vermiştir.
2002 Dünya kupasında Altın Karma’ya girmiştir. Aynı turnuvada oyundan atılmıştır.
2004 Avrupa Şampiyonasında Türkiye-İngiltere maçında o devrin yıldızı David Beckham’a kafa atınca İngiltere’de istenmeyen futbolcu ilan edilmiş ve Güney Kore ve daha sonra da Japonya’ya transfer olmuştur.
Asya'da yılın defans oyuncusu seçildi. Alpay Özalan daha sonra oynadığı yedi maçta üç kırmızı kart gördü. Japon kulübü Alpay'ın disiplin sorunları nedeniyle yapılan sözleşmeyi iptal etmiştir.
2006 FIFA Dünya Kupası Türkiye-İsviçre play-off rövanş mücadelesinde 2. dakikada takımının aleyhine penaltı yaptırmıştır. Ayrıca İsviçreli futbolcu Marco Streller ile maç sonunda girdiği kavga ve İsviçreli futbolcuları tekmelemesinden dolayı FIFA tarafından 6 maç men ile cezalandırılmıştır.
Daha sonra Almanya’nın Köln takımında oynamıştır..
Uzatmayalım.. Gelelim sonuca.
Ben her 2 takımın taraftarı değilim. Her iki kulübümüzün de geçmişteki başarıları nedeniyle bendeki yeri başkadır. Eskişehir’in Amigo Orhan’ını, Fethi, Nihat, Ender’ini, Ali’sini, İsmail’ini, Abdurrahman’ını, Mümin’ini, Göztepe’nin Ali’sini, Nihat, Gürsel, Cudi, Çağlayan, Nevzat’ını defalarca sahadan izleyen bir sporseverim.
Tarafsız olarak söylemek gerekirse bu maç Göztepe’nin hakkıydı. Orada faul yoktu. Üstelik Göztepe’nin 2. Golü de tertemiz bir goldü.
Alpay Özalan futbol hayatındaki başarısına rağmen saha içindeki davranışları bu kadar çelişkili, bu kadar olaylı bir başka futbolcu yok. Her ülkede hatta Milli takımda hep olayların adamı.. Olaysız bir yılı yok.
Futbol hayatında böyle bir geçmişi olan, buna karşılık T.Direktörlük deneyimi sıfır olan bir eski futbolcuyu Eskişehir gibi hedefi olan bir takımın başına getirmek elbette o yönetimin tercihiydi ama bence büyük bir cesaretti.
Alpay Özalan sonucunu düşünmeden yine futbolculuğundaki hırsına yenik düştü. Olmayacak bir şey yaptı. Takımı sahadan çekti. 5 dakiika bekletti. Hakemler gitti. Birileri cezanın akıbetini anlayıp ikaz etmiş olacak ki, tekra sahaya getirdi ama iş işten geçmişti.
Hakemler dönmedi.
Hedefi olan bir takım ve koca bir şehrin kaderiyle ancak bu kadar oynanabilirdi.
3-0 hükmen mağlubiyet ve silinecek puanlar o iki dakika için ve İzimir’li Alpay’ın, İzmir’liye bu kısa showu için değmezdi.
Yazık etti Eskişehir’e.